AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Uygur Türkleri konusundaki açıklamaları yeterli bulmadığımızı, tatminkar bulmadığımızı ifade etmek istiyoruz. Uygur Türkleri çeşitli devletler arasındaki rekabetin bir parçası olmamalıdır." dedi.
Çelik, AK Parti Adana İl Başkanlığı Yönetim Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kaygı duyarak takip ettikleri bir konunun da Uygur Türklerine dönük yaklaşımlar olduğunu belirtti.
"Türkiye olarak Çin'in toprak bütünlüğünü savunan, Çin'in güvenliğine önem veren bir ülkeyiz." diyen Çelik, Çin'in toprak bütünlüğüne karşı, güvenliğini zaafa düşürecek her türlü yaklaşıma karşı olduklarını defalarca ifade ettiklerini kaydetti.
En üst düzeyde Çin'in toprak bütünlüğünü savunduklarını söylediklerini vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
"Uygur Türkleri konusundaki açıklamaları yeterli bulmadığımızı, tatminkar bulmadığımızı ifade etmek istiyoruz. Uygur Türkleri, çeşitli devletler arasındaki rekabetin bir parçası olmamalıdır. Orada insanların evine, ailelerin içine Çinli erkeklerin yerleştirildiği, insanların toplama kamplarında tutulduğu, pek çok insanın, en son bir ozanın görüntüsünü yayınladılar şehit olduğu söylenen ama pek çok kanaat önderi, alim ve benzeri sanatçıdan maalesef haber alınamamaktadır. Aylardır, yıllardır bunlar aileleriyle görüştürülmemektedir. Uygur Türkleri konusundaki hassasiyetimiz haklı bir hassasiyettir. Burada yapılması gereken şey şeffaf bir iş birliğidir. Çin hükümeti buraları eğitim kampları olarak nitelendiriyor fakat bunların toplama kampları olduğu, bu yüzyıla yakışmayacak, insan onur ve haysiyetini zedeleyen birtakım yaklaşımların ortaya koyulduğu toplama kampları olduğu herkes tarafından dile getiriliyor. Bir şeffaf yaklaşımın ortaya koyulması, bu çerçevede buraların ziyarete açılması belli bir iş birliği çerçevesinde burada insan hakları ihlalleri var mı yok mu bunun tespit edilmesi için doğru tavırların ortaya koyulması gerekiyor."
- "Uygur Türkleri konusunda hassasiyetimiz diri"
Çelik, Çin hükümetinin açıklamalarında terörle mücadeleden bahsettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Terörle mücadele konusundaki tutarlılıktan bahsediyorlar. Terörle mücadelenin ne olduğunu en iyi bilen ülke biziz. Dünyada terörle mücadele eden ülkelerin hassasiyetini anlayabilecek kapasiteye, tecrübeye sahibiz, bunun bedelini ödemişiz, bunun acısını çekmişiz fakat insan hakları ihlallerinin de terörle mücadele adı altında örtbas edilmesi gibi bir yaklaşım konusunda da duyarlı olduğumuzu, bunu kabul edemeyeceğimizi de ifade ediyoruz. Dolayısıyla Uygur Türkleri konusundaki hassasiyetimizin diri olduğunu, bu konuyu yakından takip etttiğimizi ve bütün dünyaya da yakından takip etmesi çağrısında bulunduğumuzu bir kere daha ifade ediyoruz."
- "Tamamen negatif bir yaklaşım üzerine kurulmuş bir ittifak"
Seçim çalışmalarına da değinen Çelik, Cumhur İttifakı'na karşı büyük bir teveccühün olduğunu ve vatandaşın ilgi ve alakasının giderek büyüdüğünü, karşıdaki ittifakın ise herhangi bir söylemi ve projesinin bulunmadığını söyledi.
Cumhur İttifakı'nın 15 Temmuz'daki Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türkiye'ye yönelik işgal girişimine karşı Yenikapı ruhu ile ortaya çıktığını vurgulayan Çelik, "Karşımızdaki ittifak ise Cumhur İttifakı'nı, AK Parti'yi zayıflatmak üzere sentetik bir birlik olarak ortaya çıktı. Karşıdakilerin söylediği tek şey Cumhurbaşkanı'mızın gücünün zayıflaması, Cumhur İttifakı'nın gücünün zayıflaması. Peki bundan bir saat sonrası için bir projeleri var mı? Bundan yarım saat sonrası, bir gün sonrası için projeleri var mı? Yok böyle şeyler. Tamamen negatif bir yaklaşım üzerine kurulmuş bir ittifak." diye konuştu.
- "Cumhuriyet Halk Partisi tabanına ve tamamına bile hitap edemiyor"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylediklerinin siyaseten bir anlamı kalmadığını belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Tamamen Türkiye’ye konuşamıyor. Herhangi bir şekilde vatandaşımıza hitap edemiyor. Herhangi bir şekilde Türkiye’nin meselelerine yönelik olarak bir yaklaşım ortaya koyamıyor. Hatta şunu söyleyebilirim ki Cumhuriyet Halk Partisi tabanına ve tamamına bile hitap edemiyor. Son zamanlarda ortaya çıkan istifalar, son zamanlarda Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı'na dönük olarak ortaya çıkan tek adam eleştirileri bunu gösteriyor. Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde sadece bir hizbin sayesinde genel başkanlık yapan birisi. En çok Cumhurbaşkanı'mıza karşı 'tek adam' ifadesini kullanan şahıs buydu ve bu şahıs esasında bu 'tek adam' ifadesini orijinal bir ifade olarak ortaya çıkarmadı. Kendi buluşu da değil, siyasette kullandığı hiçbir ifade, yaklaşım kendi buluşu değil. Bu daha çok Batı'da Türkiye’nin dış politikasına ipotek koydurmak isteyen bazı güçlerin ürettiği bir yaklaşımdı."
Batı'da belli merkezlerin kendi çıkarlarına uygun hareket eden diktatörlere "lider" dediğini ifade eden Çelik, kendi çıkarlarına uygun olarak hareket etmeyen liderlere ise "diktatör" demeye başladıklarını söyledi.
Çelik, 31 Mart seçimleri geçtikten, çok güçlü bir şekilde sandıklardan çıktıktan sonra en çok eleştirenler ve en çok saldıranların ilk randevuları istemeye başlayacaklarını kaydetti.
Hiçbir şekilde umutsuzluğa gerek olmadığını vurgulayan Çelik, 31 Mart seçimlerine güçlü şekilde gidildiğini bildirdi.
(Son)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz