Uzaklaştırma kararına rağmen boşanamadı

Sakarya'da daha önce kendisine şiddet uyguladığı gerekçesiyle uzaklaştırma kararı verilen öğretmen kocasından boşanmak isteyen kadının talebi mahkemece reddedildi.
Bir ilköğretim okulunda öğretmenlik yapan S.A., iki yıl önce kendisi gibi öğretmen olan M.A. ile evlendi. S.A., geçen sene Bitlis'te görev yaptıkları dönemde eşinin kendisine karşı fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını ileri sürerek savcılığa şikayette bulundu. Konuyla ilgili soruşturma başlatan savcılık, Bitlis Aile Mahkemesi'ne başvurarak S.A. için koruma kararı talep etti. Mahkeme, M.A.'nın eşine karşı kasten yaralama ve müessir fiil eylemlerinde bulunduğu ve aile içi şiddete neden olduğu gerekçesiyle 6 ay süreyle eşine yaklaşmamasını kararlaştırdı.
Şikayet üzerine başlatılan soruşturmanın ardından M.A. hakkında tehdit, hakaret ve kötü muamele suçlamasıyla Bitlis Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Dava devam ederken çift, aile büyüklerinin araya girmesiyle barıştırıldı. S.A.'nın şikayetinden vazgeçmesi üzerine M.A. hakkındaki hakaret suçu düştü. Öğretmen tehdit ve kötü muamele suçlarından da beraat etti.
Tayinleri Sakarya'ya çıkan çift arasındaki sorunlar bir süre sonra yeniden alevlendi. Ayrı bir eve taşınan S.A., eşinden boşanmak için Ferizli Aile Mahkemesi'nde boşanma davası açtı. Tazminat ve nafaka talebinde bulunmayan S.A., severek evlendiği eşinin son aylarda sorumsuzca davranmaya başladığını, bütün kazancını kendi ailesine verdiğini, kendisinin zaruri ihtiyaçlarını karşılamadığını ve kendisine soğuk davrandığını öne sürdü. S.A., Bitlis Aile Mahkemesi'nin verdiği koruma kararı ile Bitlis Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan davayı delil olarak gösterdi.
M.A. ise evini ihmal etmediğini, sorumluluklarını yerine getirdiğini belirterek kendisini savundu. Eşiyle aralarının düzelebileceğini kaydeden M.A., davayı kabul etmediğini söyledi. Çiftin öğretmen arkadaşlarını tanık olarak dinleyen mahkeme, davacı S.A.'nın delil olarak bildirdiği dava dosyalarının incelenmesi sonucunda, M.A'nın eşine karşı evlilik birliğini temelinden sarsıldığını düşündürecek şekilde kötü muamelede bulunduğu yönünde mahkemede kanaat oluşmadığını kaydetti. Tanıkların da taraflar arasında evlilik birliğinin çekilmez hal aldığını gösterir görgüye dayalı hiçbir anlatımlarına rastlanmadığını belirten mahkeme, davalı M.A.'nın eşinin müşterek konutuna dönmesini beklediğini, aralarındaki sorunların düzelebileceğine inandığını ve boşanmak istemediğini beyan ettiğini vurguladı. Davayı karara bağlayan mahkeme, M.A.'nın eşine göre daha fazla kusurlu olmadığına kanaat getirerek boşanma talebini reddetti. Mahkemenin gerekçesinde; "Davalının davanın açılmasında davacıya göre daha ağır ya da davacı ile eşit oranda kusurlu olduğu kabul edilmediğinden davacının itirazına hukuki değer atfedilerek mahkemede oluşan vicdani kanaat doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekmiştir." denildi.

KARAR TEMYİZE GÖTÜRÜLECEK
Davacı S.A.'nın avukatı Levent Serbest, Cihan Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, davalı tarafın eşine karşı yaptığı şiddet ve kasten yaralama suçuna istinaden 6 ay uzaklaştırma kararı almasına rağmen mahkemenin tarafların boşanmasına karar vermemesinin hakkaniyete aykırı olduğununu savundu. Kadına karşı şiddetin arttığı bu günlerde verilen kararın müvekkilini üzdüğünü belirten Serbest, davayı temyize götüreceklerini sözlerine ekledi.