Çiçeği burnunda büyük şehirimiz Van gibi metropoller halkın sorunlarını en iyi bir şekilde çözen, halkı rahatlatan ve huzur veren sağlıklı işleyen sistemleri ile birer cazibe merkezi haline gelirler.
Bu sistemleri oralarda kuran, düzenli işlemesini sağlayan, duruma göre ceza ya da ödül sistemleri ile sağlıklı kılanlar da öncelikle yerel yönetimler ve sonra da merkezi yönetimlerdir.
Kent insanının en önemli gereksinimlerinden biri şehir içi toplu ulaşımdır.
Yaşanan ve çalışılan yerlerin gittikçe birbirinden uzaklaştığı, okulların, hastanelerin, sanayi sitelerinin farklı alanlara taşındığı kentlerde yediden yetmişe herkes, toplu taşıma sistemi ile her Allah'ın günü yüzleşmek durumunda kalır.
O toplu taşımada kamu adına faaliyet gösteren yerel yönetimlerin rol alması kent halkında güven duygusunun oluşmasını sağlar.
Ne kadar denetim altına alınırsa alınsın, ne kadar özenle korunursa korunsun sadece özel girişimin umuduna bırakılmış olan toplu taşıma sistemleri dünyanın her yerinde halkı yorar, incitir, huzursuz eder.
Özellikle bizim bölgemiz gibi her anlamda gelişmekte olan yerlerdeki özel girişimciler doğal olarak öncelikle kendi çıkarlarını düşünürler.
Yaptıkları iş her ne kadar kamu adına yapılan ve ciddi sorumlulukları olan bir iş olsa da onlar doğal olarak kendi kişisel çıkarlarını ön planda tutarak çalışırlar.
Bazen ilk çıktıkları durakta bütün koltukların dolmasını bekler, yol boyunda bekleyenleri de ayakta götürmeyi tercih ederler. Öyle olunca da, yol boyunda araca binecek yaşlı, çocuklu insanlar koltuklarda oturmakta olan gençlerin kalkıp kendilerine yer vermesini umarlar.
Güzergahlarında üniversite kampüsünde olduğu gibi, hastane, İş Bankası Yurdu gibi bölgeler varsa oralara yolcu durumuna göre bazen girer, bazen girmezler. Tabii her yaklaşmalarında da oralarda inecek kimse olup olmadığını sorarlar, o an o bölgeye gideceği halde dikkat etmemiş yolcular varsa sıkıntı yaşarlar. Bu nedenle oralarda inecek yolcular yol ayrımlarına yaklaşırken kulaklarını dikip şoförün “yolcu var mı” sorusunu beklerler.
Belirli bir kalkış – varış saatleri yoktur. Genellikle birbirleri ile haberleşip yolcu durumuna göre hareket ederler.
Yolcunun yoğun olmadığı zamanlarda, gece 23.00'ten sonra çalışmamayı tercih ederler. O saatten sonraya kalmış yolcular paraları varsa taksilere yönelmek durumunda kalırlar.
Yaptığı işin anlam ve önemi konusunda bilgi ve duyarlılık sorunu olan kimi çalışanlar araçlarının sosyal bir hizmetin parçası olduğunu düşünmeyen, mal benim, patron benim anlayışıyla çalışan kimi sürücüler kendi bildikleri müzikleri, radyoları açarak kimi yolcuları rahatsız ederler.
Yine bir kısım araçlar ara sıra da olsa kapasitenin çok üstünde yolcu alır, zaman zaman da daha fazla kazanma hesabıyla çok hızlı ya da çok yavaş giderek kendilerine katlanmak durumundaki insanları ciddi anlamda yorarlar.
Elbette bütün bu saydıklarımız büyük toplu taşıma esnaf sisteminin içindeki belli bir azınlıktır. İşini canla başla yapan; icabı halinde biraz daha fedakarlıkla yolcusunu kapısının önüne kadar götüren, duruma göre ücretinden vazgeçip çocukları, yoksulları, yaşlıları taşıyan, kurallara her zaman ve her zeminde uyan şoför esnafımız da vardır. Onları da görmezden gelemeyiz ve halk olarak onlara her zaman müteşekkiriz.
Bütün bu sayılanlar, iyisi de, kötüsü de kendileri bizzat o toplu taşıma araçlarının müşterileri olmuş halka sorularak doğrulatılabilir.
Toplu taşıma sisteminde bulunan ve bir kısmı yukarıda zikredilen sorunların giderilmesi öncelikle kamu otoritesinin ve onun temsilcisi durumundaki yerel yönetimlerin etkili bir denetim gerçekleştirmesi ile mümkün olur. Ancak bu denetim her zaman ve büyük ve dağınık bir kentin her tarafında eş zamanlı olarak yapılamaz.
Dolayısıyla ve doğal olarak dünyanın her yerinde uygulanmakta olan en etkili çözüme başvurulması gerekir. O çözüm de yerel yönetimlerin kendi araçları ile sistemin içinde oyun kurucu bir aktör olarak rol almalarıdır.
Van Büyükşehir Belediyesi bu günlerde, bu soruna el atarak, kendi toplu taşıma araçları ile sisteme dahil olmayı seçmiştir. Bu Van toplu taşıma sisteminde bir devrim, halkın sorunlarının giderilmesi adına atılmış soylu ve büyük bir adımdır.
Bu önemli girişimlerinden ötürü Van Büyükşehir Belediyesi yetkililerini sistemden etkilenen her bir bireyimiz adına bütün kalbimle kutluyor ve destekliyorum.
O yetkililerin hali hazırda kentin toplu taşıma işini yürüten araçların sahiplerini ve çalışanlarını da mağdur etmeden, onlara örnek olacağına, doğru bir toplu taşıma anlayışıyla öncülük yapacağına inanıyorum.
Ayrıca kentte çalışacak toplu taşıma araçlarının renklerinin kadınlarımız tarafından belirlenmiş olması da önemli bir inceliktir. Dünya Kadınlar Günü'nün yaşandığı bu günlerde onu da doğru ve anlamlı bir jest olarak değerlendirip önemsiyorum.
Kampüs ve Bostaniçi gibi merkezlerden Edremit yönüne konacak seferlerin kentin ihtiyaç duyulan diğer bölgelerine de düşünülmesini; bu anlamda halktan gelecek taleplerin dikkate alınmasını da diliyorum.
Yerel yönetimler bulundukları bölgelere götürdükleri hizmetlerle bilinir, alkışlanırlar. Van Büyükşehir Belediyesi'nin halkı merkeze alan yeni projelerini bu kentte yaşayan herkes gibi bekliyor, yeni projelerle halkla bütünleşmeyi amaç edinen, bu yönde kafa yoran, bu uğurda ter döken herkesi kutluyorum.
08/03/15
11:02:20
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz