ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, AB müktesebatında bulunan hukuk kurallarının Türk hukukuna yansıması, bunların kanun, tüzük, yönetmelik olarak hukuk hayatında yerini alabilmesi için çok fazla zamanın olmadığına dikkati çekerek, "Eğer bu sürece biran önce dahil olmak istiyorsak kendi üzerimize düşen yükümlülükleri biran evvel yerine getirmeye mecburuz" dedi.
Ankara Barosu tarafından bu yıl 4.'sü düzenlenen Hukuk Kurultayı, Bilkent Otel'de başladı. 5 gün sürecek Kurultay'ın ilk gününe Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in yanı sıra Yargıtay Başkan Vekili Mehmet Handan Surlu, öteki yüksek yargı organlarının temsilcileri, Türkiye Baralor Birliği Başkanı Özdemir Özok ve hukukçular katıldı. Kurultay'ın açılış konuşmasını yapan Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, "İyimserliği ödev olarak gördüğümüz için şiddet olmaksızın kendini adamış bir dünyada yaşayabilmek için bireysel özgürlüklerimizi genişletebilmek için geleceği daha iyi yapabilecek şeylere emek vermek için Hukuk Kurultay'ı 2006'da terörü, savaş suçlarını ve soykırımı incelemeyi gerekli gördük" dedi.
Kadın hakları konusuna değinen Coşar, Cumhuriyet'in ilk yıllarında kadınlara verilen hakları hatırlatarak, "Kadın hakları konusunda uygar pek çok ülkeyi geride bırakan Türkiye bugün hangi noktada. Utanç demeye dilim varmıyor. Ama şunu itiraf etmemek mümkün değil. Başta şiddet ve namus cinayeti olmak üzere bize yakışmayan her türlü ayıpla, çirkinlikle ve ayrımcılıkla içiçe. Bu ayıbı taşıyan, bu çirkinliği eşimize, kız kardeşimize, sevgilimize layık gören biz erkeklerin herhalde önce annelerimizi ve hemen sonra da kendimizi sorgulaması gerekiyor" diye konuştu.
Kurultay'da konuşan Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise gerek Türkiye'de toplum bilincinin hukuk bakımından yükselmesi ve bir iç talep haline gelmesi gerekse Avrupa Birliği süreciyle bağlantılı olarak, hukuk konularının Türkiye'nin sorunlarının önüne geçtiğini söyledi. Çiçek, "Zaman zaman günlerce bunlar tartışılmaktadır. Aslında çerçevesi çizilirse hukukun içinde kalarak bu tartışmalar yapılırsa bunlar sağlıklı gelişmelerdir. Bunda da fayda var. Çünkü geriye dönük olarak bu konuları ihmal ettiğimizde yaşadığımız sorunlar ortaya çıkmaktadır" değerlendirmesini yaptı.
Dünyada da Türkiye'de de çok önemli bir değişim yaşandığına dikkati çeken Çiçek, "Bu değişimin belki de bütün sancılarını çekerek yaşadığı ülkelerin başında da Türkiye geliyor. Bu sancıların temelinde esas itibariyle hukukta yaşanan sorunlar var. Bu sorunları enine boyuna tartışabilirsek bilisel yönleriyle ortaya koyabilirsek bu hepimiz için faydalı olacaktır" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE DÜNYADA TERÖRÜN 3 TÜRLÜSÜNÜ DE YAKINEN YAŞADI" Çiçek, Kurultay'da ele alınacak bazı konuların kendisi içinde yeni olduğunu söyledi. Bunlardan birisi olan adliye yönetimi konusuna değinen Çiçek, 3 senedir adliye binalarının hükümet binalarından kurtulup müstakil yargının yaptığı mahabetine uygun binalar haline getirmeye çalıştıklarını söyledi. Bilişimin hukuktaki önemine değinen Çiçek, şunları söyledi:
"Özellikle bilişim konusu bizim kuşağımızın fakültelerinde ders olarak okutulmadı. Ama bilgisayarın, internetin hayatımıza girmiş olmasıyla beraberinde pek çok hukuki sorunları getirmektedir. Eğer bunları sağlam bir hukuki zemine oturtamazsak beraberinde de pek çok sıkıntıyı görmek mümkün olacaktır. Nitekim daha şunun şurasında bir seneyi aşkın bir zaman oldu bir elektronik imza yasasını çıkarttık. Daha yasa uygulanmaya başlamadan bunun sorunları, bunu aşan bunu dolanan, işin sahtekarlığına, üçkağıdına kaçan yöntemler hemen devreye girmeye başladı. Belli hukukun bu gelişmelerin arkasında kalmaması lazım. Kalmaması lazım ki hak kayıpları olmasın. Kamu düzeni tesis edilebilsin, kargaşa ortamı meydana gelmesin. Bunların hepsi hukukun öne geçmeye, bu olayların önünde giderek bunları sağlam bir zemine oturtmasına bağlı. Bu ise gerçekten bunların bilimsel açıdan enine boyuna tartışılması gerekiyor."
Uluslararası hukuktaki gelişmelere değinen Çiçek, "Günümüz dünyasında hemen hemen her ülke başka ülkelerle yakın işbirliği içerisinde. Bu işbirliği giderek daha çok hukuki boyut kazanıyor. Hatta bazı fiiller, bazı eylemler, bazı suçlar sınır aşan nitelik kazanmış. Bundan dolayı da uluslar arası hukukun bu sorunlara çözüm bulması gerekiyor. Bunların başında terör olgusu var ki Türkiye dünyada terörün 3 türlüsünü de yakınen yaşayan, bunun acısını yaşamaya devam eden belki de tek ülkedir" açıklamasında bulundu.
"EKSİKLERİ VARSA PARLAMENTOLAR BUNLARI TAMAMLARLAR" Türkiye'de önemli ve süratli bir yasama faaliyetinin devam ettiğini kaydeden Çiçek, "Tabii yasamaya bağlı olarak da yargılama faaliyetleri sürdürülmektedir. Önümüzde çok fazla zaman da olmadığı için bu yasaları gelişmelerin daha fazla gerisinde kalmamak adına daha süratli yapmaya ama katkılarımızı da bu nispetle daha çabuk vermeye mecburuz" dedi.
AB müktesebatında bulunan hukuk kurallarının Türk hukukuna yansıması, bunların kanun, tüzük, yönetmelik olarak hukuk hayatında yerini alabilmesi için de çok fazla zamanın olmadığına dikkati çeken Çiçek, "Eğer bu sürece biran önce dahil olmak istiyorsak kendi üzerimize düşen yükümlülükleri biran evvel yerine getirmeye mecburuz. Bu önümüze konulan takvimden bellidir. Bu noktadaki her gecikme bu sürece katılımımızı biraz daha geciktirecektir. Bu da Türkiye'nin üyeliğine karşı olanlar bakımından ilave bir gerekçe ve fırsat oluşturacaktır" diye konuştu.
Yeni yasalarla ilgili sıkıntıların olduğunu hatırlatan Çiçek, "Yasalar öyle ya da böyle çıkıyor. Çıkacaktır. Eksikleri varsa parlamentolar bunları tamamlarlar. Esas mesele uygulamadadır. Hiç şüphesiz uygulama dediğimiz şey işin felsefesi ve ruhunu iyi kavramaya bağlıdır. Siz ne kadar çağdaş yasalar yaparsanız yapın eğer uygulama yeni sorunları eski mantıkla değerlendirmeye çalışıyorsa o zaman karşımıza ciddi problemler çıkıyor demektir. İnanıyorum ki barolarımızın bu toplantılarla hem uygulayıcılarımızı, hem toplumuzu aydınlatma, gelişmelerden haberdar edebilme noktasında bir başarıyı yakalayabilirsek yasaların çıkarılmasıyla umduğumuz faydayı da kısa sürede toplumumuza aktarma imkanı bulabiliriz" dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Çiçek ve beraberindekiler "Cumhuriyetimizin İlk Kadın Hukukçuları" konulu fotoğraf sergisini gezdi. Öte yandan Bakan Çiçek, Kurultay'a gelişinde gazetecilerin, "Bakanlık olarak Orhan Pamuk hakkında kararınızı verdiniz mi?" yönündeki soruyu cevaplamaktan kaçındı.