Muğla ili, Milas ilçesinde 2008 yılında yapılan bir ihbar sonucunda, Milas İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından mahkeme kararı alınarak Milas’ta halk arasında Uzunyuva olarak bilinen 1.Derece Arkeolojik Sit alanındaki bir barakaya yapılan baskınla burada kaçak kazı yapıldığı belirlenmişti. Milas Müzesi arkeologlarının yaptığı ilk incelemeler sonucunda definecilerin yaklaşık 1.80 metre kalınlığındaki mermer blokları delerek dromos denilen koridora ulaştıkları ve buradan mezar odasının 50 cm. kalınlığındaki mermer kapısını delerek odaya girdikleri ve burada muhteşem bir lahit mezar buldukları belirlenmişti. Lahitin muhteşem mermer kabartmalarla süslenmiş olduğu, mezar odasının ise 30 cm genişliğinde renkli resimlerle çepeçevre süslendiği ve bu süslemelerin toplam uzunluğunun 30 metreyi bulduğu belirlenmişti. Ayrıca definecilerin 2008 yılında mezar odasında yaptıkları video çekimlerini internet üzerinden yaydıkları ve lahit mezarı pazarlamaya çalıştıkları da ortaya çıkarılmıştı.
Bugüne kadar tarihi yayınlarda “Zeus Kairos” olarak bilinen fakat üzerine leyleklerin yuva yapmasından ötürü halk arasında “Uzunyuva” olarak adlandırılan ve 1. Derece Arkeolojik Sit alanında defineciler tarafından Karia’nın efsanevi kralı Hekatomnos’a ait bir anıtmezarın bulunduğu şeklindeki haberlerin yayılması dünya arkeoloji çevrelerinde büyük bir sansasyon yaratırken devletin gözü de 2008 yılında “Uzunyuva”ya çevrilmişti. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da büyük önem verdiği ve dünyanın 8.harikası olarak adlandırılan alandaki kazı çalışmalarında ortaya atılan iddialara yetkililerin sessiz kaldığı ifade edildi.
KAZIDA ÇIKTIĞI İDDİA EDİLEN ALTINLAR NEREDE?
Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın titizlikle üzerinde durduğu Uzunyuva alanındaki kurtarma kazılarında bir çok tarihi eser gün yüzüne çıkartılırken, yapılan kazı çalışmaları sırasında, kamulaştırılan emekli imamın istimlak edilen evinin önündeki havuzun yanında portakal ağacının dibinden yüklü miktarda altının çıktığı iddia edilirken, bu altının hangi döneme ait olduğu kaç kilo veya kaç adet olduğu kamuoyuna açıklanmadığı ve Roma Bizans ve Osmanlı dönemine ait bir küpün içinde bulunan 2440 tane sikkenin envanterinin neden 1700 alarak kayıtlara geçirildiği başka bir iddia konusu olarak ortada dolaşmaya devam ederken, Uzunyuva alanındaki çalışmaların durdurulduğu ifade edildi.
ÖLÜMÜ ESRARINI KORUYOR?
Diğer bir iddia ise, Doğuş Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Tunç’un iddiasına göre ise, Uzunyuva soyulurken kalp krizi geçirip öldüğü şeklinde raporu verilen Osman isimli vatandaşın ölümünün esrar perdesinin neden aralanmadığı, Beçin beldesinde 3 yıl önce ölü bulunan şahsın Uzunyuva ile bağlantısının neden araştırılmadığı, İskoçya’da bulunan kral tacını Çeşme’den yatla kimlerin kaçırdığının ortaya neden çıkarılmadığı, tacın akıbetinin neden açıklanmadığı konusundaki köşe yazısı ile yetkilileri göreve davet ederken, Uzunyuva kazısının ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz