Milyonlarca insanı ilgilendiren fıtık, çok sık karşılaşılmasına rağmen ne yazık ki önemi halen tam olarak anlaşılamamış bir sorun. Oluşma nedeni ne olursa olsun, fıtığın kendiliğinden iyileşmediğine işaret eden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Fatih Ağalar, fıtıkların zaman kaybedilmeden, konusunda uzman bir hekim tarafından tedavi edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Cinsiyet ya da yaş ayrımı gözetmeden herkeste ortaya çıkabilen fıtık, adale planları içindeki potansiyel açıklık olarak tarif ediliyor. Fıtık, ya doğuştan var oluyor ve gün geçtikçe belirgin hal alıyor, ya da sonradan karın duvarındaki zayıflamaya bağlı olarak ortaya çıkıyor. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Fatih Ağalar, “Karın duvarında potansiyel olarak zayıf birkaç alan vardır. Bazen bu zayıf alanlarda ani karın içi basınç artışı olduğunda fıtık oluşabilir. Fıtık oluşumunda etken olan bazı faktörler, yaşlanma nedeniyle doğal olarak kas ve fasya gruplarının zayıflaması, eski kesi yerleri, travmalar veya doğumdan beri var olan bozukluklardır. Ikınarak idrar yapma, kronik öksürük, kabızlık, ağır kaldırma gibi eylemlerden sonra da fıtık oluşabilir. Fıtık tanısı rutin hekim muayenesiyle fark edilebilir. Cilt altında kabarıklık oluşur. Yaşlılarda görülen fıtıklarının kalıtsal mı, edinsel mi olduğunu anlamak kolay değildir.” diye konuştu.
Uzun süre ayakta kalmanın ve oturmanın ağrıyı tetikleyebildiğini hatırlatan Prof. Dr. Fatih Ağalar, “Fıtık kesesi üzerinde ağrının sürekli hal alması ve deride kırmızılık; fıtığı, içinde bulunan bağırsağın sıkışıp boğduğunun göstergesidir. Bağırsakların fıtık kesesi içinde sıkışması ve beslenmesinin bozulmasıyla ortaya çıkan barsak gangreni, hayatı tehdit ettiğinden acil ameliyat gerekebilir.” diye konuştu.
Fıtığın zaman içinde kendi kendine iyileşeceğine dair yanlış bir inanışın bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Fatih Ağalar, sözlerine şöyle devam etti: “Ortaya çıkan fıtığın geçmesini beklemek ya da kasık bağı, kemeri gibi destek aparatları kullanmak tedaviye yarar sağlamaz. Bununla birlikte, egzersiz ve fizik tedavinin de etkinliği yoktur. Tüm fıtıkların ameliyat olmadan tedavisi mümkün değildir. Bu fıtıkları, beklemeden tedavi etmek son derece önemlidir.”
Fıtıkların, açık ya da son yıllarda sıkça kullanılmaya başlanan laparoskopik yöntemle tamir edilebildiğini anlatan Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Fatih Ağalar, şu bilgileri verdi: “Laparoksopik fıtık ameliyatlarında, geleneksel fıtık ameliyatlarındaki gibi karın veya kasıkta büyük cilt kesisi yapmak yerine, çok küçük deliklerden içeriye gönderilen kamera ve aletlerin yardımıyla fıtık tamir edilir. Hem açık hem laparoksopik kasık fıtığı onarımlarında nüksü azaltmak için, hastaya herhangi bir zarar verneyen, ince materyalden oluşan yamalar kullanılır. Laparoksopik ameliyatlarda ağrı az olur, analjezik ihtiyacı azdır. Hastalar daha erken ayağa kalkar ve günlük işlerini yapabilir hale gelir. Laparoskopik kasık fıtığı ameliyatı, prostat, böbrek, safra kesesi sorunları nedeniyle laparoskopik ameliyat olacak hastalarda, aynı seansta, diğer ameliyatla birlikte rahatlıkla uygulanabilir.