NEVŞEHİR (İHA) - Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış, Uzan ailesinin Türkiye'deki 70 milyon insanın hakkını ihlal ettiğini belirterek, "Milletin parasını gasp edenlerle mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Bu milletin hakkını onlarda koymayacağız" dedi.
Kurban Bayramı nedeniyle AK Parti Nevşehir İl Örgütü'nün düzenlediği bayramlaşma törenine katılan AK Parti Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış, gazetecilere açıklamalar yaptı. İşletmelerinde maaş ödeyemez hale gelen Cem Uzan'a yönelik olarak gerçekleştirilen bir takım uygulamalara değinen Elkatmış, Uzanlar'ın hak ihlali yaptığını belirterek, AİHM'e yapılan başvuruyu değerlendirdi.
Elkatmış, "Uzan ailesi, Türkiye'deki 70 milyon insanın hakkını ihlal etmiştir. Star televizyonundaki eylemi, şova dönük bir olay olarak görüyorum. Bu insanlar neden açlık grevine gidiyor? Devlet onların hakkını mı gasp etti? Elbette hayır. Bu millet İmar Bankası'nın 10 katrilyona yakın cezasını çekti. Tabi ki burada 7 sülalesinden bulduğumuzu alacağız. Bu konuda kanun çıkarttık. Tabi alacağız. Neyi varsa alacağız, milletin hakkını onlarda koymayacağız. Ama kendileri Star gazetesinde çalışan insanları alet ediyorlar. Açlık grevine çıkanlar ise bunlara alet oluyorlar. Her insan gibi Cem Uzan da kendi hakkının ihlal edildiği ve yargı kararlarının doğru olmadığı inancında ise AİHM'ye başvuruda bulunabilir. Bu da en doğal hakkıdır. Nihai kararı verecek ise AİHM'dir. Ama bu karar aleyhte de lehte de çıkabilir" dedi.
Elkatmış, komisyon olarak okullarda ve işletmelerde insan haklarına yönelik ders ve seminerlerin verilmesi gerektiğine inandıklarını belirterek "Biz, okullarda ve her yerde insan hakları ile ilgili derslerin ve seminerlerin verilmesi taraftarıyız. Bunun için çalışmalarımız var. Komisyon olarak Türk Demokrasi Vakfı ile iş birliği içerisinde İnsan Hakları İzleme Kurulları'nın muhtarlarından oluşan üyelerine seminerler veriyoruz. Gönül arzu eder ki diğer üyelere de dersler verilsin .İlk aşamada bunları planladık. Yine polis koleji ve akademilerinde insan hakları ile ilgili dersleri var. Üniversitelerin insan hakları ile ilgili bölümleri var. Eskiden yurttaşlık bilgisi diye bir ders vardı, şimdi buna benzer bir ders var. Ama bu ders yurttaşlık bilgisi dersi ile aynı değil. İnsan hakları herkesin bilmesi gerekli hususlardır. Milli Eğitim Bakanlığı da okullarda İnsan hakları dersinin verilmesine sıcak bakıyor. Bu gelişmelerden dolayıdır ki polis koleji ve akademilere böyle dersler koydular. Hakimlerimiz ve savcılarımızda insan hakları ve AİHM konusunda seminerlerden geçiriliyorlar. Bugüne kadar 2 bini aşkın hakim ve savcı eğitimden geçirildi. Bu seminerler devam edecek ve tüm hakim ve savcılar bu eğitimden geçirilecek" diye konuştu.
"İL VE İLÇELERDE KURULU İNSAN HAKLARI İZLEME KURULLARI'NIN TAMAMINI SİVİLLEŞTİRDİK" Elkatmış, il ve ilçelerde oluşturulan İnsan Hakları İzleme Kurulları'nın tamamen sivil hale getirilmesinin Türkiye'deki sivilleşme hareketi acısından oldukça önemli olduğunu dile getirerek, "İl ve ilçelerde kurulu bulunan İnsan Hakları İzleme Kurulları'nın tamamını sivilleştirdik. Buradaki jandarma ve emniyet yetkilileri, kurul üyeliğinden çıkartıldı. Türkiye' de insan hakları ihlallerinin genellikle güvenlik güçlerinden kaynaklandığına yönelik yaygın bir kanaat vardır. Zaten tüm şikayetler de yüzde 90 oranında güvenlik güçlerinden kaynaklanmaktadır. İşkenceden tutunda kötü muameleye kadar. Bu nedenle jandarma ve emniyet yetkilileri bu kurullardan çıkartıldı. Bu yöndeki yönetmelik de yayınlandı. Bu gelişme bile Türkiye' deki sivilleşmede önemli bir adımdır" ifadelerini kullandı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye aleyhine bugüne kadar açılan 7 bin 500'ü aşkın davanın bin 500'ünün Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki köy boşaltmalarından kaynaklandığını dile getiren Elkatmış, şunları söyledi:
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde, Türkiye aleyhinde açılmış 7 bin 500 civarında insan hakları ihlalleri ile ilgili dava vardı. Bunların bir bölümü sonuçlandırıldı, bir kısmı ise halen devam ediyor. Bunların içerisinde Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde bin 500 dosya ile köy boşaltmalardan dolayı yapılan şikayetler ilk sırayı alıyor. Daha sonra da düşünce ve ifade özgürlüklerinin ihlali ile ilgili şikayetler geliyor. Ayrıca kamulaştırmadan doğan şikayetler var. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararların çok büyük bir bölümü Türkiye'nin aleyhine sonuçlanıyor. AİHM hakimleri de ifade ettiler. Eğer davalar Türkiye'nin aleyhinde sonuçlanmaya devam ederse bunun Türkiye'nin altından kalkamayacağı rakamlara yönelik olabileceğini ifade ettiler. Bunları göz önünde bulundurarak hükümetin çıkarttığı reform paketleri içerisinde, insan hakları ihlali yapanlardan Türkiye'nin uğrayacağı zararın tanzimine yönelik bir hüküm kondu. Yeni yeni de tazminat ile ilgili davalarda ihlale neden olman kişilerden söz konusu paranın tahsiline de başlandı."