Yozgat İl Milli Eğitim Müdürlüğü Rehberlik Koordinatörü Psikolojik Danışman ve Eğitimci-Yazar Nevzat Özer, "Tercih yaparken alanınız devamı nitelikteki bölümlere ağırlık vermeleri önerilir. Adayların, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının, kendi alanına uygun bir programı tercih ettiğinde 0.15, kendi alanının dışındaki bir programı tercih ettiğinde 0.12 katsayısı ile çarpılacağını göz önünde bulundurmaları gerekiyor." dedi.
Danışman Özer, 25 Temmuz-5 Ağustosta başlayacak olan LYS sonrası tercihlerde ebeveynlere ve öğrencilere tercih konusunda önemli görevler düştüğünü ifade etti. Yaklaşık 10 milyon insanı etkileyen sınavlar sonrası, tercihlerin nasıl yapılması konusunda kritik kararların verilmesi ve öğrencilerin gelecekleri açısından önemli kararların alınması konunda tercihlerin hiç kuşkusuz önemli bir adım olduğunu dile getiren Psikolojik Danışman Özer, "Öğrencilerin sakin kafayla ve iyi bir araştırmayla çalışma yapmaları çok önemlidir. Tercih yaparken alanınız devamı nitelikteki bölümlere ağırlık vermeleri önerilir. Adayların, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının, kendi alanına uygun bir programı tercih ettiğinde 0.15, kendi alanının dışındaki bir programı tercih ettiğinde 0.12 katsayısı ile çarpılacağını göz önünde bulundurmaları gerekiyor." dedi.
Öğrencilerin meslek veya bölüm seçiminde tercih edeceği mesleğin 5 yıl önceki durumu ile şuan ki durumunu gözden geçirmesi gerektiğini ifade eden Özer, "Öğrenciler, özellikle meslek veya bölüm seçiminde bir mesleğin 5 yıl önceki durumu, şimdiki durumu ve 5 yıl sonraki durumu konusunda kesinlikle bilgi edinmeliler. Yeteneğinize, istidadınıza göre bölümleri seçmelidir. Örneğin çocuklarla diyalogu iyi olmayan, onlarla zaman geçirmeyi sevmeyen birinin "okul öncesi öğretmenliğini" yazması son derece sakıncalı olacaktır. Ya da kandan korkan birisinin "Tıp" bölümünü seçmesi yanlış bir karardır. Mesleklerin ve bölümlerin analizi iyi yapılmalı. O mesleğe sahip kişilerle yeri gelir konuşulmalı, onlardan bilgiler alınmalıdır." diye konuştu.
"ÇOCUKLARINIZA GÜVEN VERİN"
Özer, tercih yapacak öğrencilerin çok dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayarak şu uyarılarda bulundu: "Tercih listemde yer vermek istediğim meslek gruplarının çalışma koşulları, gerektirdiği nitelikler, gelecekteki durumu gibi bilgilere sahip miyim? Kişisel özelliklerimin, hangi alanlara eğilimimin olduğunun yeterince farkında mıyım? Tercih listemde vakıf üniversitelerine, ikinci öğretim programlarına yer verecek miyim? Tercih listemde yer vermeyi planladığım üniversitelerin eğitim programı, sosyal koşulları, kampüs koşulları gibi olanakları hakkında yeterli bilgiye sahip miyim? Anne ve babanın çocuğun istemediği bölümü tercih etmesinin son derece yanlış bir yaklaşım olduğunu kaydeden Özer, "Anne ve baba olarak, içinizde kalan ukdeleri çocuklarınız istemediği halde bölüm yazması konusunda ısrarcı olmayın. Avukat olmayı çok isteyen bir baba, bunu gerçekleştiremediği için çocuğunu zorla hukuk fakültesine gitmesini istemesi gibi. Tercih kavuzu, hem aile hem öğrenci tarafından gözden geçirilmeli. Son sözü öğrenci söylemeli. Üniversitelerin öğrencilere sundukları imkanlar iyi araştırılmalı, akademik kadrolarına bakılmalı, yurt dışı eğitim imkanları olup olmadığına bakılmalı. Tercih işlemi gerçekleştirildikten sonra tercihlerde ve tercihlerin sıralamasında herhangi bir değişiklik yapılmasının kesinlikle mümkün olmayacağı için adayların tercihlerini yaparken dikkatli olmaları gerekiyor. Adaylar, 30 yükseköğretim programını tercih edebilecek. Adayın, 30 tercih hakkının tamamını kullanması gerekmiyor. Adaylar sadece 1 tercih yapabilecekleri gibi, 30 tercih hakkını da kullanabilir." şeklinde konuştu.
YGS veya LYS’de başarılı olan okul birincileri, genel kontenjan ve okul birincileri kontenjanları göz önünde tutularak merkezi yerleştirme ile yerleştirme puanlarının elverdiği en üst tercihlerine yerleştirileceğine dikkat çeken Özer, öğrencilerin bu haklarından yalnızca 2011 yılı için yararlanabileceklerini kaydetti. Özel yetenek sınavıyla öğrenci alan yükseköğretim programlarına başvurabilmek için de YGS puanlarından en az birinin 140 ve üzeri olması gerektiğini ifade eden Psikolojik Danışman Özer, "Anne ve baba olarak siz çocuklarınıza, çocuklarınızda size güven vermeli, bunu bir ölüm kalım savaşı yapmamalısınız. Önemli olan sizin çocuğunuz, tercihler konusunda uzman olmayan kişiler ve her kafadan çıkan söylemler yerine sizi iyi tanıyan hocalarınızdan ve rehberlik servisinden yardım almanız yerinde olacaktır." ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz