HABER

Vakıflardan dev atak

Vakıflardan dev atak

ANKARA (İHA) - Dünyanın dört bir tarafında bulunan ve sahip çıkılmayarak kaderine terkedilen ecdat yadigarı tarihi vakıf eserlerine, yeni dönemde Vakıflar Genel Müdürlüğü el koyacak.

Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt, İHA'ya yaptığı açıklamada, Genel Müdürlük bünyesinde yurtdışındaki tarihi eserlerin korunması, takibi ve yeri geldiğinde restorasyon çalışmalarını yapacak yeni bir birim kuracağını bildirdi. TBMM'de bulunan Vakıflar Kanunu'nda önemli bir değişiklik yaparak, ilk defa yurt dışında bulunan tarihi eserlerle ilgili bir birim oluşturulacağını söyleyen Genel Müdür Beyazıt, "Vakıflar Kanunu'nda değişiklik yaparak Genel Müdürlüğümüz bünyesinde 'Dış İlişkiler Başkanlığı' kuruyoruz. Bu başkanlık, yurt dışındaki vakıf eserlerinin takibini yapacak. Daha önce bu işler Dışişleri Bakanlığı, Türkiye İktisadi Kalkınma Ajansı (TİKA) ve sponsorlarca yapılıyordu. Kıbrıs, Irak, Suriye, İran, Yunanistan, Sudi Arabistan ve Bulgaristan'da vakıf eserlerimiz vardı. Bunları vakfiyeleri bize aittir. Bu zamana kadar bu konuyla ilgili bir birim Türkiye'de hiç bir kurumda maalesef yoktu. Söz konusu başkanlık buralardaki eserlerle ilgili projeler hazırlayacaklar. Onarımlarda bulunacaklar" dedi.

Yurt dışında Osmanlı coğrafyasında bulunan ecdat yadigarı tarihi eserlerin sayısıyla envanter çalışmalarına başlanılacağını açıklayan Beyazıt, "Arı kovanına çomak soktuk" tabirini kullandığı "Dış İlişkiler Daire Başkanlığı" kurulacağını bildirdi. Bu başkanlığın Osmanlı coğrafyasındaki vakıf eserlerinin envanterini çıkarıp, Türkiye'nin yurtdışında haklarını koruyup, vakıf eserlerinin restorasyonunu yapacağını kaydeden Beyazıt, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Suudi Arabistan'daki, Libya'daki, Cezayir'deki ve diğer ülkelerdeki vakıf eserlerini görev alanlarımıza alıyoruz. Bu konuyla ilgili bugüne kadar yetkili bir makam yoktu. Dışişleri Bakanlığı ile yazışmalarla sorunları çözme yoluna gidiyorduk. Başkanlık yurtdışında ne kadar eser var onun envanterini çıkaracak, onarımını yapacak, bütçesinden para harcayacak. Daha önce sadece çalışanlarımızı, mimarlarımızı gönderiyorduk, incelemelerde bulunuyorlardı. Ama şimdi her şeyi üstleneceğiz. Bu konuda kendimizi yetkili ve sorumlu görüyoruz. Bu eserlerimiz bulundukları ülkelerdeki meraklı büyükelçilerimiz yada üniversitelerimiz tarafından yapılıyordu. Gelecek sene buralardaki eserlerin hepsinin çekimini yaparak, CD'sini de okullara dağıtacağız."

GİRİŞİMCİLERE İYİ HABER Beyazıt, vakıf eserlerinin "akarlar" ve "vakfiyeler" olmak üzere, 2 kategoride değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Vakıf Kanunu'nda yer alan ve işletmeciler için büyük sorun teşkil eden 10 yıllık akar vakıfları 'Yap-İşlet-Devret' modeliyle işletilme süresini 29 yıla çıkardık. Ancak hazırladığımız yeni kanunla bu süreyi 49 yıla çıkartacağız. Böylece eserlerimiz hem restorasyon görecek, korunacak ve halkımızın hizmetine sunulacak" şeklinde konuştu.
Beyazıt, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde yeni dönemde önemli bir değişim geçirmekte olduğunu belirterek, bunun yansımasının da kurumun gelirlerindeki 7 kat artışta görülebileceğini söyledi. 2003'de 20 trilyon, 2004'de 206 trilyon ve 2005 yılında 400 trilyon bütçeye sahip olduklarını belirten Beyazıt, "Vakıflar özel bütçeli bir Genel Müdürlüktür. Bir de TBMM ve Belediyelerin dışında meclisi bulunan tek kurum Vakıflar Genel Müdürlüğü'dür. Gelirlerimiz 7 kat artarak 400 trilyona ulaşmıştır" açıklamasında bulundu.

"Eski eserin muhafazası insanlık gereğidir. Ayrıca bu eserler bizim tabu senetlerimizdir" diyen Beyazıt, Vakfın Büyük önder Atatürk tarafından Cumhuriyet'in kurulmasıyla tüzel kişiliğine dokunulmadığının altını çizdi. Beyazıt, "Atatürk, vakıflar tüzel kişiliğini aynen devam ettirdi. Cumhuriyet'le birlikte bir çok devrimler gerçekleştiren Atatürk, vakıf senedi, vakıf turası ve imzalarını değiştirmedi. 41 ilde 550 Osmanlı vakfı bulunuyor" bilgisini verdi.

VAKIFLAR BM'DE Beyazıt, BM'de sivil inisiyatiflerin temsil edildiğine dikkati çekerek, kendilerine vakıfların da bir masayla temsil edilmesi önerisinde bulunulduğunu bildirdi. Beyazıt, bu teklife olumlu baktıklarını kaydederek, Dünya Vakıfları Birliği'nde temsil edilmek üzere girişimde bulunduklarını belirtti.
Genel Müdür Beyazıt, Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak, vakıf ve tarihi eser bilincinin küçük yaşlardan itibaren oluşturulması amacıyla okul öncesi çağdaki çocuklara eserleri "Dokun, Yaşa, Hisset" isimli kitapla sevdirmeye başladıklarını belirtti. Okul öncesi ve ilköğretim okullarına dağıtımı yapılan kitapta tarihi eserler, çocukların algılama yönünde hazırlandı. Kitabın ilk ön sayfasında Atatürk'ün vakıf eserleriyle ilgili veciz sözlerine yer verilirken, 3. Murat'ın Manisa'da yaptırdığı çeşmesi, kumaştan altın yaldızlı kabartma şeklinde yer alıyor. Konya'da bulunan Mevlana Celalettin Rumi'nin türbesinin giriş kapısı yine çocukların dokunarak hissetmesi ve görmesi için kabartma yöntemi kullanıldı. Diğer bir dikkati çeken tarz ise tarihi eserlere sahiplik duygusunun verilmesi için Bosna Hersek'teki tarihi Mostar Köprüsü oldu. "Bu köprünün sahibi kim?" sözüyle çocukların resmini yerleştirilebileceği bölüme yer verilmiş. Kitabı alan çocuklar, bu kısma kendi resmini yapıştırarak, kendisinin bu eserlere sahip çıkması gerektiği duygusu oluşturulmak isteniliyor.

Genel Müdürlük yine ilköğretimle ortaöğretim öğrencilerini hedef kitle aldığı "Vakıfla Öğreniyorum" adlı çalışma kitabıyla gelecek neslin bilinçlendirilmesi hedeflendiği görüldü. Ayrıca Genel Müdürlük, öğrenci ajandası çalışmasında bulunarak, aynı amacın yerleştirilmesi için dünya genelindeki önemli büyük vakıf eserleri haritalarla ve resimlerle resmederek, vermeye çalıştı. Vakıflar Genel Müdürlüğü hazırladığı okul setlerini tüm okullara Milli Eğitim Bakanlığı ile yapacağı organizasyonla dağıtacak.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler