Adana Vali Vekil Durmuş Gençer, doktorluğun geçmişten günümüze fedakarlık isteyen ‘onurlu ve vazgeçilmez’ bir meslek olduğunu söyledi.
14 Mart Tıp Bayramı dolayısı ile Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Balcalı Hastanesi Hipokrat Salonu’nda düzenlediği toplantıya katılan Gençer, öğrencilerinin Çanakkale Savaşları’na katılmaları nedeniyle ülkedeki tıp fakültelerinin 1921’de mezun vermediğini hatırlattı. Gençer, “O gün öyle, bugün ve yarın başka özveriler gerekecektir. Türkiye ve Adana’da sağlık ciddi sağlık yatırımları yapılıyor. Bunları görmezden gelemeyiz. Tabiî ki bir takım sorunlarımız da var. Ama bunlar konuşularak çözülmeyecek şeyler değil. Öncelikle sisteme sahip çıkıp, aksayan noktaları revize etmemiz gerekir, diye düşünüyorum.”dedi.
İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Özer, doktorluğun kutsal bir meslek olduğunu belirtti. Kendileri için her günün bayram olduğunu ifade eden Özer, “Bir hastamızın tedavi sonrası taburcu edilirken, gözlerindeki ışıltı ve bir teşekkürü mesleğin şerefini gösteriyor.”diye konuştu. Meslektaşlarının toplumda örnek birer vatandaş olmalarını isteyen Özer, böyle olduğu takdirde bu bayramların bir anlam kazanacağını vurguladı. Sağlıkta dönüşümün hızlı bir şekilde devam ettiğini hatırlatan Özer, “Çalışanlarımızın mutlak sorunları var. Elbette yorulduk; ama bu bir tatlı yorgunluk. Bugün insanlarımız kaliteli sağlık hizmeti alabiliyorsa, bunun sizlerle olduğunu unutmamak gerekir. Sorunlarımızı hep birlikte gidereceğiz.”şeklinde konuştu.
ÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu ise bireylerin bilgi ve refah düzeyi arttıkça sağlıklı ve uzun bir ömre sahip olma isteklerinin arttığını dile getirdi. Erken teşhis sayesinde yaşam kalitesinin yükseldiğine işaret eden Fenercioğlu, “Beklenmedik zamanlarda ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkması ‘iyi hissetmenin’ sağlı olmayı ifade etmediğini; doktor desteğinin periyodik olmasının zorunlu hale geldiğini gösteriyor.”ifadesini kullandı.
ÇÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Özcengiz de hekimliği bir meslek değil, yaşam şekli olarak tanımladı. Bu bilinçle yaptıkları hiçbir şeyi fedakarlık olarak görmeyen doktorların bugünlerde bir küskünlük duygusu yaşadığını savunan Özcengiz, şöyle devam etti: “Toplumdan beklediğim saygının azalışı bizi bu küskünlüğe ve üzüntüye itmekte. Ettiğimiz yemine bağlı kalarak, her birimiz halkımızın mutluğu için çalışıyor. Dileğimiz toplumun bizi daha iyi anlaması, son yıllarda görülen sorunların acilen çözülmesidir.”
Adana–Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten ise tıpın son çeyrek yüzyılda baş döndürücü bir hızla geliştiğine dikkat çekti. Eleştirel bir konuşma Ökten, şunları söyledi:“Biz daha çabuk, daha keskin ve daha hızlı teşhis koyacak, güvenilir tedavi uygulayacaktık. Oysa yitirdiklerimiz azımsanacak gibi değil. Önce duygularımızı kaybettik. Teknolojinin getirdiği bilgi ve makineleşmek bizi insan doğasına yabancılaştırdı. Değerlerimiz altüst oldu. Yıllardır çalışıp geliştirdiğimiz modern tıp yerini endüstriyel tıbba bıraktı. Hekimler hastayı muayene etmeden film ve tetkiklere göre hastalık tanısını koyuveriyor. Klinik bulgu önemsemeden reçete yazılıyor, hasta filmlere göre ameliyat ediliyor. En son poliklinik sayıları 4, ameliyat rakamları 2 kat artmış. Bir hastanın yıllık bir sağlık kuruluşuna gitme oranı OECD ülkelerinin iki katına çıkmış durumda.” Programda müzik gösterisinin yanı sıra Dr. Ali İhsan Ökten’nin hazırladığı fotoğraf sergisi gezildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz