Uzun serüven başlıyor

Akdeniz’den Toros’lara Bilim ve Doğa Eğitimi Projesi açılış töreni Suphi Öner Öğretmen Evinde, Anamur Salonunda, saat 14.00’te yapıldı. Türkiye’nin her bölgesinden, çeşitli kademelerde akademisyenler, öğretmenler, doktora öğrencileri ile proje yönetim ekibi Soner Yurttaş, Dr. Cemil Aymak, Prof. Ülkü Çömelekoğlu katıldığı açılışa ilgi büyüktü.

Açılışta konuşan Mersin İl Milli Eğitim Vekili Kamil Çelebiyılmaz, gelecekten umutlu konuştu. Çelebiyılmaz“ Çevremizde meydana gelen değişimlerin çoğunluğun farkında bile değiliz. İnsanoğlu içinde yaşadığı çevreye verdiği hasarlar gün geçtikçe artmaktadır. Bu zararların etkileri hemen ortaya çıkmamakla beraber yavaş yavaş etkilerini görmekteyiz. Günümüzde görülen çevre felaketleri, kuraklıklar doğaya insanoğlunun verdiği zararların bir yansıması olarak geri dönmektedir. Doğaya atılan kirleticiler farklı yollarla tekrar insanoğluna geri dönmektedir. Sanayileşmenin artmasıyla beraber kirlilik artmaktadır. Günümüzde çevre kirliliği konusunda yapılan bilimsel çalışmaların artması çevreye duyarlılığın arttığını göstermektedir. Çevre bilincinin artırılmasında çevre eğitimlerinin çoğalması olumlu etki yapmaktadır. Bu kapsamda yapılacak doğa eğitim projesi çevre bilincinin artırılmasında, katılımcılarda çevre konusunda farkındalık oluşturması anlamına geliyor.” dedi.

Sözlerine projede yapılacak etkinliklerle devam eden Çelebiyılmaz “Akdeniz’in deniz altında, açık sularında, kıyı şeridinde, deltasında ve Torosların vadilerinde, yaylalarında ve zirvesinde bulunan fauna, flora ve kültürel zenginliklerimizin gözlemleri ve incelemeleri yapılacak. Bu incelemeler sırasında kuşlar, balıklar, sürüngenler, amfibiler, bitkiler, yeryüzü şekilleri ve tarihi yapılar görülecektir. Doğa eğitimde laboratuar olarak kullanılacak.” diye ekledi.

Akdeniz’den Toros’lara Bilim ve Doğa Eğitimi etkinlikleri Erdemli ilçesinden demir alınacak, öncelikle açık denizde incelemeler yapılacak. Bu incelemeler Ortadoğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsünde demirli olan RV Bilim 2 gemisiyle gerçekleşecek. Bu gemi okyanus da bile tamamen bilimsel araştırmalar yapmak için donatılmış bir gemi olduğu vurgulandı. Katılımcılar deniz çalışmalarında, sürecin içinde yer alacağı anlatıldı. Açık deniz çalışmalarından sonra kıyı şeridi incelemesi ve laboratuar çalışmaları ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü laboratuarlarında yapılacağı açıklandı.

Deniz çalışmaları Taşucu
Akkuyu arasında yapılacak su altı gözlemleri ile tamamlanacak ve bu gözlemler sırasında özelikle Akdeniz foklarının üreme yaşama alanları ve 10 m derinliğe kadar derin deniz gözlemi yapılacak. Bu çalışmalar sırasında uzak gözlemle yeryüzü şekilleri, flora özellikleri ve yangın ekosistemi dalış teknesinden bakılarak uzak gözlemle incelenecek. Derin deniz incelemesi bittiğinde geri dönüş yolculuğu karadan yapılacak ve özellikle uzak gözlemle incelenen flora, yeryüzü şekilleri ve yangının yarattığı etkinin yakından görülmesi imkânı yakalayacak olan katılımcıları, geniş yelpazede, bir doğa serüveni bekliyor.

Deniz etkinliklerinden sonra karaya geçiş süreci başlayacak. Bunun için de en iyi örneklerden biri olan deniz kaplumbağaları incelenecek. Bu incelemeler Kazanlı, Yüzüncü yıl ve Alata kumasallarında gerçekleştirilecek. Alata’da ayrıca; Alata Bahçe Kültürleri Labratuvarlarında uygulamalı incelemeler yapma fırsatına sahip olacak olan katılımcıların da proje olan ilgileri, bu projeye, ayrı bir heyecan katıyor.Deniz kıyısının tanıtılmasından sonra Torosların zirvesine kadar sürecek olan kara serüveni başlayacak, bu bağlamda ilk önce bir madenin ürüne dönüşümü serüvenine şahit olmak için katılımcılarla beraber Şişe Cam Fabrikasına gidilecek ve camın serüveni izlenecek. Daha sonra cama dönüşen hammaddenin getirildiği dağlara doğru yolculuk başlayacak. Yukarılara doğru çıkıldıkça değişen flora ve fauna yapısı, karşılaşılan coğrafi şekiller katılımcılara gösterilecek. 2600 m yüksekte iki göl ziyaret edilecek ve buzul göllerin özellikleri hakkında bilgiler verilecek. Oradan çıkılarak yaylacılık Yörük kültürünün tanıtılacağı Yörük çadırlarına gidilecek orada çadırlı kamp kurulacak ve bir Yörük gibi katılımcılar, doğa serüvenlerini tamamlayacak.

Fotoğraf: Çiğdem Yurdagel