İZMİR (AA) - TEZCAN EKİZLER - Türk Uyku Tıbbı Derneği (TUTD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Zeren Uçar, obezite ile uyku apnesi olan kişilerde kalp rahatsızlığı görülme riskinin, diğer insanlara kıyasla 5 kat daha yüksek olduğunu tespit ettiklerini bildirdi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Uyku Bozuklukları Kliniği Öğretim Üyesi olarak da görev yapan Uçar, AA muhabirine, TUTD olarak Türkiye genelinde uyku bozukluğunun sıklığını ve sonuçlarını belirlemek için 2013'te 5 bin kişi üzerinde Erişkin Toplumda Ulusal Uyku Epidemiyolojisi Araştırması (TAPES) gerçekleştirdiklerini söyledi.
Prof. Dr. Uçar, bu araştırmada, toplumdaki obezite ve uyku apnesi ilişkisinin incelediğini ifade etti.
Yapılan çalışmaya göre Türkiye'de normal kilonun üzerinde olanların sayısının yüzde 56,6 olduğuna dikkati çeken Uçar, kadınlarda, orta yaş grubunda, düşük eğitim ve gelir seviyesi olanlarda, sigara içip bırakanlarda ve düzenli egzersiz yapmayanlarda obezitenin daha sık görüldüğünü aktardı.
Zeynep Zeren Uçar, çalışmaya katılan kişilerde yüksek uyku apnesi riski taşıyanların oranının ise yaklaşık yüzde 13 olduğunu dile getirdi.
Uyku apnesinin obeziteyle birleştiği zaman sonuçlarının daha tehlikeli olduğunu vurgulayan Uçar, "Bu iki hastalık birleştiğinde daha fazla oranda hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı gibi sistemik hastalıklar görülüyor. Çalışmamızda obezite ve uyku apnesinin kişinin vücuduna nasıl bir zarar verdiğini araştırdık. Yaptığımız bilimsel çalışmada obezite ile uyku apnesi olan kişilerde kalp rahatsızlığı görülme riskinin 5 kat, diyabet riskinin ise 3,5 kat arttığını belirledik." diye konuştu.
Uyku apnesi sendromu ve obezitenin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten Uçar, şunları kaydetti:
"Uyku apnesi, uyku sırasında üst solunum yollarının geçici bir süre tıkanmasına bağlı olarak kişinin nefesinin durmasıyla karakterize olan bir hastalıktır. Belirtileri nefes durması, horlama, ve gündüz uyku halidir. Geceleri tekrarlayan nefes durmaları vücudun oksijensiz kalmasına, aynı zamanda vücutta karbondioksitin birikip atılamamasına neden olur. Vücuttaki toksinlerin atılamamasına bağlı olarak vücutta iltihabi bir süreç başlarken, vücut kendisini yenilemek için gerekli oksijene ulaşamaz. Bu da kişinin vücudunda organ ve sistemlerinde bozukluklara yol açar. Uyku apnesi olan kişilerin, diyetlerle kilo vermeleri sağlanmalıdır. Kulak burun boğaz doktorlarıyla üst solunum yollarındaki patolojiler araştırılmalıdır."
Uçar, uyku bozukluğu orta ve ağır şiddetteyse uyku solunum bozukluğu cihazının kullanıldığını ve kişinin oksijensiz kalmamasının sağlandığını da sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz