İzmir'in Seferihisar açıklarında, 30 Ekim'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde yıkılan binalarda enkazı altında kalan çok sayıda kişi, cep telefonları ile yakınlarını arayıp, bulundukları yeri tarif etti. Böylelikle AFAD ekipleri, arama kurtarma çalışmalarını bu yerlerde yoğunlaştırdı. Cep telefonlarının sinyalleri ya da yazılan mesajlar pek çok canı kurtardı.
Depremden sonra, cep telefonları için geliştirilen ve yüksek ses çıkarmaya yarayan uygulamalara da talep arttı. Bu uygulamalar sayesinde, kişiler enkaz altında kalırsa tek bir düğmeye basarak, düdük sesi çıkarabilecek.
Depreme hazırlık olarak, herkesin cep telefonları şarjını sürekli dolu tutması, yardımcı uygulamaları yükleyip denemesi gerektiğini öneren İzmir Ekonomi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Kutluhan Erol, "Cep telefonlarımız bizim için kurtarıcı olabilir. Onları yakınımızda bulundurmak, şarjlarını kontrol etmek önemli. Bu dönemlerde telefonlarımızı gereksiz yere kullanmayıp, konuşmalarımızı kısa kesmeliyiz. Konuşmaları telefon hatları yerine, internet servisleri kullanarak yapmak sistemin üzerindeki yükü azaltacak ve daha fazla insanın yararlanmasını sağlayacaktır. Çocuklar da cep telefonlarını kullanmayı bilmeli. Çünkü anne babaları erişemedikleri durumlarda onlar erişmek zorunda kalabilir. Bu uygulamaları kullanmayı öğrenmeli. Bu süreçte kullanabilecekleri uygulamaları önceden indirip, çevresindekilere göstermeliler" dedi.
Teknolojinin afetlerdeki önemine değinen Doç. Dr. Kutluhan Erol, "AFAD gibi kurumların kullandıkları lojistik düzenleme sistemleri var. Buna ek olarak, ilk aklımıza gelen şey iletişim oluyor. Herkes sevdiklerine ulaşmak, güvende olduklarını bilmek istiyor. Telekomünikasyon sistemleri bunu kaldıramıyor, bu nedenle internet üzerinden iletişim kurmaya yarayan uygulamalar kullanılmalı. Sosyal medya hesaplarından insanlar iletişim kurabiliyor. Bu tarz teknolojilerin işe yaradığını gördük. Bluetooth ve Wi-Fi gibi teknolojiler kullanılarak, yer belirlenebildi. Enkaz altında kalan insanlar için bu önemli bir teknoloji. Peer networking denilen bir teknoloji var. Siz telefon şebekesiyle direkt internet bağlantısını sağlamıyor olsanız bile, yakınınızdaki bir telefondan sinyaline ulaşma şansınız oluyor. O telefon başka bir telefona ulaşıyor. Bu şekilde bir zincir oluşarak, internet bağlantısı sağlama şansımız var" diye konuştu.
Enkaz altında kurtarıcı özellikle olan cep telefonu uygulamalarını aktaran Doç. Dr. Erol, şunları söyledi:
"Enkaz altında kalan kişinin yanında cep telefonunun olması çok büyük bir şans. Telefonunun şarjı olması da önemli tabii ki. Zaten artık, telefonlarımızdan çok uzak kalmıyoruz. Akıllı saatler, bileklikler, kulaklıklar kullanarak kolay bir şekilde teknolojiye ulaşabiliyoruz. Bir insan bilinçli olmasa bile telefonunda sinyal olduğu sürece, yine orada bir insan olduğunu telefonuna bakarak belirlemek mümkün hale geliyor. Bazı uygulamalar, telefonlardan yüksek ses çıkararak yeri belli ediyor. Çok işe yarıyor. Bu ses normal bir insanın çıkarabileceğinden çok daha güçlü ve yüksek. Normal düdük de kullanılabilir. Kurtarıcı önlemler alınmalı. Enkaz altında olsa da telefonun internete bağlantısı varsa iletişim kurmak kolaylaşıyor. Ses bağlantıları daha çok kapasite harcıyor. İnternet bağlantısında ise bilgiler paket paket gittiği için yavaş da gitse ulaşmanın yolu olabiliyor. Akıllı telefonlar bu konuda fark yaratıyor."
Kaynak: DHA