Van Artık Bir Büyükşehir

Van resmi olarak ilan edilmemiş olsa da gerçekte artık bir büyükşehir. Nüfus olarak, yerleşim yerinin büyüklüğü olarak o düzeye ulaşmış bir kent.

Deprem sonrası kent merkezinde yıkılan kamu binalarının başka yerlere taşınmasıyla, şehir merkezindeki hasar görmüş eski ve bir kısmı düzensiz yapıların yıkılmasıyla kabuk değiştiren, yenilenen bir yer.

Devletimizin özellikle deprem nedeniyle özel ilgi gösterdiği, TOKİ eliyle binlerce konut, onlarca okul, alışveriş merkezi, ibadethane yaptığı, şehir merkezinin sınırlarını Kevenli'ye, Edremit'e, Kalecik'e ve Erciş yoluna taşıdığı yeni ve farklılaşan bir yerleşim yeri.

Yakın zamanda resmi olarak da büyükşehir ilan edilmesi ile farklı kesimlerden insanları çekecek cazibe merkezi olmaya aday ve oldukça önemli bir merkez.

Bulunduğu bölgede köyden kente, yakın illerden merkeze olan göçlerin önemli bir bölümünü kabul eden, karşılayan, gelenleri barındıran şehir.

Dünyaca ünlü ve çevresinin değerine değer katan Van Gölü ile dört mevsimin yaşandığı, dünyanın başka yerlerindeki başka insanların da dikkatini çeken, önemli bir coğrafyada, stratejik bir noktada olan, önemli yeraltı zenginlikleri olduğundan söz edilen, sanayinin henüz kirletmediği doğal bir bölge.

Böyle bir yerin dost - düşman, yerli – yabancı insanların ve ülkelerin dikkatini çekmemesi mümkün değil.

Şehirde yaşayan, soluk alan her insanın kendince hesapları olduğu gibi, şehrin dışında hatta uzak ülkelerde bulunan diğer insanların, toplulukların, çıkar gruplarının ve diğer devletlerin de elbette hesapları, beklentileri, planları var.

Gelişmiş ülkelerin bir kısmı yüksek refah düzeylerini korumak ve daha da arttırmak için sürekli olarak hesaplar yaptıkları, gizli ya da açık projeler ürettikleri, kurdukları yerel bağlar vasıtasıyla bazı hesaplarını gerçekleştirdikleri bilinen bir gerçektir.

Diyeceğim, belki de onların da bu güzel büyükşehirle ilgili hesapları vardır.

Van bölgenin pırıl pırıl parlayan önemli yıldızlarından biridir.

Aslında Van ile birlikte bölgenin pek çok merkezi de bu durumdadır.

Öyle olunca da doğal olarak Van hakkında hem hesap çoktur, hem hesap yapan.

Doğru ve güzel hesapları olanlar da vardır ve çoktur kuşkusuz. İlimize, bölgemize yatırım yapmak, bölgenin gelişmesine katkıda bulunmak, bölgedeki iş gücünden yararlanarak üretim gerçekleştirmek, kazanırken kazandırmak niyetinde olanlar da mutlaka vardır.

Onların gelmeleri, sermayelerini Van'a getirmeleri ile birlikte istihdam, üretim, gelir artacak, şehrin ve bölgenin refah düzeyi yükselecektir. Gençlerimiz kahve köşelerinden kurtulup yeni açılacak iş yerlerinde çalışacaklardır.

Kesinlikle emin olduğumuz bir başka şey de devletimizin bölge ile ilgili doğru ve güzel hesapları olduğu gerçeğidir.

Doğrudan yapılan altyapı, eğitim, konut, sağlık yatırımlarının dışında çeşitli teşvik sistemlerinin de devreye sokulmasıyla ilimizin gelişmesine önemli bir ivme kazandırılmaktadır.

Büyükşehir olarak ilan edilmesinden sonra da bu yatırımların artarak devam edeceğini düşünüyoruz.

Önemli bir sınır şehri olan ilimizdeki ticaret potansiyelinin de önümüzdeki dönemde yükseleceğini, Kuzey Irak, İran, Azerbaycan, Ermenistan ve diğer Orta Doğu ve Asya ülkelerine ticaretin bölge üzerinden gerçekleştirilebileceğini ifade etmekte yarar görüyoruz.

Elbette her beyazın karası, her gündüzün gecesi olduğu gibi her olumlu durumun olumsuzu da hep vardır.

Bütün yukarıda saydığımız güzel gelişmelerle bulunduğu zamanda ve coğrafyada hak ettiği yeri almaya aday olan Van'ımız olumsuz kimi gelişmelerle tam aksi şeyler de yaşayabilir.

İlimizde ve bölgemizde gerçekleşecek güzel gelişmeler nasıl her bir hemşehrimizi mutlu kılacak, zenginleştirecek, sevindirecekse, olumsuz gelişmeler de her birimizi mutsuz edecek, yoksullaştıracak ve üzecektir.

Durum bu iken bizim hem birer birer, hem de toplu olarak daha uyanık olmamız, daha birleştirici, yapıcı, paylaşımcı, sevgi dolu olmamız; daha çok bir araya gelip kenetlenmemiz kaçınılmazdır.

Birbirimizin diline, inancına, etnik kökenine, yaşam biçimine müdahale etmeden insanca ve kardeşçe bir arada yaşama kültürü şemsiyesi altında geleceğin dünyasında huzur içinde yaşama şansımız var.

Bize düşen o şansı riske atacak her türlü davranıştan kaçınmak, birlik ve beraberliğimizi, huzurumuzu, gelişip zenginleşmemizi tehdit etmeye yönelik her girişimi, her durumu reddetmek, daha uyanık, daha duyarlı, daha paylaşımcı olmak, el ele güzel bir Van ve güzel bir gelecek için çalışmaktır.

Hiç birimiz kan ve gözyaşının eksik olmadığı bir yerde yaşamak istemeyiz.

Hiç birimiz çocuklarımıza kan ve gözyaşı olan bir dünya bırakmak istemeyiz.

Hepimiz öyle bir dünyada huzurun, mutluluğun, kalkınma, gelişme ve refah olamayacağını çok iyi biliriz.

Sizce yanılıyor muyum?

13/08/12

13:15