İstanbul'da 4 Ekim tarihinde Semih Çelik'in Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'i canice katletmesi gündemin bir numaralı maddesi haline geldi. Konu özelinde birçok açıklamalar yapılırken, İstanbul Medipol Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Duygu Buğa 'İncel' grubuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Grubun 2000'li yıllardan sonra gündeme gelmiş olan bir kavram olduğunu aktaran Buğa, "Özellikle sosyal medyada kapalı gruplar üzerinden bir araya gelen bu kişiler dışlanmış, izole olmuş, toplumda bir yer bulamayan, karşı cins tarafından kendilerini ilgi çekici olarak görmeyen erkeklerden oluşan gruplardır” dedi.
Gruplaşmaların sosyal medya üzerinden olduğunu aktaran Buğa, "Toplum olarak erkeklere belirli kalıplar yüklüyoruz. Kendilerini toplumdan dışlanmış olarak gören bu kişiler de sosyal medya içerisinde birlikte konuşabilecekleri, paylaşım yapabilecekleri bir ortam oluşturmuş oluyorlar. Burada da kadın düşmanlığı üzerinden duygu ve düşüncelerini paylaşıyorlar. Bu her türlü cinsiyetçi söylemin, şiddet içerikli söylemlerin paylaşıldığı bir yer haline geliyor" dedi.
Burada uygulanan şiddetin bir kişinin bir kişiyi korkutması değil, bir kişinin tüm toplumu korkuttuğu eyleme dönüşmesi olduğunu ifade eden Dr. Buğa, "Bu şiddet söylemlerinin ortada dolaşıyor olması bile korku ortamı oluşturuyor. Şu anda genç kadınlarla konuştuğunuzda ne kadar tedirgin olduklarını dile getirecekler. Bu konuda son derece tehdit altında hissediyorlar" dedi.
Bu grupların oluşum nedenlerinin başında toplumsal eşitsizliklerin geldiğini dile getiren Dr. Buğa, “Temelinde cinsiyet eşitsizliği geliyor. Toplumumuz erkeklere de kadınlara da çok ciddi yükler yüklüyor. Erkeklerde, ‘Erkeklik Krizi’ dediğimiz bir kavram var. Kendini yeterince erkek hissedemediği durumda kırılgan bir hale gelen, hatta başkalarına düşmanlıkla sonuçlanabilen durumlarla karşı karşıya kalıyor. Burada ayrımcılığın, eşitsizliğin önüne geçmeliyiz” ifadesini kullandı.
Radikalleşmiş 'İnceller'in şiddete başvuran insanlar olduğunu gördüklerini ifade eden Buğa, "Hepsinin geçmişinde yolunun özellikle psikiyatrik hizmetlerinden geçtiğini ancak, yardım alamadıklarını görüyoruz. Burada ‘Bu bir hastalıktır’ deyip geçmek doğru değil. Bunun nedeni bir psikiyatrik rahatsızlık değil, bunun altında ciddi konular bulunmaktadır. İncellerin çocukluk ve ergenlik dönemlerine baktığımızda çocuk istismarı ve akran zorbalığını görmekteyiz" dedi.
(DHA)