YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Uzm. Dr. Yeşilyurt: “felçli Hastaların Erken Dönem Rehabilitasyonu Yaşam Kalitesini Arttırır”

Özel Tekirdağ Yaşam Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Hicran Yeşilyurt, felçli hastaların erken...

Uzm. Dr. Yeşilyurt: “felçli Hastaların Erken Dönem Rehabilitasyonu Yaşam Kalitesini Arttırır”

Özel Tekirdağ Yaşam Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Hicran Yeşilyurt, felçli hastaların erken dönem rehabilitasyonunun yaşam kalitesini arttırdığını söyledi. İnmede görülen tüm nörolojik yetersizliklerde iyileşmenin 1 yıla kadar sürebileceğini ifade eden Dr. Yeşilyurt, genelde kolda yüzde 52, bacakta ise yüzde 89 iyileşme görüldüğüne, iyi bir rehabilitasyon programı ile hastaların yüzde 20-30’unun normal seviyeye, yüzde 75’inin yürür hale geldiğine dikkat çekti.Dr. Yeşilyurt halk arasında bilinen inme sebepleri belirtileri ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. Halk arasında inme olarak tabir edilen hemiplejinin vücudun sağ ya da sol yarısında istemli hareketin kaybı ve felç anlamına geldiğini ifade eden Dr. Yeşilyurt, inmenin kan akımının bozulması sonucu beyin hücrelerinin hasarıyla ortaya çıktığını ifade etti.İnmelerin yüzde 80’inin boyun ya da beyindeki bir atardamarın tıkanması sonucu geri kalan kısmının ise bir damarın çatlaması ve beyin içine kanama olması nedeniyle ortaya çıktığını dile getiren Dr. Yeşilyurt, “İnme, dünyada en sık karşılaşılan beyin ve sinir sistemi hastalıkları sorunudur. Ölüm nedenleri içinde kalp damar hastalıkları ve kanserlerden sonra 3. sırada yer almaktadır. İnme geçiren hastaların yaklaşık üçte ikisi sağ kalmakta ve rehabilitasyona ihtiyaç duymaktadır” dedi.İnmeye neden olan risk faktörlerinin başında yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp hastalıkları, sigara, yüksek kolesterol, şişmanlık, alkol, sedanter yaşam ve daha önce geçirilmiş inme geldiğini kaydeden Dr. Yeşilyurt, inmenin bilinen bir sebep olmaksızın ani başlayan şiddetli baş ağrısı, izah edilemeyen baş dönmesi, dengesizlik, düşme, tek taraflı ani görme kaybı veya bulanıklığı, ani başlayan konuşma bozukluğu veya anlaşılmaz konuşma, yüz, kol ve bacakta tek taraflı uyuşma ve güç kaybının başlıca sebepleri olduğunu söyledi.Beyinde meydana gelen hasarın yerine ve büyüklüğüne bağlı olarak da belirtilerin değiştiğini aktaran Dr. Yeşilyurt, “Örneğin beynin orta atar damarında meydana gelen bir kanama ya da tıkanma, en sık gördüğümüz, yüzü de içine alan, vücudun bir yarısında felç geliştirir. Felç kolda, bacaklara nazaran daha belirgindir. Çoğu zaman da buna konuşma ve görme bozuklukları gibi problemler de eşlik edebilir” diye konuştu.Hastalığın tedavisinde ilk olarak hastanın durumunun sabitlendiğini daha sonra hastaya rehabilitasyon potansiyeli ortaya konduğunu kaydeden Dr. Yeşilyurt, “Örneğin hastanın genç oluşu, daha önce beyin hasarı gelişmemiş, algılama ve zihinsel problemleri gelişmemiş, idrar ve bağırsak problemi olmayan, görme alan bozukluğu olmayan, erken rehabilitasyon programına alınan, aile desteği olan, sosyoekonomik durumu yeterli olan ve kapsamlı bir merkezde tedavi gören hastaların tedavisinde başarı oranı daha fazladır. Rehabilitasyonun amacı; bu kişilerin fiziksel, zihinsel ve toplumsal işlevini en üst düzeye ulaştırmaktır. İlke olarak rehabilitasyon çalışmaları olabildiğince erken başlatılmalıdır. Hastanın ek problemi yoksa; tıkayıcı tipte inmelerde birkaç gün içinde, kanayıcı tipte inmelerde ise 2 hafta sonra rehabilitasyonun başlanması uygun olmaktadır. Rehabilitasyon çalışmalarının geç başlatılması bir takım komplikasyon dediğimiz, bu hastalığın seyrinde görülen ikinci hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olur. İnme geçiren hastalara rehabilitasyon uygulanmaz ise yanlış hareket şekilleri gelişir, örneğin hasta yürüyüşü bile çok bozuk bir şekilde, aksayarak olur. Egzersizler bu hastalarda yaşamın birer parçası olmak zorundadır” dedi.Rehabilitasyon ile oluşabilecek komplikasyonların önlendiğini ya da en aza indirildiğini vurgulayan Dr. Yeşilyurt, “Rehabilitasyon ile duyusal ve algısal kaybı kompanse edilebilir, kaybolmuş istemli hareket kabiliyeti yeniden kazanılabilir, çevresel uyumu sağlanabilir, yaşam kalitesini yükseltir” açıklamasında bulundu.Rehabilitasyonun erken dönemde yatak seçimi, hastanın yatakta uygun pozisyonlanması, yatak yaralarını ve hareketsiz kalmaya bağlı gelişen eklem kireçlenmesini önleme açısından önemli olduğunu dile getiren Dr. Yeşilyurt, “İlerleyen dönemde yatak içi, oturma ve transfer aktiviteleri öğretilir. Güçlendirme egzersizleri, postür (duruş) ve denge egzersizi, ayakta durma ve yürüme egzersizleri hastanın klinik durumuna göre yapılmaktadır. Gerekli durumda yardımcı cihazlamalar ile rehabilitasyon hızlandırılabilir. Klinik takipte hastada gelişebilecek diğer hastalıklar değerlendirilerek bunlar da tedavi edilir. Rehabilitasyonda temel olarak uygulanan konvansiyonel yöntemlerde; normal eklem hareket açıklığını korumaya, kas güçlendirmeye yönelik egzersizler, denge ve mobilite egzersizleri, günlük yaşam aktivitelerini geliştirici egzersizler uygulanmaktadır. Bunun dışında nörofizyolojik tedavi yöntemleri, fonksiyonel elektriksel stimülasyon, biofeedback teknikleri ve ortezlerin kullanımından yararlanılabilmektedir” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler