Hashimoto hastalığı tüm dünyada yaygın olarak görülen hipotiroidinin ve pek çok başka rahatsızlığın başlıca sebebi olduğunu belirten Gökosmanoğlu, “bu hastalık bulunan insanlarda, bağışıklık sistemi tiroid bezine saldırır, vücudun bu hastalıkta ihtiyacı olan tiroit hormonunun yeterli miktarda üretilmediği hipotiroidizm durumu gelişir. Hastalığın belirtileri başlangıçta hafif olabilir veya hormon yetmezliği gelişmesi yıllar alır. İlk bulgusu genellikle guatr adı verilen genişlemiş, büyümüş bir tiroittir. Guatr, boynunuzun önünün şişmesine neden olabilir. Büyük bir guatr yutkunma zorluğuna neden olabilir. Hashimotonun diğer belirtileri de kilo almak, yorgunluk, solgunluk veya yüz şişmesi, eklem ve kas ağrısı, kabızlık, üşüme, hamile kalma zorluğu, eklem ve kas ağrısı, saç dökülmesi veya inceltilmesi, kırılgan saçlar, depresyon, nabız yavaşlamasıdır” dedi.
YORGUN, İSTEKSİZ VE DEPRESYONDAYSANIZ HASHİMOTO OLABİLİRSİNİZ
Orta derecede kilo alımı (5-7 kg), soğuğa karşı hassasiyet artışı, kolayca yorulma ve yavaşlamış hareketler ile birlikte hashimoto tiroidinin kişinin bütün vücudun etkilendiğini belirten Uzm. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, “Düzensiz ve ağır adet dönemleri, genç kadınlarda hamile kalmada zorlanma, cinsel isteksizlik, memeden süt gelme, kuru cilt ve kabarık yüz, saç kaybı ve kaş incelmesi, ses kısıklığı, depresyon, unutkanlık, uyku apnesi ve gün içinde uyuklama, kabızlık, bradikardi (normalden yavaş kalp hızı), kolesterol seviyesinde artışı gibi belirtilerde kişilerin yaşam kalitesini oldukça etkilemektedir” diye konuştu.
KADINLAR BÜYÜK RİSK ALTINDA
Uzm. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, şu bilgileri verdi: “Bu hastalık tüm yaşlarda görülebilir ancak 30-50 yaş arasında daha sık ortaya çıkar. Hashimoto hastalarının yüzde 95'i kadındır. Yaş ilerledikçe hashimoto tiroiditi hastalarda tiroit bezi yetmezliği sıklığı artar. Hastalarda şikayet olmayabilir ya da çok az şikayet olduğu için bu hastalar genellikle tanı alamazlar. Bu çok önemlidir. Hashimoto hastalığının tanısı muayene, tiroit hormon testleri, tiroit bezi ultrasonu ve gerekirse sintigrafisi ile konur. Kanda serbest T3 ve serbest T4 hormonlarında düşme, TSH hormonunda yükselme ve tiroit dokusuna karşı antikorlar (anti-TPO ve anti-TG) saptanır.”
İLACI AÇ KARNINA İÇMEK ÖNEMLİ
Haşhimato tiroiditi hastalığının tedavisi önemli olduğuna da dikkat çeken Gökosmanoğlu, “Tedavide tiroit dokusundaki tahribatı önlemeye yönelik bir uygulama günümüzde yoktur. Amaç tiroit hormonu vererek, bunun eksikliğine bağlı bulguları ortadan kaldırmaktır. Kontrolsüz hormon kullanımı yetersiz tedaviye neden olabileceği gibi fazla miktarda alınması hipertiroidi dediğimiz ciddi bir hastalığa yol açabilir. Tiroit hormon ilacının aç karnına içilmesi gerekir. Aç karnına alınan ilacın emilimi daha iyi olur. Özellikle kalsiyum, demir ve mide ilaçları tiroit ilacının emilimini bozar” bilgisini aktardı.
GEBELİĞİ DE OLUMSUZ ETKİLİYOR
Hastalığın gebeliği de etkilediğine dikkat çeken Gökosmanoğlu, “Haşhimato tiroiditi hastalığında gebe kalınması zorlaşır. Gebe kalmayı düşünen kadınlar doktoruna mutlaka ilaç dozunu danışmalıdır. Gebe kalınca da tiroit ilaçları alınacaktır. Çocuğa zararı yoktur. Tiroit ilacı alınmazsa, düşük riski artar. Doğum sonrası da kontroller yapılmalıdır. Kadınların çoğunda gebelik süresince dozda yüzde 25-50 oranında bir artış gerekir. Tiroit ilacı gebelik öncesi, gebelik sırasında ve emzirme döneminde endokrin uzmanı ile birlikte ilaç dozu takip edilmesi bebek sağlığı ve sağlıklı gebelik için çok önemlidir” dedi.
KAYNAK: İHA