Gerekli uykunun alınamaması halinde insanların gün boyu sıkıntı içerisinde olacağına dikkat çeken Psikiyatr Erdoğan Erdinç, yeterli uykunun alınmadığı günlerde insanların unutkan, sinirli ve dikkatsiz olacağını ifade etti. Uyku düzensizliği çeken bir kişinin öncelikle içinde bulunduğu ortamı gözden geçirmesi gerektiğini hatırlatan Dr. Erdinç, "Günlük olaylardan etkilenme uyku süresini bozabilir. Mesela sınavımız kötü geçmiş olabilir, eşimizle kavga etmiş olabiliriz ya da o gün çok ciddi para kaybetmişizdir.
Bu tür uyku bozuklukları gelip geçicidir. Sebep ortadan kalktıktan sonra tamamen düzelir. Eğer düzelmiyorsa ve biz hiç dinlenmemiş kalkıyorsak, o zaman ilk önce uyku hijyeni şartlarımızı gözden geçirmeliyiz. Yani yatağımız sağlıklı mı? Odamızın havası temiz mi? Oda ısısı normal mi? Geceleri sık sık uyanıyor muyuz? Tüm bunları gözden geçirdikten sonra hiçbir problemimiz yoksa ve fazla uyumamız hayatımızdaki bazı işleri kısıtlamaya başlamışsa artık iş çığırından çıkıyor demektir. Artık bir hekime başvurmanın zamanı gelmiştir. Yani sebebe yönelik araştırma yapmalıyız. Yani uykusuzluğun kaynağı bulunmalı ve bu sorun çözülmelidir" dedi.
Aşırı uykunun da zararlı olduğuna değinen Dr. Erdinç, "Bazen uykuyu fazla kaçırırız. Fazla uykunun da sebeplerini araştırmamız gerekir. Bunun altında yatan sebep araştırılmalıdır. En önemli sebeplerden biri depresyondur. Bunun belirtileri sinirlilik ve hayattan zevk almama gibi hallerdir" diye konuştu.
"Uykunun normali nedir?" şeklindeki soruya ise Dr. Erdinç şöyle cevap verdi:
"Herkes için geçerli olmamakla birlikte 6-8 saat normal uyku kabul edilebilir. Uykunun süresi kalitesi ile alakalıdır. Sık sık uykunun bölünmesi ile uyku süresi artar. Yani verimli bir dinlenme için daha uzun süre uyumak gerekir. Oysa rahat, normal sıcaklık ve neme sahip bir ortamda uyanmadan uyunan bir uyku daha kısa da olsa yetebilir. Bu nedenle şartlar göz önüne alınmalıdır."
UŞAK (İHA) -