Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Erkan Aksoy, çağın en önemli hastalıkları arasında kabul edilen obezitenin gelişen tedavi yöntemleriyle artık mahkum olunan bir hastalık olmaktan çıktığını söyledi.Vücutta aşırı yağlanmayla ortaya çıkan, genetik zeminli ve çevresel faktörlerle tetiklenen kronik bir hastalık olan obezitenin birçok fiziki ve psiko-sosyal olumsuz etkileri olduğunu belirten Medical Park Ordu Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Erkan Aksoy,bilimsel araştırmalara dayanarak obezitenin ‘tip2 şeker hastalığı, kalp damar rahatsızlıkları, yüksek tansiyon,yüksek kolesterol, reflü,uyku apnesi, karaciğer yağlanması’ gibi birçok hastalığın da gerçekleşme riskini artırdığına dikkat çekti. Hastalığın psikolojik olarak ise depresyon, özgüven eksikliği ve düşük benlik saygısı gibi olumsuzluklar ortaya çıkardığını da vurgulayan Aksoy, obezitenin kategorisine göre ilaç yöntemi, egzersiz ve yaşam biçimi değişiklikleri gibi birkaç önlem ile kontrol altına alınabileceğini belirtti.Aksoy, “Fakat vücut kitle indeksi obez kategorisine giren,yani vücut kitle indeksi 30’u geçen hastalarda bu önlemlerin yüzde 2 gibi sadece çok küçük bir kesimde başarılı olduğu görülmektedir. Obezitenin bu seviyelere ulaştığıhastalarınobezitecerrahisiniciddibiralternatifolarak düşünmeleri gerekir” dedi.“Obezite cerrahisi tercih edilmelidir”Aksoy, şu açıklamalarda bulundu:“Dünyada obezite cerrahlarının ameliyat uygulamak için vücut kitle indeksialt limiti aşağı yukarı aynıdır. Kitle indeksi 40’ı geçen hastalar rahatlıkla ameliyat olabilirler. Bunun yanı sıra kitleindeksi 35 veya yukarısı olan ve yandaş hastalığı olan haslarımıza da obezite cerrahisi önerilir. Hangi cerrahi yöntemi uygulayacağımız birçok faktöre bağlıdır. Öncelikli olarak tabii ki hastanın boyu, kilosu ve hastanın ne kadar zayıflamak istediği gelir. Bunun haricinde hastanın yeme içme alışkanlıkları, tıbbı öz geçmişi, yandaş hastalıkları,ilaç kullanımı gibi birtakım faktörler de belirleyici olmaktadır. Obezite sadece fiziksel bir hastalık değil. Ruhsal ve sosyal yönüyle beraber üçlü bir sac ayağını oluşturur. Eğer bu üç durum da iyileştirilemezse sonuçlar başarısız olur. Başarılı bir cerrahi sonrası kişinin kilo vermesi kaçınılmazdır. Asıl başarı ise uzun yıllar kilonun kontrol altına alınabilmesidir. Son olarak belirtmek isterim ki, ameliyat sonrası sağlıklı bir yaşam sürebilmek için besinlerinizi dikkatli seçmeli ve gelişigüzel beslenilmemesi gerekmektedir. Eğer bu konuda yeterince bilgi sahibi değilseniz mutlaka uzman olan kişilerden destek almalısınız.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz