İnsan vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 60’ını oluşturan ve insan yaşamı için vazgeçilemez bir beslenme ögesi olan suyun idrar yapma, dışkılama, terleme gibi yollar ile atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılması, vücut ısısının korunması, eklemlerin kayganlığının sağlanması, cildin kurumasını önlenmesi gibi işlevlere sahip olduğuna dikkat çeken Anadolu Sağlık
Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Hafif dereceli susuzluk durumlarında bile kişide halsizlik ve yorgunluk belirtilerinin görülebildiğini ve susuzluk derecesi arttıkça diğer vücut fonksiyonlarında da bozukluklar gelişir. Ramazan ayını sağlıklı bir şekilde geçirmek için iftarda oruç açtıktan sonra özellikle böbreklerin zarar
görmemesi için sahura kadar mutlaka en az 2 litre su içilmeli” dedi.
Oruç nedeniyle gün içerisinde su içememenin baş ağrısı, baş dönmesi veya halsizlik gibi sıkıntılara yol açabildiğini belirten İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Susuzlukla baş edebilmek, hatta çok fazla susamamak için oruçluyken enerjiyi tasarruflu harcamak önemli. Hafif yürüyüşler, yoga meditasyon gibi egzersizler yapılabilir ancak vücudu gereksiz yere yormamak, ağır egzersiz yapmamak, terlemeye, yani vücudun ekstradan sıvı kaybetmesine yol açabilecek davranışlarda bulunmamak sağlık açısından önem taşıyor. Ayrıca iftarda su yerine aşırı miktarlarda çay-kahve tüketmekten de uzak durulmalı. Bu içecekler suyun yerini tutmadıkları gibi vücudun su kaybetmesine de yol açıyor” diye konuştu.