Kalp hastalıkları birden fazla faktöre bağlı olarak günümüzde en sık karşılaşılan sağlık problemlerinin başında geliyor. Bunların birden fazla faktöre bağlı bir hastalık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, sigara, düzensiz beslenme, obezite, aşırı alkol tüketimi ve aşırı stresin kalp ve damar sağlığı için önemli risk faktörleri arasında olduğunu söyledi. Prof. Dr. Hamza Duygu, aynı zamanda yaş, cinsiyet, genetik ve etnik etkenlerin de kalp ve damar sağlığını bozan risk faktörleri arasında olduğunu belirtti.
Modern hayatın ve teknolojinin hızla getirdiği değişimler nedeniyle toplumun gün geçtikçe farklılaşan bir yaşam tarzı sürdürmeye başladığını söyleyen Duygu, insanların artık daha az hareket eder haline geldiğini belirtti. Yeni yaşam tarzı ile beslenme alışkanlığının kötü yönde etkilendiğini de söyleyen Duygu, bu dönemde beslenmenin daha çok hayvansal kaynaklı gıdalara dayandığını belirterek, sebze ve meyve tüketiminin ne kadar önemli olduğunu hatırlattı.
Yeme düzeninin çocukluk yaşlarından oturmaya başladığını söyleyen Duygu, bu yaşlardan itibaren sağlıklı diyet alışkanlığının yerleştirilmesi ile toplumun kalp damar hastalığı riskinin azaltılabileceğini belirtti.
Aşırı kalori ve tuz tüketiminin önlenmesi, hayvansal yağların azaltılarak bitkisel yağların taze sebze, liften zengin yiyecekler ve balığın daha çok tüketildiği bir yeme düzeninin benimsenmesi gerektiğini söyleyen Duygu, zeytinyağı ve balık tüketiminin daha fazla olduğu bölgelerde kalp ve damar hastalıklarından ölümlerin daha az görüldüğünü söyledi.
Duygu, “Toplam tüketilen enerjinin yüzde 30’dan azının hayvansal yağlardan alınması gerekiyor. Öncelik verilmesi gereken bir diğer konu da şeker hastalığı sıklığındaki korkutucu artıştan sorumlu olan şişmanlık ve hareket azlığı ile mücadeledir. Bu konuda toplum düzeyinde verilmesi gereken mücadele topluma eğitim yoluyla bilinç kazandırmak suretiyle gerçekleşebilir. Okullarda fiziksel aktivite derslerinin yanında beslenme ile ilgili eğitimler de verilmesi gerekir. Okullarda öğrencilere günde 1 saat beden eğitimi yapma olanağı sağlanmalıdır. Erişkinlerin ise beden eğitimi yapabileceği merkezlerin sayısı ve kalitesinin arttırılması devletçe desteklenmelidir” dedi.
Düzenli olarak sigara içenlerin yüzde 50’sinin sigara tüketiminden kaynaklı olarak kaybedildiğini söyleyen Duygu, bu ölümlerin yaklaşık olarak yarısının orta yaş grubunda görüldüğünü belirtti. İçilen sigara miktarının kalp damar hastalıkları, kanser ve solunum sistemi hastalıkları ile doğrudan ilişkili olduğunu söyleyen Duygu, pasif içicilikte de benzer riskler olduğunu belirtti. Sigara kullanımının önlenmesinde ilk basamağın eğitim olduğunu söyleyen Duygu, bu konuda okullarda, iş yerlerinde ve sağlık kuruluşlarında da yoğun çabalar harcanması gerektiğini ifade etti.
KKTC’de en sık görülen hastalığın kalp damar hastalıkları olduğunu söyleyen Duygu, kalp damar hastalıklarının gençler de sık görülebildiğini belirtti. Gençlerde kalp krizi riskini yükselten nedenler olarak uyuşturucu kullanımı, düzensiz beslenme ve düzensiz uyku olarak gösterildiğini söyleyen Duygu, gençlerin son zamanlarda sık olarak kullandığı keyif verici maddelerin de kalp krizine neden olduğu bilgisini verdi.
Duygu sözlerine şöyle devam etti: “Gençler son zamanlarda enerji içecekleri veya keyif verici maddeler kullanmakta. Gençlerin tükettiği enerji içecekleri kalp krizine neden olmakta. Özelliklede gençlerde kalpte ritim bozukluğuna neden olmakta. Genel olarak bilgi verecek olursak yakınlarında kalp damar tıkanıklığı olan kişiler özellikle çok dikkatli olmalı ve önlem almalıdır. Kişiler sigara, enerji içeceği, keyif verici maddeler kullanmamalı fazla olan kilosundan kurtulması gerekmektedir. Kalp damar hastalığında düzenli uyku çok önemlidir. Kişiler en az yedi saat uyku uyumalıdır. Az uyku uyuyan kişilerde özellikle kalp damar tıkanıklığı ve ritim bozukluğunu çok fazla yaşamaktadır.
(İHA)