Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, üniversitenin potansiyelinin yüksek olduğunu her vesile ile anlatmaya çalıştıklarını belirterek, “Çünkü potansiyelinin farkında olmayan kurumlar başkasına yararlı olamaz ilkesinden hareketle biz diyoruz ki kurum olarak çok güçlüyüz” dedi.
Van Valiliği, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ), Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO), Van Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (VESOB), Erciş Ticaret Odası (ETSO) ve Van Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Van Akademisyenleri ve Sanayicileri Buluşması Paneli” YYÜ Prof. Dr. Cengiz Andiç Kültür Merkezi’nde yapıldı. VATSO Yönetim Kurulu Başkanı Mirza Nadiroğlu ve VESOB Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Alpaslan’ın da katıldığı toplantıda bir konuşma yapan Van Vali Yardımcısı Hakan Alkan, yaşanan deprem felaketinin izlerini silmeye, yeni ve yaşanası bir kent inşa etmeye, yarınların gözde büyük şehirlerinden birini sevenleri ve sakinleriyle buluşturmaya gayret gösterdiklerini söyledi. Alkan, “Bu kapsamda eğitimden sağlığa, ekonomiden kentleşmeye, ulaşımdan turizme kadar ki hemen her başlıkta ilimize ve insanımıza yakışır çalışmalarda bulunuyoruz. Bugünkü buluşmamız da bu amaçla attığımız güçlü adımlardan biridir. Zaman bilim, sanayi ve teknoloji zamanıdır. İnsanoğlu 18. yüzyılda başlayan aydınlanma çağı ve aynı döneme denk gelen sanayi devriminden bu yana tüm enerji potansiyelini bu uğurda sarf etmektedir. Diyebiliriz ki asırlardır dünya dengesinde etkin olan ülkeler, işte bu ışığı zamanında fark edip bir an evvel bu yola revan olan ve yalnızca günlerini değil, aynı zamanda geleceklerini de bu doğrultuda şekillendirenlerdir. Amerikan’ın, Japonya’nın, Avrupa ülkelerinin ve dahi haritadaki küçücük varlığıyla İsrail’in günümüzdeki etkinliği de bunun apaçık göstergesi değil midir?” diye konuştu.
İlimden mahrum ve ekonomisi zayıf toplumların ne kendilerine ne de insanlığa faydası olduğunu ifade eden Hakan Alkan, “Bu nedenle yeniden ayağa kalkan kentimizin ve son yıllardaki atılımlarıyla göz dolduran ülkemizin bilim ve sanayi kulvarında çaba gösteriyor olması heyecan vericidir, umut vericidir. 2011 yılında yeniden yapılandırılan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın, Sayın Bakanımız ve bürokratlarının üstün gayretleriyle şimdiden oldukça mesafe kat ettiğini görüyoruz. Sanayi alanındaki araştırma, geliştirme, yenilikçi ve girişimcilik faaliyetleri ile teknolojik gelişmeleri takip eden, destekleyen ve teşvik eden, bu amaçla sanayi kuruluşları, üniversiteler, araştırma merkezleri ve enstitüler ile işbirliği yapan bakanlığımızın yeni bir Türkiye’nin habercisi olduğunu söyleyebiliriz. Panelimiz de bunun somut bir göstergesidir. Panel ile paydaşları bir araya getirip güçlü bir sinerji oluşturmuş, ülkemizin bu doğrultudaki yükselişine Van’ımızın da katkı sunmasını, aynı şekilde bundan istifade etmesini sağlamış oluyoruz. Aynı şekilde üniversitemizin bilgi birikiminin üretim sürecine katılmasına, ürünlerin daha kaliteli, daha ucuz ve rekabet edebilirliğe daha uygun olarak üretilmesine de katkı sunmuş oluyor” dedi.
Rektör Prof. Dr. Peyami Battal ise, depremden önce sivil toplum örgütleri, çiftçiler, sanayiciler ve muhtarlarla bir takım toplantılar gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Battal, “Hedefimiz, üniversitemizin potansiyeli ile Van’ın potansiyelini birleştirip Van’ın bölgesinde, ülkemizde ve uluslararası düzeyde çok önemli noktaya ulaştırmaktı. Bu toplantı bu açıdan çok önemli olacak. Zira üniversitemizin potansiyelini daha iyi ortaya koyacağız. Van’ın potansiyellerini ortaya koyacağız. Bunları nasıl harekete geçirebiliriz, üniversite burada nasıl lokomotif bir işlev görür, bunlar üzerinde bir tartışma yapacağız. Çok hayırlı sonuçlar çıkacak. Zira çıkmak zorunda, çünkü çok güçlü bir potansiyele sahip üniversitemiz. 82 yılında kurulan üniversitemiz, 30 yılını geride bırakmış bir üniversite konumundadır. Üniversitemizin bu potansiyeli yüksek durumunu her vesile ile anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü potansiyelinin farkında olmayan kurumların başkasına yararlı olamaz ilkesinden hareketle biz diyoruz ki kurum olarak çok güçlüyüz, zira elimizde yetişmiş 650 öğretim üyesi var. Buna öğretim elemanlarımızı kattığımız zaman bin 400 civarında yetişmiş elemana sahip üniversitemiz. Van’ın jeopolitik yapısını dikkate aldığımız zaman, bu güçlü iki potansiyel birbiri ile dayanışma içine girdiğinde çok önemli sonuçlar çıkacağını görüyoruz. Bu günkü toplantıda bunları ortaya koyacağız, ama sadece kağıt üzerinde kalmak şartıyla değil, bunları hep beraber harekete geçirmek için uygulama alanlarını da açmamız gerekiyor. Uygulama alanlarımızı da ortaya koymamız gerekiyor. Üniversitemiz ayrı bir uygulama daha başlattı. Büyük kurumlarımızdan başlamak kaydıyla tüm kurumlarla görüşüp sorunları birlikte tartışarak çözüm yolları bulmak amacıyla bu kuruluşlarımıza yazılar yazdık. Gelecek cevaplar neticesinde bütün senato üyelerimizle bir araya gelip sorunlarımızı tartışarak çözüm yolu bulmaya çalışacağız. Deprem öncesinde planladığımız İran’la bir toplantı yapacaktık Van’ımızda. Deprem nedeni ile erteledik. Gerekli yazılarımızı yazdık. Urumiye ve Tebriz valiliklerine, İran’ın ticaret odalarına yazılarımızı yazdık. Toplantı gününü tespit ettikten sonra yapacağız. Biz kapımızı sonuna kadar açtık. Gelirseniz konuşuruz, gelmezseniz siz bilirsiniz demiyoruz. Sizlerinde kapısı bize açık, bunu çok iyi biliyoruz. Gelip sizlerle konuşuyoruz. Bunların faydası oluyor. Birlikte sorunlarımızı tartışıp konuşuyoruz” şeklinde konuştu.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Ahmet Can ise, günümüzde gelişmiş ekonomilerin artık tümüyle üretim tabanlı olmadığı, üretimde sermaye ve emek değerinin yanına hem de onlardan çok daha etkili olarak bilimsel bilginin yer aldığını ifade etti. Ahmet Can, “Bilimsel bilgi, teknolojik gelişmenin de temelidir. Aynı şekilde, modern bilim de teknolojik gelişmelere sıkı bir şekilde bağlıdır. Üniversiteler bilimsel ilerlemenin birinci aktörüdürler. Sanayi de, üniversitenin bu rolünü oynamasını ister. Çünkü sanayi yeni teknolojilerin ve buna bağlı olarak ekonomik büyümenin dinamiğini oluşturur. Üniversite, sanayi ve devlet arasındaki sağlıklı ilişkinin ekonomik büyümeyi çok büyük oranda beslediği gelişmiş ülkeler örneğinde olduğu gibi aşikardı. Ülkemizde tarihsel olarak üniversite -sanayi ilişkisinin oldukça zayıf ve işbirliği mekanizmalarının da ağırlıkla geleneksel yöntemlere dayandığını hepimiz biliyor ve görüyoruz. Günümüzde küresel rekabetin temel unsuru olan teknolojik yetkinliğin kazanılması için en önemli araçlardan birinin üniversite-sanayi işbirliği olduğunun anlaşılmasıyla bu ilişkinin kurumsallaşması, ulusal politikalarımızda öncelikli olarak yer almıştır” dedi.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından üniversite-sanayi işbirliği uygulamasında yılın en başarılı kuruluşu Ete İnşaat yetkilisi, üniversite-sanayi işbirliği uygulamasında yılın en başarılı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mucip Tapan ve yılın en başarılı buluşu ile Prof. Dr. Nahit Aktaş’a plaketleri verildi. Panel, değişik oturumlarla devam etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz