CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile Merkez Valisi Ali Serindağ'ın görüşmesini haberleştiren Anadolu'da Vakit Gazetesi muhabiri ile gazetenin Ankara Temsilcisi hakkında, "Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kaydetmek ve basın yoluyla ifşa etmek" suçundan cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Önder Sav'ın şikayeti üzerine, Vakit Gazetesi Ankara Temsilcisi Serdar Arseven ve muhabiri Aslan Değirmenci hakkında başlattığı soruşturmayı tamamladı.
Cumhuriyet Savcısı Nadi Türkaslan tarafından açılan davanın iddianamesinde, Önder Sav'ın, 23 Mayıs 2008 tarihinde, CHP Genel Merkezi'ndeki odasında, Merkez Valisi Ali Serindağ ile yüze yüze görüşme yaptığı kaydedildi.
Görüşme sırasında, gazetenin muhabiri Aslan Değirmenci'nin, Sav'a ait olduğu söylenen daha önceki bir konuşması ile ilgili görüşmek amacıyla gazeteye ait sabit telefondan Sav'ın cep telefonunu aradığı belirtilen iddianamede, Önder Sav'ın çağrıyı kabul ettiği ve telefon açık olduğu halde Aslan'a beklemesini söylediği aktarıldı.
Değirmenci'nin, telefon açık iken Sav ile Serindağ arasındaki konuşmaları dinlediği, daha sonra da bu konuşmaları not ederek gazetenin Ankara Temsilcisi Serdar Arseven'e verdiği belirtilen iddianamede, bu konuşmaların, Değirmenci ve Arseven'in adıyla Anadolu'da Vakit Gazetesi'nin 26 Mayıs 2008 tarihli baskısında "Sanki CHP Valisi" başlığıyla yayımlandığı ifade edildi.
İddianamede, şunlar kaydedildi:
"Her ne kadar şikayetçi Önder Sav, kullandığı cep telefonunu açmadığını, telefonun bir başka yöntemle dinlenip görüşmenin bilgisi ve rızası dışında yapıldığını savunmuş ise de telefon ve donanımı üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre, telefonda çağrıyı kabul etmeden görüşmeyi başlatacak bir programa rastlanmadığı ve telefon tuşlarının fonksiyonlarını olağan biçimde yerine getirdiği; bu durumda Sav'ın, telefonunun açılmadan bir başka yöntemle dinlenildiği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır."
Arseven'in, gazetenin yönetim yerinin İstanbul olması nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisiz olduğunu ileri sürdüğü aktarılan iddianamede, "kişiler arasındaki konuşmayı dinleme" suçunun, Ankara'da işlenmiş olması ve "basın yoluyla ifşa" suçu ile fiili bağlantısı bulunması nedeniyle yargılamanın Ankara'da yapılması gerektiği belirtildi.
Değirmenci ve Arseven'e yüklenen suçların uzlaşma kapsamında kalan suçlardan olmasına karşın, Sav'ın uzlaşma isteğinde bulunmadığına ve uzlaşmanın gerçekleşmediğine yer verilen iddianamede, "Önder Sav'ın, eylemler nedeniyle süresinde şikayetçi olduğu ve Değirmenci ile Arseven'in, yüklenen suçları işledikleri görüşme kayıtları, gazete yazısı ve bilirkişi raporundan anlaşılmıştır" denildi.
İddianamede, Aslan Değirmenci'nin, "kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmayı kaydetmek"ten, bu eyleme uyan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 133/1. maddesi uyarınca cezalandırılması talep edildi. Bu suç için 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası öngörülüyor.
Davanın iddianamesinde, Değirmenci ve Arseven'in her ikisinin, "konuşmaları basın yoluyla ifşa etmek"ten eylemlerine uyan TCK'nın 133/3 maddesi gereğince 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Değirmenci ve Arseven hakkında, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmayı düzenleyen TCK'nın 53. maddesinin de uygulanması talep edildi.
Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunulan iddianamenin kabul edildiği, Değirmenci ve Arseven'in yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacağı öğrenildi.