Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Uzaylılar hakikaten İngilizce biliyorlar mı?

Hollywood filmlerinde şansını denememiş 10 uzaylıya sorduk.

Uzaylılar hakikaten İngilizce biliyorlar mı?

Rick T Cartman / Mynet Haber

‘Siyah Giyen Adamlar’daki uzaylılardan bahsetmiyoruz.

Hatırlarsınız, o filmde Dennis Rodman’dan David Beckham’a, ve hattâ Steven Spielberg’e kadar tüm uzaylılar gayet akıcı şekilde İngilizce konuşuyorlardı...

Marvel ve DC filmlerindeki uzaylılar zaten bayağı ABD vatandaşı gibi takılıyorlar.

Superman’iydi, Asgardlılarıydı (Thor, Avengers), Gümüş Sörfçü’den (Fantastik Dörtlü) tutun da Gamora’ya (Galaksinin Koruyucuları) kadar herkes TOEFL’ını cebine koymuş, hattâ iki yazını da Work and Travel’da geçirmiş insanlar gibilerdi.

Hattâ Superman’in son filmdeki tabutundan da anladık ki, kendisi zaten epey bir ABD vatandaşıydı.

Peki ya Star Trek? Star Wars?

Star Trek serisinde ara sıra ABD eyaleti Ohio’yu görüyorduk, ama Star Wars’ta o da yoktu. Yoda da, Khan da çatır çatır İngilizce konuşuyorlardı.

Peki bu mümkün mü?

Bilim insanlarının üzerinde fikir birliğine vardıkları yegane teorilerden biri de evrende yalnız olmadığımız. Hattâ dünya ile ilk temasa geçtiklerinde ne yapmamız gerektiği hakkında tartışmalar başladı bile. Örneğin Stephen Hawking’in fikri gayet temiz: "Kaçalım. Çünkü geldiklerinde dünyanın sonunu getirecekler."

Sonumuz gelecek ya da gelmeyecek, nasıl anlayacağız? İletişim kurabilecek miyiz? Bu canlılar hakikaten İngilizce biliyorlar mı? İhtimallere bir göz atalım mı?

1. Zeka farkı

Önce dünya üzerinden örneklerle gidelim.

Hayvan zekasının tahmin edilmesi için ortaya atılan Beyin Kitle İndeksi (EQ) hipotezine göre, insandan sonraki en zeki dünya canlısı Bottlenose yunusu (Haklıydın Otostopçunun Galaksi Rehberi!). Ardından katil balinalar ve şempanzeler geliyor.

Sayılarla konuşalım: Ortalama bir köpeğin beyin kitle indeksi 1.2, insanınki ise 7.4 ile 7.8 arasında. Yani insanlar, köpeklerin yaklaşık 6 buçuk katı zekaya sahip. İnsanların köpeklere istedikleri şeyleri yaptırabildiklerini de hesaba katalım, köpeklerin insanlara her söylemek istediklerini anlatamadıklarını da…

Biz daha Ay’a şehir kuramamışken, uzak galaksilerden dünyaya gelebilen canlıların beyin kitle indekslerinin bizden kat kat fazla olduğunu farzedersek, en basit deyimle "onların köpeği oluruz" demek pek de abes kaçmaz herhalde? Bu hesaba göre onlar bize istedikleri şeyi anlatabilirler, biz ise bir cevap bile veremeyiz...

2. Fiziksel farklılıklar

Dünya üzerinden örneklerden devam, ancak o kadarını biliyoruz zaten.

50Hz’den düşük frekanstaki sesleri ayırt edemez, 20Hz’den daha düşükleriniyse zaten duyamayız. En tiz limitimiz ise 20kHz’dir, bu da yaklaşık olarak bir tencere yere düştüğünde çıkan o tiz sese tekabül eder, daha tizini kulağımız işitmez.

Çubuklu balinalar birbirleriyle 15-20Hz arası bir frekansta iletişim kurarlar. Yani çubuklu balinaları anlamak bir yana dursun, duymamız bile imkansızdır. Pasifik yunuslarıysa 24kHz’den daha tiz seslerle anlaşabilirler, duyabileceğimizden çok çok daha tiz.

Bu örnekleri ele alarak düşünelim; kim diyor uzaylılar 20Hz ile 20kHz frekansları arasında bir sesle konuşacaklar diye? Elemanları belki de duyamayacağız bile...

3. Gramer

Son maddemizde uzaylıların ancak insanlar kadar zeki olduklarını, ancak bizden 10.000 yıl filan daha uzun süredir varoldukları için bize eşit zekalarıyla uzayda seyahat için gerekli gelişimi sağladıklarını kabul edelim. Bir de tabii aynı bizim frekans aralığında konuştuklarını varsayalım. Ve gözümüzü tekrar dünyaya çevirelim:

Sadece Türkiye’de 36 farklı dil konuşuluyor, dünyada ise Birleşmiş Milletler verilerine göre 8000 farklı dil var. Ve biz tek bir gezegeniz. Sadece Güneş Sistemi’nde 9 gezegen var (seni de unutmadık Plüton), Samanyolu Galaksisi’nde 100 milyar yıldız ve her birinin çevresinde gezegenler var.

Sırf Samanyolu da değil, bir sürü galaksi var. Sizce en baştan yaptığımız zeka ve frekans eşitliği varsayımıyla beraber bile; onları anlamamız mümkün olur mu?

Bizce bu konudaki en güzel teori Independence Day filminden geliyor: Telepati.

Tabii Windows 95’te yazılmış bilgisayar virüsüyle uzay gemisini hack’leme kısmı epey saçmaydı ama, iletişim konusunda güzel bir yol bulmuştu senaristler. Tebrik etmek lazım.

Yakalanan ve esir alınan uzaylı, telepati yöntemi ile kendi düşüncelerini ABD başkanına aktarıyor; onun kafasında yarattığı imajlarla amacını anlatıyordu... Şimdilik en aklımıza yatan iletişim imkanı bu gibi.

Siz de hemen İngilizce Öğrenin

_Kaynaklar: kuark.org, Google Books, Wikipedia [1], [2], milliyet.com.tr, sciencealert.com_

En Çok Aranan Haberler