HABER

Vahşetin sanığı yargı önünde

ADANA (İHA) - Adana'da, eşini sokak ortasında 63 yerinden bıçaklayarak yaralayan Aydın Kara'nın yargılanmasına başlandı.

Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, "Adam öldürmeye tam teşebbüs ve silahla tehdit" suçlarından 26 yıla kadar ağır hapis cezası istenen Aydın Kara (32), avukatı Namık Tekin Aral ile birlikte hazır bulundu. 9 yıldır imam nikahlı yaşayan mağdur ile sanık, 43 gün sonra ilk kez duruşmada karşılaştı. Bayan hakim Elmas Coşkun başkanlığındaki mahkemede, Ayşegül Porsuk'u (27) 5'i bayan 7 gönüllü avukat savundu.

"KARIM BENİ ALDATIYORDU"
Mahkeme başkanı, sanığa önce iddianameyi okuyarak, talep edilen cezayı hatırlattı. Ardından söz alan sanık Aydın Kara, eşinin kendisini 3 kişiyle aldattığını öne sürdü. Kara şöyle konuştu:

"Parasızlıktan resmi nikah kıyamadım. Çok iyi aile ortamımız vardı. Ancak 4 yıl önce tanıştığı Kemal Zıpkın isimli şahısla birlikte olunca huzurumuz bozuldu. Karımın beni aldattığını, olay yaşanmadan 10 gün önce öğrendim. Bize misafirliğe gelen komşumuz Kemal Zıpkın'ın karıma verdiği mektubu yakaladım. Mektubu okuduğumda, 'Seni seviyorum. Seni alacağım' gibi şeyler yazılıydı. Kendisine sordum, 'Sana ihanet etmem' deyince inandım. İşyerine erken gider, geç gelirdi. Beni aldattığını ikinci kez de işyerinden öğrendim. Üçüncüsün de bana 'Lokantada iş buldum' dedi. Meğer barda çalışıyormuş. Akşam 19.00'da gider, gece saat 01.00-02.00 arası gelirdi. Çalıştığı yerin bar olduğunu öğrenince işten çıkarttım. Bu arada Halil isimli taksici ile işe gidip, gelirdi. Bununla ilişki kurmuşlar. Bunlardan kendi ailesinin haberi de vardı. Bu olup bitenleri en son ben öğrendim. Çocukları da benim duymamam için tembihlemiş. Bir ara kendisi taksici Halil'e kaçtı, 12 gün eve gelmedi. Daha sonra kendiliğinden eve geldi. Bana teyzesinin görümcesi olan Güllü Çimen'e gittiğini söyledi. Her defasında sorduğumda bana cevap veremiyor, inkar ediyordu. Ben de ona güvenmiştim. İnanmıştım. Yine barıştım" dedi.

" 'BENİ VUR, ERKEK GİBİ YAT' DEYİNCE DAYANAMADIM" Olay günü eşinin çalışmak istediğini söylediğini ancak, kendisinin cevap vermediğini ifade eden sanık Aydın Kara, "Çünkü, beni yine aldatacaktı. Evde bana bağırıp, çağırdı. Kapıyı vurup, kaçtı. 'Nereye gidiyorsun?' dedim. 'Çekip gideceğim' dedi. İkna etmeye çalıştım ama olmadı. Bana, 'Sen dua et, geneleve düşmedim' dedi. Bana hakaret etti. 'Beni vuramazsın, korkaksın, erkek değilsin, sen evdeki tavuğu kesemiyorsun, beni mi keseceksin. Beni vur, erkek gibi yat' deyince dayanamadım. Sokakta biber temizleyenleri gördüm. Dayanamayınca biberlerin yanındaki bıçağı alarak üzerine yürüdüm. Gerisini hatırlamıyorum, çok pişmanım. Ben olay anında bıçağı kendime bile vurmuşum. Onu dahi hatırlamıyorum. Bin pişmanım. Eşimi seviyorum. Yakalandığım zaman poliste de ilk çıktığım mahkemede de verdiğim ifadeleri hatırlamıyorum. Şoktaydım" diye konuştu.

"40 GÜNLÜK GELİNKEN DAYAK YEDİM"
Eşinin savunması sırasında sıkıntılı anlar yaşayan Ayşegül Porsuk ise, 40 günlük gelin iken kocasından ve kocasının ailesinden dayak yediğini anlattı. Kocasının ufak bahanelerde kendisini dövdüğünü ve sürekli küfür ettiğini belirten Porsuk, şunları söyledi:
"Devamlı dayak yiyordum. Aldatmadım, kimseyle gezmedim. Yalan söylüyor. Ev işlerine gidiyordum, sonra da barda çalıştım. Bundan da kendisinin haberi vardı. Dayak attığı zaman çocuklarımı da yanıma alıp, anneme giderdim. Kendisi çalışmadığı için beni işe soktu. Çalışmak istemediğimi söylediğimde, işe gitmemi söylüyor, paramı da çantamdan alıyordu. Tiksinmiştim. Şiddeti çekilmiyordu, dayanamıyordum. Kızımın elini bile bıçakla kesen kendisidir."

"BENİ TERS İLİŞKİ İÇİN ZORLUYORDU" Ayşegül Porsuk, eşinin bahsettiği Kemal Zıpkın'ın komşuları ve eşinin arkadaşı olduğunu ifade ederek, "Bana aşk mektubu vermedi. Hepsi yalan. Son zamanlarda da bana değişik tekliflerde bulunuyordu. Bir gün gülerek, 'Seni Konya'ya satayım, 1-2 milyar edersin' dedi. Namusumu kendim için taşıyorum. Ayrıca burada itiraf etmek istiyorum. Beni ters ilişkide bulunmak için zorluyordu. Yapmaya da kalkıştı. Ayrılmak istediğimde, 'Yüzüne kezzap dökerim, rahat bırakmam' diyerek tehdit ediyordu. Ben de korktuğum için 10 gün teyzemin yanına kaçtım. Daha sonra ailemin baskısıyla barıştık.

"YAPMA DEDİKÇE 'ÖL, GEBER' DİYE BAĞIRIYORDU" Olay günü iş yüzünden tartıştıklarını söyleyen Ayşegül Porsuk, bıçaklama anını şöyle anlattı:

"Olay günü iş yüzünden tartıştık. Çalışmak istemiyordu. Evde dövdükten sonra oğlumu aldım, anneannemin yanına gidiyordum. Kendisi bisikletle arkamdan geldi. 'Nereye, polise mi gidiyorsun?' diye sordu, ben de 'Evet' dedim. 'Peki birlikte gidelim' dedi. Tam karakol sokağına giriyorduk, 'Bana eve gidelim' deyince polise gitmekten vazgeçtim. Yürüyerek olay yerine geldik. O bıçağı 3 yıldır kendisi taşıyor. O bıçakla beni daha önce de tehdit etmişti. Birden bıçağı çıkardı, iki kez bacaklarıma sapladı. Kaçmaya çalıştım, sokaktaki adamların arkasına saklandım. Onlar da korkup, kaçtılar. Beni kovaladı. Yere yığıldım. Bana vurmaya devam ediyordu. O ara polisleri gördüm. Polisler yaklaştıkça bıçağı saplıyordu. Polisler de çöp tenekesi ve battaniyelerle kocamı yakalamaya çalışıyorlardı. 'Yapma' dedikçe, 'Öl, geber' diye bağırıyordu. Acıdan konuşacak halim yoktu. Oğlumun boğazına da bıçak dayayıp, 'Yaklaşırsanız öldürürüm' diye bağırıyordu. Bu olay 1 saat sürdü. 63 bıçak darbesi aldım, 2 kez ameliyat oldum. Şikayetçiyim."

Ayşegül Porsuk'un avukatı Filiz Seyhan Aksoy, sanığın savunmasına katılmanın mümkün olmadığını dile getirerek, "Müvekkilimi, bacaklarının arasına alarak kaçmasını engellemiştir. Sanık öldürme kastıyla bıçaklamıştır. Tutukluluk halinin sürdürülmesini talep ediyoruz" diye konuştu.

Sanık avukatı Namık Tekin Aral da, Ayşegül Porsuk'un ifadelerinin birbirini tutmadığını ileri sürdü.

Bu arada söz alan sanık Aydın Kara, "Eşim beni aldattı. Adli Tıp Kurum aracılığıyla başka erkeklerle ilişkide bulunup bulunmadığının tespitini istiyorum" dedi.

Yaklaşık 2 saat süren duruşma, şahitlerin dinlenmesi ve delillerin toplanması için ertelendi.

DURUŞMA SALONUNDAN ÇIKAN GENÇ KADINA SALDIRI Ayşegül Porsuk, avukatlar arasında duruşma salonundan çıkartılırken, sanık yakınları tarafından alkışlarla protesto edildi. Bu esnada, bir sanık yakını avukatların arasındaki Ayşegül Porsuk'un saçını çekti. Yaşanan kargaşaya polisler ve avukatlar müdahale etti. Ayşegül Porsuk, baroya kaçırılırken, sanığın teyzesi olduğu öğrenilen yaşlı bir kadın, "Katil" diye bağırdı. Gözyaşlarını tutamayan Ayşegül Porsuk, bir süre baroda bekledikten sonra yine polislerin nezaretinde avukatlarının bürosuna gitti.

10 Ekim 2002 tarihinde, Seyhan İlçesi Dumlupınar Mahallesi 70 Sokak'ta meydana gelen olayda, Ayşegül Porsuk, imam nikahlı yaşadığı Aydın Kara tarafından polisin ve 7 yaşındaki oğlu Ayhan'ın gözleri önünde 63 yerinden bıçaklanmıştı.

En Çok Aranan Haberler