İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in eşi Prens Philip'in cuma günü 99 yaşında hayatını kaybetmesi, ailesini olduğu kadar Pasifik Okyanusu'ndaki bir gruba da derinden etkiledi. Pasifik'in güneyindeki eski İngiliz- Fransız kolonisi Vanuatu'nun Tanna adasında 'Prens Philip Hareketi' mensupları da 'ölen tanrıları' için yasta.
Hareketin, Prens Philip'in 1974'teki Vanuatu ziyaretinin ardından 1980'lere doğru başladığı sanılıyor. Hareketi inceleyen İngiliz yetkililer, bu durumun, güçlü bir kadınla evlenen bir dağ ruhunun beyaz tenli oğlunun geri döneceğine dair bir eski bir inanıştan kaynaklandığı sonucuna vardı. İngiltere, Fransa ya da ABD doğumlu olmaması da köylüleri Philip'in Tanna'da doğmuş olduğu inanışına yöneltmiş olabilir. Antropologlar da Philip'in 'yaşayan tanrı' olarak görüldüğü bu hareketin dış dünya ile ruhani bir bağlantı kurma çabalarından biri olduğu görüşünde.
Prens Philip'in çok eski zamanlarda ülke ada dışına çıkan bir savaşçının reenkarnasyonu olduğu dair inanış da prense bu denli önem atfedilmesine neden olan söylencelerden biri.
Adada Yakel köyündeki yerlilerin şefi Albi, Philip'in ruhunun öldükten sonra yeni bir ev aradığına inanıldığı için söz konusu hareketin ne yöne evrileceğinden henüz emin değil. Hareketin Philip'in yerine oğlu Charles ya da torunları William ya da Harry'yi koyabileceği sanılsa da Albi hiçbir şeyin net olmadığını söyledi. AFP'ye konuşan Albi, "Prens Philip'in ruhu bedeninden ayrıldı ama yaşamaya devam ediyor. Ruhun bundan sonra hangi bedende yaşamaya başlayacağını söylemek için henüz erken" ifadelerini kullandı. Prens Charles 2018'de adayı ziyaret etmişti.
Prens Philip'in tanrı olarak görüldüğü bir diğer köy Yaohnanen'de bir araya gelen Albi gibi yerel liderler, yarıya indirilmiş İngiltere bayrağının gölgesi altında nasıl bir tören düzenlenmesi gerektiğini konuştu. Ancak ölüme dair inanışlar farklılık gösterdiği için bir karar varılması günler alabilir.
Vanuatu'daki yerli halkları inceleyen antropolog Kirk Huffman'a göre ise Prens Philip'i anmak için bazı ritüeller ve adanın tarihini yansıtan danslara yer verileceğini söyledi.
Bununla birlikte Tanna adasının diğer bölgelerinde de 1930'larda adada soluk tenli bir yabancının görülmesi sonrası başlayan 'John Frum Hareketi'ne inananlar da var.
Bu kişiler de 'John Frum'un bir gün geri geleceğini ve 2. Dünya Savaşı'nda ABD'li askerlerde gördükleri radyo ve araba gibi 'zenginlikleri' kendilerine getireceğine inanıyor.