Arduç'un avukatı tarafından yapılan başvuruda öncelikle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararının bozulması, dosyanın yeniden incelenmek üzere mahkemesine gönderilmesi ve lehe olan hükümlerin uygulanması istendi.
Arduç’un akıl sağlığı incelemesini yeniden yaptırmak amacıyla istinafa başvuru yaptığı değerlendirmesi yapan uzmanlar, Bölge Adliye Mahkemesinin bu talebi geri çevireceği görüşünü paylaştı.
Acıbadem Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Polat, Ceren'in katili Özgür Arduç'un istinaf başvurusu ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
Ceren Özdemir davasında suç işleyen kişi hakkında Elazığ Ruh Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi ile birlikte uzmanlardan oluşan bir heyet akıl sağlığının yerinde olduğu yönünde rapor hazırlamış. Bu rapor son derece iyi ve doğru, bütün boyutları ve kriterleri de göz önünde bulunduran bir rapor. Yargının bir yaklaşımı var. İsteniyor ki bütün raporlar Adli Tıp Kurumundan gelsin. Oysa böyle bir şey yok. Türkiye çok büyük bir coğrafya. 85 milyon insan yaşıyor. Her vakada tek bir kurumdan sonuç beklerseniz 3 yıl gibi uzun bekleme süreleri ortaya çıkıyor.
Burada doğru bir yaklaşım var bulunduğu yerden donanımlı bir merkezden rapor alınmış ve kişinin durumu saptanmış. Burada yeniden bir rapora ihtiyaç yok. Çünkü raporda bir yeterlilik, eksiklik gibi bir durum söz konusu değil. Sonuçta raporun içeriği bakıyoruz imzasına değil. Uzmanlıkları psikiyatrist olan 3 kişi tarafından yazılmış doğru bir rapor.
Tabii ki cinayet normal yaşam içinde olan bir davranış değil. Ancak her suç işleyene ceza ehliyeti yok gibi davranırsak kimse cezaevine girmez. Her zaman şu örneği veririm. Hiçbir pedofilinin polisin bulunduğu ortamda suç işlediğini gördünüz mü? Suç işlemek için gerekli ortamın oluşmasını beklerler. Bu demek ki ceza almalarına yeterli akıl sağlığına sahipler.
Bu vakada aynı şey geçerli, sanık havanın kararmasını bekliyor, yazık yavruyu izlemiş. Daha sonra suçu işlemiş. Bunları göz önüne almak lazım. Akıl sağlığı muayenesinde değerlendirilen şey şu; günlük yaşamını sürdürebilecek, mental durumu dediğimiz zeka geriliği, psikoz dediğimiz ağır, iyileşemeyen psikiyatrik hastalığı olup olmadığıdır. Yoksa normalin dışında her şeyi böyle değerlendireceğiz diye bir şey yok. Kamuoyunu bu konuda düzeltmek gerektiğine inanıyorum.
Türk Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız ise, Ceren Özdemir'in katili Özgür Arduç'un avukatının yaptığı istinaf başvurusunun sadece yargılama usulünü yerine getirmek amaçlı olduğu değerlendirmesi yaptı. Yıldız şöyle konuştu:
Sanık duruşmada akıl hastası olduğunu, tedavi edilmesi gerektiğini, serbest bırakılırsa yeniden adam öldüreceğini söylüyor. Bir hastaneden akıl sağlığı ile ilgili raporu alınıyor. Raporda sanığın akli melekelerinin yerine olduğu, olayları iyi değerlendirdiği ayrıntılı olarak söylenmiş. Ancak sanık duruşmada bu raporu reddetmiş, akıl hastası olduğunu belirtmiş. Müdafisi de Adli Tıp Kurumundan rapor istemiş. Mahkeme de akıl sağlığı yerinde kabul ederek, canavarca hisle adam öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmediyor. Müdafi istinaf mahkemesine başvuruyor. Dilekçesinde açıklanan şey şu; eksik soruşturma yapıldı, ayrıntıya girmeksizin, kararı bozun, yerel mahkemeye gönderin, bozmazsanız da yeniden yargılama yapıp beraatine karar verin. Bu dilekçe aslında usulü yerine getirmek için verilmiş bir dilekçe gibi görünüyor. Zaten her şey ortada, müdafinin de yapabileceği bir şey yok. Burada müdafi çok ayrıntılı söylememiş olsa da, rapora yönelik istinaf talebi var. Mahkemenin doğru yaptığı şey ise şu; üç hekimin verdiği bir rapor ve hepsi uzman. Bu bir bilirkişi raporudur. Adli Tıp Kurumu da aynı şekilde bilirkişi raporu veriyor. Bu rapora itiraz edilecekse kişinin akıl sağlığının yerinde olmadığını gösteren başka bir rapor olması gerekir. Ben akıl hastasıyım bu raporu kabul etmiyorum demesi mahkeme tarafından kabul edilmemiş, haklı olarak. Bölge Adliye Mahkemesi bunu dikkate alır mı? Bence dikkate alınmaması gerekiyor. (DHA)