Acıbadem Taksim Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Sarıtaş “Yüksek hava sıcaklığı, tüketilen yiyeceklerde ve temas edilen yüzeylerde mikropların çoğalmasını kolaylaştırarak bazı hastalıklarda artışa sebep olmaktadır. Aynı zamanda ortak kullanılan havuzlarda ve parklarda geçirilen sürenin artması, ayrıca güneşin zararlı ışınlarına maruziyetin de fazla olması ile birlikte hastalık gelişimi daha da kolaylaşmaktadır. Bugünlerde çocukların hastaneye en sık başvuru sebepleri arasında karın ağrısı, ishal, kusma, ateş, öksürük ve döküntüler yer almaktadır. Özellikle kusma ve bulantı sebebiyle beslenememe durumlarında, yoğun miktarda olan ishallerde ve güneş çarpmalarında yüksek hava sıcaklığının da etkisiyle sıvı kaybı daha da artmaktadır. Çocuklarda yaşanan bu şikayetler ihmal edilmemeli ve mutlaka bir çocuk hekimine başvurulmalıdır” diyor.
Akut gastroenterit (mide ve bağırsak iltihabı) kendini ishalle birlikte gösterirken, ateş ve kusma da eşlik edebiliyor. Yaz aylarında seyahat sıklığının artması ve beslenme düzeninin değişmesi ile birlikte hijyenik olmayan su ve açıkta bekletilen gıda tüketiminin hastalığa yakalanma riskini artırdığını belirten Dr. Betül Sarıtaş şöyle konuşuyor: “İshalin uzaması ve sıklığının artması durumunda bol sıvı tüketilmeli, bağırsak hareketini artıran posalı gıdalardan uzak durulmalı, yağlı ve baharatlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Vücuttan kaybedilen sıvı kadar sıvı alınmadığı durumlarda huzursuzluk, aşırı halsizlik, deri ve mukoza kuruluğu, göz kürelerinin çökmesi, idrar miktarının azalması ve gözyaşı yokluğu görülebilir. Bu durumlar özellikle küçük çocuklar için oldukça tehlikeli olup, ihmal edilmeden en kısa sürede çocuk doktoruna başvurulmalıdır.” Bu hastalıktan korunmak için el hijyenine özen gösterilmesi gerektiğini belirten Dr. Betül Sarıtaş, uzun süre dışarıda bekletilen gıdaların tüketilmemesi, sebze ve meyvelerin bol su ile yıkanması ve özellikle temiz su tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Özellikle temizliği iyi sağlanmamış ortak havuz ve kaydırak kullanımının artması idrar yolu enfeksiyonu sıklığında artışa yol açıyor. Çocuklarda idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, genital bölgede kaşıntı, ateş ve kusma en sık görülen şikayetler arasında yer alıyor. Bu şikayetlerin olması durumunda mutlaka doktora başvurulması gerektiğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Sarıtaş “İhmal edildiğinde idrar yolu enfeksiyonu ilerleyerek böbrek hasarına sebep olabilir. Alınabilecek önlemler arasında kullanılacak havuzun temizliğine dikkat edilmesi, havuza girmeden önce mutlaka sabunla duş alınması, çocukların havuz suyunu ağzına almamasına özen gösterilmesi, havuz kullanımı sonrası duş alınması, ıslak mayonun hızlıca değiştirilmesi ve tuvalet sonrası genital bölge temizliğine dikkat edilmesi yer alır.” diyor.
Yüzücü kulağı olarak da bilinen dış kulak yolu enfeksiyonunun genelde uzun süre deniz ve havuzda vakit geçirilmesinin ardından su ile temasın arttığı durumlarda görüldüğünü belirten Dr. Betül Sarıtaş şu bilgileri veriyor: “Şikayetler genelde ani ve şiddetli kulak ağrısı ile başlar. Ardından kulak ve çevresinde hassasiyet gelişir. Eğer geçmeyen bir kulak ağrısı varsa en kısa sürede doktora başvurulmalıdır. Dış kulak yolu enfeksiyonunu önlemek için havuz ve denizden çıktıktan sonra kulaktaki su, baş her iki yana eğilerek çıkartılmalı, kulaklar kuru bir havlu ile kurulanmalı ve temizlik amaçlı kulak çubuğu kullanımından kaçınılmalıdır.”
Güneş altında uzun süre korunmasız vakit geçirilmesi çocuklarda ateş, terleme, bulantı, halsizlik ve çarpıntı gibi güneş çarpması semptomlarına neden olabiliyor. Bu durumda çocukların hemen serin bir yere alınarak, ateşinin düşürülmesi ve bol sıvı tüketiminin sağlanması gerektiğine dikkat çeken Dr. Betül Sarıtaş, 10.00-16.00 saatleri arasında çocukların güneşe çıkarılmaması, çocuklarda 6. aydan itibaren suya dayanıklı ve en az 30 faktöre sahip güneş koruyucu kremler kullanılması ve güneş kreminin iki saatte bir yenilenmesi gerektiğini söylüyor.
Yaz aylarında dışarıda geçirilen zamanın artması ile birlikte sinek ve böcek ısırığı da çocuklarda alerjik reaksiyonlara, kaşıntı, kızarıklık ve ağrıya neden olabiliyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Sarıtaş, sinek ve böcek ısırıklarından etkilenen bölgenin hemen sabunlu su ile yıkanarak şişlik varsa en az 10 dakika soğuk kompres uygulanması gerektiğini vurgulayarak “Böceğin türü ve zehirli olup olmadığı tespit edilmeli ve alerjik reaksiyon gelişmesi durumunda hemen bir sağlık merkezine başvurulmalıdır. Açık alanlarda bebeklerin kollarını ve bacaklarını koruyan giysiler tercih edilmelidir. Korunma amacıyla açık alanda sinek kovucu spreyler 2 aydan büyük bebek ve çocuklarda, günde en fazla bir kere yüz ve eller hariç tüm vücuda uygulanabilir” diye konuşuyor.
Özellikle aşırı sıcaklar ve nemli havanın etkisi ile bebeklerde ve çocuklarda ter kanallarının tıkanması sonucu cilt üzerinde isiliklere sıkça rastlanıyor. İsilikten korunmak için sıcak havalarda çocuklara her gün duş aldırılması ve ince kıyafetler giydirilmesi gerektiğini belirten Dr. Betül Sarıtaş, bebeklerin bezinin günde en az 6-7 kez değiştirilmesi, alkol içermeyen mendillerle bez bölgesinin özenle temizlenmesi ve bebeğin bezi değiştirildikten sonra bez bölgesinin açık bırakılarak bir süre havalandırılması gerektiğini söylüyor.