Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Oğuz Özdemir, kadınlarda görülen menopoz konusunda açıklamalarda bulundu. Menopozun tanımını yapan Op. Dr. Özdemir, “Menopoz, bir kadının hayatında menstruasyonun yani adet döngüsünün sona ermesiyle birlikte üreme yeteneğinin kaybolması ve hormon döngüsünün bozulması nedeniyle çeşitli şikayetlerin eşlik edebildiği bir dönemdir” diye konuştu.
Menopozda görülen belirtilerden bahseden Op. Dr. Özdemir, şu bilgileri paylaştı:
“Ateş basmaları, aşırı terleme, depresif ruh hali, uyuyamama, gerginlik, sinirlilik, iştah artışı, konsantrasyon güçlüğü, yüzde kızarma, nabızda artış, baş ağrısı, baş dönmesi, sıcak basması, öz güven azlığı, unutkanlık, dikkatsizlik, yorgunluk, cinsel istekte azalma gibi premenapozal dönemdeki şikayetler devam edebilir.”
Uzun süreli östrojen azlığına bağlı genital organlarda atrofi (küçülme) görülebileceğine de değinen Özdemir, “Rahim, vajina, vulva ve üretrada küçülme olur. Buna bağlı olarak sık idrara çıkma, kabızlık, vulvada kaşıntı, ağrılı cinsel birliktelik, rahim sarkması, idrar kaçırma, idrar kesesinde sarkma, makatta sarkma olabilir. Östrojen azalmasına bağlı vücutta saç kıl azalması, cilt değişiklikleri, cilt kuruluğu, çene dudak ve göğüs bölgesinde kıllanma olabilir. Ayrıca bağırsak hareketlerinde de değişkenlik ve kabızlık görülebilir. Östrojen kadınları kalp damar hastalıklarına karşı korur, menopozla birlikte östrojen azalmasına bağlı kalp damar hastalıklarında da artış görülür. Osteoporoz yani kemik erimesi, menopozda karşılaşılan durumlardandır” dedi.
Menopozun nedenlerini anlatan Op. Dr. Özdemir, “Her kadının yumurtalıklarında belirli sayıda yumurta (follikül) bulunur. Hayat boyu her adet döneminde bu yumurtalar yavaş yavaş azalır. Menopoz döneminde yumurtalıklardaki (overler) folikül miktarı azalır ve buna bağlı östrojen üretimi azalır. Zamanla östrojen üretimi kesilir ve yumurtalıklar küçülür. Bu nedenle adet döngüsü kesilir ve üreme yeteneği kaybolur” şeklinde konuştu.
Teşhis sürecinden bahseden Özdemir, “Adet sürelerinde ve sıklığında azalma şikayeti olduğunu belirten, sıcak basmaları olan bir kadından adetliyken alınan kanda FSH ve LH hormonları artmışsa menopoz tanısı konabilir. Adet görmeyen bir kadında FSH düzeyi 40 pg/ml üzerinde ise menopoz tanısı kesinlikle konur. FSH düzeyi 25-40 pg/ml arasında ise premenopoz (menopoz öncesi) olduğu, bu dönemde az da olsa gebelik ihtimali mevcuttur” dedi.
Erken menopoza da değinen Özdemir, “Eğer menopoz 45 yaşından önce başlarsa erken menopoz, 40 yaşından önce başlarsa prematür menopoz olarak tanımlanır. 30 yaş altında da menopoz görülebilmektedir ve hastalara buna sebep olabilecek genetik hastalıklara yönelik genetik testler yapılmalıdır” açıklamasında bulundu.
Özdemir, menopoza girmeyi etkileyen faktörlere dikkati çekerek, “Ailesel genetik faktörler etkilidir. Aile bireyleri arasındaki kadınların benzer yaşlarda menopoza girdikleri gözlemlenmiştir. Doğurganlık durumu, ilk adet yaşı, düzensiz adet görmek, doğum kontrol hapı kullanımı gibi durumlarda menopoz yaşı değişebilmektedir. Doğum sayısının fazla olması, adetlerin düzenli olması, doğum kontrol hapı kullanımı gibi durumları olanlar tersi durumundaki hastalara göre daha geç yaşta menopoza gireceklerdir. Psikolojik faktörlerin erken menopoza yol açabileceği de gözlemlenmiştir (postravmatik stres bozukluğu, göç, savaş). Soğuk iklim ve ağır şartlarda çalışma gibi stres faktörlerinin daha erken yaşlarda menopoza yol açtığı gösterilmiştir. Sigara kullanımının da 1-2 yıl kadar erken menopoza yol açtığı bilinmektedir. Ağır metabolik hastalıklar, genetik bozukluklar, kemoterapi ve radyoterapi de over rezervini etkileyip erken menopoza yol açar” dedi.
Menopoz zamanı beslenmenin nasıl olması gerektiğine değinen Op. Dr. Özdemir, “Östrojen azlığına bağlı olarak metabolizma hızı yavaşlar ve hızlı kilo alımı başlar. Bu yüzden düzenli egzersiz yapılmalıdır. Hareketsiz yaşamdan uzak durulmalıdır. Kemik erimesinden korunmak için günlük 1500 mg kalsiyum alınmalıdır. E vitamini sıcak basmalarını önlemekte faydalıdır. D vitamini seviyesi ise normal düzeyde tutulmalıdır. Kalp damar hastalıkları açısından dikkatli olunmalıdır ve tuz alımı kısıtlanmalıdır” ifadelerinde bulundu.
Menopoz olanların genel olarak yapması gerekenlere dikkat çeken Op. Dr. Özdemir, “Meme kanseri açısından tarama testlerine dikkat edilmeli ve 40 yaşından sonra yıllık mamografi yapılmalıdır. Yıllık kadın doğum hekimine muayene olunmalı, rahim ağzı tarama testleri ve jinekolojik ultrason muayeneleri aksatılmamalıdır. Sıcak basmalarına karşı kalın giyinilmemeli, düzenli yürüyüş yapılmalı, sık sık ılık suyla banyo yapılmalıdır. Baharat çay, kafein, sigara kullanımının menopozda idrar kaçırma şikâyetini artıracağı unutulmamalıdır. Östrojen miktarında azalmaya bağlı vajinal dokudaki atrofi nedeniyle ağrılı cinsel aktivite veya vajinal kaşıntılar olabilir, bunun için kadın doğum hekiminin önerdiği solüsyonlar ya da östrojenli kremler kullanılmalıdır. Hormon replasman tedavisi açısından kadın doğum hekiminin görüşü alınmalıdır” dedi. (İHA)