Çukurova Üniversitesi Uzay Bilimleri ve Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÇÜ Uzaymer) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Emrahoğlu, 11-13 Ağustos tarihleri arasında çıplak gözle izlenebilecek olan Perseid Göktaşı Yağmuru'nun en yoğun olduğu zamanın 12 Ağustos'u 13 Ağustos'a bağlayan gece olduğunu belirterek, gözlem ve fotoğraflama önerilerinde bulundu.Göktaşı yağmuru gözlem noktasının Perseus takımyıldızı bölgesinde olacağı için bu bölge ile anıldığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Nuri Emrahoğlu, gece yarısından itibaren sabaha kadar çıplak gözle gözlemlenebileceğini söyledi. Gözlemin şehir ışıklarından uzak, açık havada yapılması gerektiğini belirten Emrahoğlu, “Atmosfere giren göktaşları çeşitli yarı çaplara sahiptir. Büyüklüklerine ve yapılarına göre atmosfere girdiği andan itibaren sürtünmeden dolayı ısınıp ışık çıkarmaya başlar ve çok hızlı hareket ederek yeryüzüne düşerler . Bunlardan bazıları yer yüzünde krater açabilecek büyüklüğe de sahip olabilirler. Tüm gözlemler gibi gece gözlemleri de sabır gerektirir. Bu nedenle gözlemin sıkıcı olmamasını istiyorsanız, termosunuza sıcak suyunuzu doldurunuz, hem çayınızı ve kahvenizi içiniz hem de bu güzel olaya şahitlik ediniz” diye konuştu.Göktaşları çok hızlı hareket ettiğinden teleskoplarla izlenemeyeceğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Nuri Emrahoğlu, “Bunu için geniş açılı bir merceğiniz (11mm-24 mm F2.8, iso 800-1600), digital fotoğraf makinanız ve tripotunuz varsa 10sn pozlamalı fotoğraflar çekebilirsiniz. Bu arada diğer gökcisimlerini de kayıt ederek güzel bir olayı daha yakalamış olursunuz. Bilgisayarınıza parasız olan Stellarium programınızı yüklediğinizde gökyüzünde nereyi ve neyi kayıt altına aldığınızı daha iyi anlarsınız. Tüm gözlemciler yönlerini kuzey doğu yönüne çevirmeli, programda ifade edilen saatten başlayarak istatistik yapmalı ve göktaşların yönlerini ellerinde hazır bulundurdukları kağıtlara çizmelidirler. Kaç tane olay gözlemlediklerini göktaşının yönünü, saat ve dakikasını kayıt altına almalıdırlar. Bunlardan bazıları yere düşebilir. Eğer yerini iyi tespit ederseniz http://turk-met.net/ deki araştırmacılardan birine ulaşmaya çalışınız. Bu web sitesinden de anlayacağınız üzere TÜBİTAK destekli bir araştırma yapılmaktadır. Ben de bu araştırmacılardan biriyim. Bu araştırmanın amacı Türkiye topraklarına düşen göktaşlarını toplayıp güneş sisteminin oluşumu hakkında bilgi birikimi yapmak, bu birikimi uluslar arası ortamda benzer araştırmaları yapan merkezlerle paylaşmak ve güneş sistemimizin oluşumunu doğru bilgilere dayandırmak içindir” şeklinde konuştu.Göktaşlarının kaynağının iki grupta toplanabileceğini ifade eden Emrahoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:“1. tip göktaşları kuyruklu yıldız (Comet) kaynaklı; bu gökcisimleri donmuş gaz ve bu donmuş gazın içerisinde çeşitli katı parçalardan oluşur (demir -nikel, taş, ve demir ). Kuyruklu yıldız güneşe yaklaşırken onu oluşturan donmuş haldeki gaz ısınarak çözülmeye başlar beraberinde taşıdığı katı maddelerin de uzaya dağılmasına sebep olur. Eğer bu kuyruklu yıldızın yörüngesi Dünya’mızın Güneş etrafındaki dönüş yörüngesiyle kesişirse, katı maddeler atmosferimize girer ve biz onları yıldız kayması olarak biliriz. Halbuki yıldızlar kaymaz, yıldızlar gezegenlerden çok büyüktür. O nedenle atmosferimize giren katı parçalar milimetreden den kilometrelere kadar uzanan çaplara sahip olabilir ve bunlar gökyüzündeki atmosferimizden yere doğru geçerken sürtünmeden dolayı ısınırlar bundan dolayı yıldızlar kadar parlaklıklara ulaştıkları için de bu olaylara yıldız kayması deriz. Bu tür göktaşları belirli zaman aralığında izlenebilir. Çünkü Dünya’mızın yörüngesi ile kuyruklu yıldızın yörüngesinin kesişmesi birkaç gün sürer bu nedenle astronomlar bu olayları izleyebileceğimiz zaman aralığını bizlere duyururlar. Bu gözlemlerde onlarca göktaşı kayması görülebilir. 2. gruptakiler ise güneş sisteminin oluşumu sırasında katılaşarak oluşan maddeler ve Asteroit kuşağındaki maddelerden meydana gelir. Bunların büyüklükleri de mm ila km arasında yarı çaplara ulaşır. Göktaşı olarak adlandırdığımız bu gök cisimlerinden Güneş’in çekim kuvveti nedeniyle güneşe doğru hareket edenler de vardır, Dünya’mızın çekimine kapılanlar da vardır. Dünyanın çekim alanına girenlerin ; atmosferimize girmesi sırasında bizler bu olayları da yıldız kayması olarak adlandırırız. Bu olaylar bütün bir yıl borunca görülebilir. Ancak oluşma sıklığı 1. gruptaki gibi değildir. Daha seyrektir.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz