Dizanterinin mikrobik bir hastalık olduğunu ifade eden Denizli Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve İntaniye Uzmanı Dr. Gürsel Ersan, "Dizanteri kanlı ishal olup, bağırsakları ilgilendiren bir hastalıktır. Amipli ve basilli olmak üzere iki çeşittir. Direk bulaşmada hijyenine dikkat etmeyen hastanın ellediği kapı tokmakları, çatal, kaşık, bardak, havluyla bulaşabildiği gibi kontamine tuvalet musluklarından alınan basillerle de bulaşma söz konusudur. Dolaylı bulaşma ise besin maddelerinin mikropla kirlenmesi halinde görülür. Bu hastalığın belli bir yaşı veya cinsi yoktur, herkese bulaşabilir" dedi.
Dr. Ersan, özellikle kanalizasyon sularının kullanma sularına karıştığı suyla yıkanan meyve ve sebzelere dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, "İyi yıkanmamış sebze ve meyvelerin tüketilmesi, kaynağı belli olmayan suların içilmesi, hastaların ellerini yıkamadan diğer kişilere yiyecek hazırlaması dizanteri hastalığına neden olur. Bu nedenle kişisel hijyene çok dikkat edilmesi, ellerin sık sık yıkanması gerekir. Bunların yanı sıra, açıkta satılan veya nerede ve nasıl üretildiği bilinmeyen gıdaların tüketilmesi dizanteri hastalığına neden olabilir" diye konuştu.
Hastalığın belirtileri genelde karın ağrısı, bulantı, kusma, ateş ve kanlı ishal olarak açıklayan Dr. Ersan, "Kronik hastalıklarda seyri daha ağır olabilir. Basilli dizanteri olan hastalar tedaviyle 1 haftada, amipli dizanteri olan hastalar 10 gün içerisinde ancak düzelirler" dedi.
Dizanterinin mutlak tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu kaydeden Uz. Dr. Gürsel Ersan, "Dizanteri tedavisi mümkün olan bir hastalıktır, mutlaka bir doktora başvurulması gerekir. Bu hastalık antibiyotik, semptomatik ve destek tedavisi uygulayarak iyileştirilir" şeklinde konuştu.