Ankara- Trabzon seferini yapan, 'Zeynep' isimli Boeing 737-800 tipi yolcu uçağı, 13 Ocak 2018'de, Trabzon Havalimanı'na iniş yaparken, pistin kuzey yönünde deniz tarafına yöneldi. İniş takımları balçığa saplanan uçak, denize 25 metre kala durabildi. Uçaktaki 162 yolcu ve 6 kişilik mürettebat, ekiplerin müdahalesi ile tahliye edildi. Uçuş trafiğine kapatılan Trabzon Havalimanı'nda uçak için kurtarma çalışması yapıldı. 500 ve 350 tonluk 2 vinçle 100 kişilik ekibin 20 saat süren çalışmasıyla bulunduğu yerden çıkarılan uçak, havalimanında güvenli bölgeye çekilerek, sigorta şirketi ile uzman ekipler tarafından teknik incelemeye alındı. Uçağın bir daha uçamayacağına karar verilmesi üzerine Yomra Belediyesi'ne tahsis edilen uçağın restorana dönüştürülmesi planlandı. Uçak, yüklendiği TIR'la 29 Eylül 2018’de Yomra ilçesindeki pazar alanına götürüldü.
Kazayla ilgili Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında pilotlar, kabin ekibi ve yolcuların ifadelerine başvuruldu. Pilotlarda alkole rastlanmazken, kazayla ilgili 10 yolcu şikayetçi oldu, diğerleri ise şirketle uzlaşmaya vardı.
Kazanın ardından uçağın Birinci Pilotu E.B., "41 yıllık pilotum, 3 yıldır bu şirkette görev yapıyorum. Ankara Esenboğa Havaalanı'ndan kalkış öncesi uçuş seyir defterini aldım, uçakta herhangi bir sorun yoktu. Uçakla 22.30 sıralarında kalkış aldık. İniş ve kalkışlardan ikinci pilot sorumludur. Kuleyle görüştüm, Trabzon'da havanın yağışlı olduğunu öğrendim. Pist açık ve net gözükmekteydi. İkinci pilot inişi gerçekleştirdi. Normal bir iniş gerçekleştirdikten sonra uçak durmadı. Uçak durmayınca kontrol otomatik olarak bana geçti. Fren yaptım, uçak sol tarafa yöneldi, bir kez daha durmak için fren yapınca uçak sol taraftan pistten çıktı. Uçağın sağ motoru istem dışı hareketle aniden hızlandı, toprak zemine de çarpan motor bulunduğu yerden koparak denize doğru düştü. Sonra biz de toprak zeminde bir süre sürüklendikten sonra durduk" dedi.
İkinci Pilot İ.Y. ise, "Trabzon'da normal bir iniş gerçekleştirdik. Tekerlekler pist zeminine değdi, zeminin ıslak oluşuyla uçak yavaşlamadı. Bunun üzerine uçak deniz yönüne doğru kaymaya başladı, kontrol kaptan pilota geçti. Kontrolün benden çıkmasıyla birkaç saniye sonra uçağın sağ motoru koptu. Toprak alanda sürüklendik. Sonra da yardım talebinde bulunduk" ifadelerini kullandı.
Soruşturma kapsamında bilirkişi raporu hazırlandı, pilotların talimatla yeniden ifadelerine başvuruldu. Küçükçekmece 15'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde ifade veren E.B., "Uçağın sağ motoru arızalıydı. Uçak pist içinde tutulamadığı için soldan toprağa çıktığı anda motorları durdurdum. Yakıt kesici kollarını çektim. Fakat gece yarısı piste mesafesi 40 metre olan deniz yönündeki çukura düştük. Esasında bu mesafenin 90 metre olması gerekir. Şayet mesafe 90 metre olsaydı böyle çukura düşme hadisesi olmayacaktı. Bunda Devlet Hava Meydanları işletmesinin kusuru vardır." şeklinde konuştu.
E.B. "Yardımcı pilot uyarmama rağmen iki kez motorların pisti pas geçmesini sağlayan tuşa bastı. Durumu fark edip uçağı teslim almamla büyük bir kazanın önüne geçildi" dedi.
İkinci Pilot İ.Y. ise, "Havalimanına normal iniş hızında teker koyduk. Uçağın inişini ikinci kaptan olarak gerçekleştirdim. Uçak iniş pistinde ilerlerken yavaşlamayarak devam etti. Sonra prosedür gereği birinci kaptan uçağı devraldı. Ancak uçak durmadı, zeminin ıslak oluşu nedeniyle uçak soldan pistin dışına çıktı. Toprakta bir süre sürüklenen uçak yamaçta durdu. Sağ motor, zemine çarpması sonucu denize yuvarlandı. Uçak tamamen durduktan sonra birinci kaptan motorları susturmak için kuleden yardım talep etti. Kısa sürede yardım ekipleri gelerek, kabin görevlilerinin de yardımlarıyla, yolcuların tahliyesini, 2 acil tahliye kaydıraklarından sağladılar. Uçaktan en son olarak ben ayrıldım" ifadelerini kullandı.
Soruşturmanın tamamlanmasının ardından pilotlar E.B. ve İ.Y. hakkında 'Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan iddianame hazırlandı. İddianamede, "Kazaya ilişkin 20.04.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre yolcu uçağının kaptan pilotları olan şüphelilerin olayın meydana gelmesinde kusurlu bulunduklarının belirtildiği, şüphelilerin üzerine atılı suçu işlediklerine dair haklarında kamu davası açılması için yeterli şüphe mevcut olduğu anlaşılmaktadır" denildi. İddianame, Trabzon 7’inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşması 16 Mart’ta görülecek. (DHA)