Van'da "Medresetüzzehra Sempozyumu"

Vali Münir Karaloğlu, "Bir asır sonra bugün Asya'nın ve Kafkasya'nın adalet, kardeşlik ve kalkınma şifrelerini barındıran Medresetüzzehra Üniversitesi'ne can suyu vermeye çalışıyoruz" dedi.

Van Valiliği, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Risale Akademi ve Akademik Araştırmalar Vakfı işbirliğiyle bir otelde düzenlenen sempozyumun açılışı, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile yapıldı.

Sempozyumda, Bediüzzaman Said Nursi'nin öğrencilerinden Abdullah Yeğin, Nursi'nin 'muhabbet ve sevgi' üzerine söylediği sözleri katılımcılara aktardı.

Said'i Nursi'nin, "Ne yapayım acele ettim, kışta geldim. Siz İnşallah cennet-i ala bir baharda gelirsiniz. Şimdi ekilen nur tohumları zemininizde çiçek açacaktır. Sizden şunu rica ederim ki mazi kıtasına geçmek için geldiğiniz vakit mezarıma uğrayınız. O çiçeklerin birkaç tanesini mezar taşı denilen kemiklerimi misafir eden toprağın kapıcısının başına takınız" sözleriyle konuşmasına başlayan Vali Karaloğlu da Türkiye'nin cennet baharı yaşadığını ve Türk medeniyetinin yeniden dirilip yükseldiğini belirtti.

Selçuklu'nun, Osmanlı'nın, Alparslan'ın ve Fatih'in varisinin Türkiye halkı olduğunu ve Türkiye'nin bu mirasına sahip çıktığını vurgulayan Karaloğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye yitik hazinesini kaybettiği yerde arıyor. Medeniyetimizin üzerinde yükseldiği bütün değerleri can kulağıyla dinliyor. Bize, biraz önce seslenen Bediüzzaman'a kemiklerini misafir eden topraktan, o toprağın kapıcısı olan Van Kalesi'nin yanı başından, 'ey büyük mütefekkir seni duyduk' diyoruz.

Bir asır sonra bugün, Bediüzzaman'ın ferasetini keşfediyoruz ve saygın üniversitelerden gelen bilim adamları Bediüzzaman'ın eğitim modelini deşifre etmeye çalışıyor. Bir asır sonra bugün Asya'nın ve Kafkasya'nın adalet, kardeşlik ve kalkınma şifrelerini barındıran Medresetüzzehra Üniversitesi'ne can suyu vermeye çalışıyoruz. Bir asır sonra bugün, bir Kürt olan Said Nursi'yi Türklerin, Kürtlerin, Arapların, Çerkezlerin ve bu topraklarda yaşayan herkesin ortak değeri yapan o engin medeniyetimize sondaj vuruyoruz. Bu sempozyumu, büyük mütefekkirin doğduğu topraklarda, sürgüne gönderildiği ana kucağında gerçekleştiriyoruz."

Karaloğlu, Said Nursi, Ahmed-i Hani, Fakiyi Teyran gibi bu topraklarda açan çiçeklerin, Türkiye'ye gerçek bir bahar yaşatacağına bütün kalbiyle inandığını bildirerek, Said Nursi'nin çok zor günler yaşadığını, ama ömrü boyunca çok çalıştığını ifade etti.

Bediüzzaman'ın, zindanlarda, sürgünlerde, hastalık ve acılar içerisinde kaleme aldığı 'Risaleyi Nur' eserleriyle manevi Medresetüzzehra'yı kurup geliştirdiğini anlatan Karaloğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ayakkabıcı, çantacı, bakırcı, esnaf, işçi ve köylülerden hocalar, önderler yetiştirdi. Bugün bu salonda bulunan akademisyenler, kıymetli hocalarımız o sıradan insanlara çok şey borçlu. O sıradan insanlarla teması büyük bir onur olarak kabul edildiğini biliyorum. Burada çok önemli tebliğler sunulacak. Başka bir sonucu olmazsa bile bir araya gelmek Türkiye'nin ve gönül coğrafyamızın dertlerini, bu dertler için geliştirilmiş tedavileri tartışmak hayati derecede önemli. Fakat madem bir bahardayız, bu sempozyumun başka bir sonucu da olmalı. Said Nursi'nin bu topraklardaki kardeşliğin bekası için projelendirdiği Medresetüzzehra artık kurulmalıdır.

Van'dan, bu topraklardan çıkan irfan, çok daha görünür kılınmalı. Bediüzzaman'ın eğitim modeli, tüm İslam coğrafyasında en üst düzeyde tartışılmalı. Van Kalesi, büyük medeniyetlere şahitlik etmiş bu mezar taşı, Türkiye'deki bütün insanlığa kardeşlik, birlik ve muhabbet mesajları üreten bir merkez haline gelmeli. Said Nursi'nin etrafında toplanan ve kıt kanaat geçinen engin gönüllü insanlara layık olmak, o irfanın yetiştirdiği bilim adamlarının çok daha büyük işler başarmasıyla mümkün. Biz bu sempozyumdan bunu ümit ediyor, bunu bekliyoruz."

Akademik Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Gürbüz Aksoy ise pazar gününe kadar devam edecek sempozyumun 24 oturumdan oluşacağını bildirdi.

Türkiye genelindeki bazı üniversiteler ile 6 ülkeden destek aldıklarına değinen Aksoy, oturumlarda 99 akademisyen, yazar ve aydının bildiri sunacağını dile getirdi.

Konuşmaların ardından Said Nursi'nin hayatını içeren bir sinevizyon gösteriminin yapıldığı sempozyumda, ilk oturuma geçildi.

Oturumda söz alan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Said Nursi'nin düşüncelerini yansıtan sempozyumun sadece Türkiye'nin değil, insanlığın geleceği için önemli bir adım olarak görülmesi gerektiğini belirtti.

Tarhan, Bediüzzaman Said Nursi'nin görüşlerinin bu zamanda bile devrim yapacak güce sahip olduğuna dikkati çekerek, İslam dünyasının yaklaşık 600 yıldır düşünce tembelliğinde olduğunu kaydetti.

Oturumun ardından Akademik Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Gürbüz Aksoy, Vali Karaloğlu'na teşekkür plaketi verirken, Risale Akademi Başkanı Dr. İsmail Benek de Medresetüzzehra'nın eğitim müfredatını sundu.

Karaloğlu da Said Nursi'nin öğrencilerine birer plaket takdim etti.

Sempozyumun, yarın gerçekleşecek 15 oturumla devam edeceği öğrenildi.

Muhabir: Sıtkı Yıldız