HABER

Uzmanlardan beslenme uyarısı

Uzmanlar, vatandaşların bayramda aşırı derecede tatlı ve çikolatalardan uzak olmaları gerektiğini belirtiyor.

KARS (İHA) - Kars Devlet Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Yüksel Turan Taşdemir, vatandaşların bayramda aşırı derecede tatlı ve çikolatalardan uzak olmaları gerektiğini belirterek, "Bunların yerine sütlü ikramlar tercih edilmelidir" dedi.

Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Yüksel Turan Taşdemir, bayramların insanları kaynaştırıp bir araya getiren en güzel günler olduğunu kaydetti. Bayramların sevgi, saygı, hatırlama anlamına geldiğini ifade eden Taşdemir, bayramda herkesin birbirini kucakladığı, birbirine şeker, çikolata ve tatlılar ikram ettiği bir gün olduğu kaydetti. Taşdemir, Ramazan ayı sonrası öğünler ve beslenme konusunda değişikliklerin olduğu için vatandaşların dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı. Ramazan ayında oruç tutmaya alışan bünyenin bayramda normal beslenme moduna geçtiğini ve aşırı yemeğe bağlı olarak bazı sorunlar yaşayabileceğini ifade eden Taşdemir, "Vatandaşların normal beslenme düzenine geçtiklerinde sulu gıdaları tercih etmeleri, az ve sık yemeleri lazım. Ayrıca bayramda hamurlu tatlılar yerine sütlüleri tercih edilmeli. Özellikle diyabet ve şeker hastalarının aşırı tatlı ve şeker tüketmemeleri lazım" dedi.

Oruç tutan bireyin beslenme durumunu, vücut ağırlığını ve biyokimyasal parametrelerini önemli ölçüde etkileyen bir durum olduğunu ifade eden Taşdemir, Ramazan ayı boyunca toplam yiyecek alımı azaldığı için kilo kaybı görülmesi gerektiğini belirtti. Öğün sayısının azalmasına rağmen aşırı besin tüketmek, tatlı ve tahıl ağırlıklı beslenme sonucu nüfusun yüzde 25'in de kilo alımı görüldüğünü savunan Taşdemir, "Bu nedenle daha fazla kilo artışı olmaması için bayramda şekerli ve hamurlu gıda tüketimine dikkat etmek gerekmektedir. Ramazan ayında oruç tutan bireyler günlük öğün sayılarını azaltmaları ve beslenme alışkanlıklarında meydana gelen değişiklikler nedeniyle, bayramda normal yeme düzenine geçtiklerinde psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine girmektedirler. Kilo artışı metabolizma hızının yavaşlaması ve hareketlerin azalmasından kaynaklanmaktadır. Ramazan Bayramı boyunca şerbetli tatlılar ve çikolata tüketimi artar. Bu tür besinler, glisemik indeksleri yüksek olduğundan dolayı kan şekerini hızla yükseltir. Ayrıca bu besinlerin şeker, yağ, un miktarları daha fazla olduğundan kalorileri de çok yüksektir. Tatlı tüketilmek isteniyorsa yine miktarlarına dikkat edilerek sütlü ve meyveli tatlılar tercih edilmelidir. Bayram ikramlarının genellikle tatlı ağırlıklı olması ve artan yeme isteği, kan şekeri ve kolesterol düzeyini arttırarak kilo artışı ile birlikte diyabet, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon gibi ciddi sağlık risklerini de beraberinde getirebilir. Bayram sonrası aşırı yemek yeme ile bazı problemler kaçınılmaz olur. Bunların en önemlisi hazımsızlık ve mide problemleridir. Bu problemleri önlemek için az az ve sık aralıklarla beslenilmelidir. Ramazan Bayramı'nda, ziyaretler sırasında çay, kahve, asitli içeceklerin tüketim miktarı artmaktadır. Fazla miktarda alındığında kafein içerikli içecekler uykusuzluk, kalpte ritim bozukluğu, huzursuzluk yapabilmektedirler. Bu yüzden çay kahve yerine yeşil çay, rezene, adaçayı, ıhlamur, ayran, komposto gibi içeceklerin tüketimi tercih edilmelidir" şeklinde konuştu.

Ramazan aylarında su tüketiminin azalmasından dolayı vücutta oluşabilen su kaybının yerine konulabilmesi için su ve sulu gıdaların tüketimine önem verilmesi gerektiğini kaydeden Beslenme ve Diyet Uzmanı Yüksel Turan Taşdemir, sağlıklı yaşamın en önemli unsurlarından biri olan fiziksel aktivitenin artırılması anlamında en az haftada 4 gün yürüyüşler yapılması gerektiğini belirtti. Fiziksel aktivitenin, bağırsak hareketlerini arttırmaya, kan şekeri ve kolesterolünü azaltmaya, kilo kaybetmeye yardımcı olduğunu unutulmaması gerektiğini savunan Taşdemir, oluşabilecek kabızlığa karşı lif oranı yüksek gıdaların tüketiminin ihmal edilmemesi gerektiğini söyleyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Güne hafif bir kahvaltı ile başlanmalıdır. Peynir, zeytin, domates, salatalık, kepek ekmek, süt, meyve gibi besinlerden oluşan dengeli ve hafif bir kahvaltı edilmelidir. Yemekler 3 ana öğün, 3 ara öğün olmak üzere az az ve sık aralıklarla yenmelidir. Ara öğün alternatifleri meyve, kepekli tost, kepekli bisküvi, peynir, meyveli yoğurt, ayran, yoğurt gibi seçeneklerden hazırlanmalıdır. Kızartma ve kalorisi yüksek ağır yemekler yerine hafif, ızgara, buğulama, haşlama tarzı yemekler seçilmelidir. Kabızlığın azaltılması ve C vitaminini gibi vitamin ihtiyaçlarının karşılanması açısından meyve ve sebze tüketimi arttırılmalıdır. Meyve ve sebze günde 6-7 porsiyon tüketilmelidir, her öğünde salata tüketilmeye özen gösterilmelidir. Günlük tüketilmesi gereken sıvı miktarlarına dikkat edilmelidir. Günde 2 ile 2.5 litre sıvı alınmalıdır.

Düzenli egzersiz yapılmalıdır. Şeker, kalp hastaları, hipertansiyon, mide ve barsak sistemi hastalıkları olan kişiler mutlaka sağlıklı beslenme ilkelerine dikkat etmelidir"

En Çok Aranan Haberler