HABER

Varikosel Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Varikosel Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Varikosel testislerdeki kanı boşaltan venlerin (toplardamar) genişleyip varisleşmesidir.

Toplardamarların iç yüzeyinde kan dolaşımını düzenleyen kapakçıklar işlevlerini yitirmiştir ve kanı boşaltamamaktadır. Testisten çıkan toplardamarların aşırı ve anormal olarak genişlemiş olması , testiste ısı etkisi ve beslenme bozukluğu sonucu sperm üreten hücreleri toksik bazı maddelerle karşı karşıya bırakır. Bu durum sperm oluşumunu kötü yönde etkiler. Testislerin sonografik muayenesi ve damarsal araştırılması gerekir. Böyle bir durum cerrahi müdahale ile düzeltilir.

Varikosel puberte sonrası erkeklerin yaklaşık % 10-20 sinde görülür. Kısırlık (infertilite) şikayeti olan erkeklerin ise yaklaşık %40 ında varikosel mevcuttur. Sekonder infertilite şikayeti olan erkeklerde ( önceden en az bir çocuğu olan ancak şimdi kısırlık şikayeti çeken) ise bu oran % 80 lerin üzerine çıkmaktadır. Varikosel her iki testiste de görülebilir. Ancak anatomik komşulukları dolayısı ile sol testiste görülme oranı % 85, sağ testiste görülme oranı ise % 15 civarındadır. Bir taraftaki varikosel genellikle diğer testisi de etkilemektedir.

Varikosel çoğu zaman hiçbir belirti vermez. Ancak bazen aşağıdaki belirtiler görülebilir:
-Testislerde ağrı
-Testislerde küçülme
-Testislerde dolgunluk hissi
-İnfertilite (kısırlık)
-Gözle görülebilen genişlemiş damarlar
-Ele gelen genişlemiş damarlar

Varikoselin neden kısırlığa sebep olduğu konusunda henüz kesin bir bilgi yoktur. Ancak genişleyen damarların testislerde sebep olduğu ısı artışının sperm üretimini olumsuz etkilediği, genişleyen damarlarda biriken kanda anormal konsantrasyonlara ulaşan böbreküstü bezi ve renal ürünlerin sperm oluşumunu olumsuz etkilediği, yine bazı metabolik ürünlerin artması ve oksijenlenmenin azalmasının sperm üretimini olumsuz etkilediği gibi birtakım teoriler mevcuttur.

Bazen hastalar testislerinde gördükleri veya ayakta iken ellerine gelen genişlemiş damarlar sebebi ile doktora gelirler. Doktor tarafından yapılacak elle muayene ile genellikle tanı konur. Bazı durumlarda ultrasonografi / Doppler gerekebilir. Bütün varikoselli hastalara 4 günlük cinsel perhizden sonra sperm tahlili (spermiogram) yapılıp sperm sayısı, hareketliliği ve şekilleri araştırılmalıdır. Hastaların yaklaşık %70 inde sperm yoğunluğu ve hareketliliği azalmış, şekilleri bozulmuştur. Bu hastalarda yüksek oranda kısırlık görülür.

Kısırlık şikayeti olan varikoselli erkeklerde, çok yoğun ağrı şikayeti olanlarda ve testislerinden biri diğerine göre anlamlı küçülme göstermiş varikoselli erkeklerde cerrahi tedavi önerilir. Tedaviye geçmek için varikoselin mutlaka sperm değerlerini bozmuş olması gerekir. Yani spermi normal ise tedavi edilmeyebilir. Evli olmayan erkeklerde de varikosel bulunmuş ve sperminde bozulma başlamış ise tedavi yapılmalıdır. Eğer erkek adolesan çağda, yani henüz ergenliğe gelmemiş ise ve sperm veremiyorsa bu durumda testiste küçülme olup olmadığına bakılır. O taraf testisi %10'dan fazla volüm kaybetmiş ise yine ameliyat endikasyonu vardır.

Testislerinde ağrı olan ve muayene ile varikosel saptanan erkeklerde bu ağrının mutlaka varikoselden kaynaklanıyor olması gerekmez. Önce diğer nedenler araştırılmalı ve semptomatik tedavi yapılmalı, ondan sonra varikoselin tedavisine geçilmelidir.
Varikoselin tedavisi ameliyattır.

Ameliyat sırasında mikroskop kullanılması önerilmektedir. Ameliyatı kasık bölgesinden yapılan küçük bir kesi ile gerçekleşir. Testisi drene eden venler bağlanır. Basit bir ameliyattır ve genellikle hastane de yatmayı gerektirmez. Varikosel ameliyatının başarı şansı değişiktir. Mikroskobik yapılan ameliyatların başarı şansı diğerlerine oranla çok daha yüksektir. Yaklaşık 30-60 dk. sürer. Bu sırada testisle ilgili diğer oluşumların zarar görmemesine özen gösterilmelidir. Varikosel ameliyatı dikkatli yapılmaz ise hidrosel (testis çevresinde sıvı birikimi), atrofi gibi komplikasyonlar görülebilir. Ama son yıllarda, ameliyat tekniğinde elde edilen ilerlemeler sayesinde bu komplikasyonlara hemen hemen hiç rastlanılmamaktadır. Bunda cerrahın deneyimi önemlidir. Ameliyat olacak kişilerin bunu iyi bilmesi ve ameliyatı yapacak doktordan da bu konuda bilgi alması gerekir. Ameliyattan 3 ay sonra sperm üretiminde düzelme görülmeye başlar. Sperm tetkiki ameliyattan sonraki 3-6. ayda yapılmalıdır. Sperm üretimindeki düzelme ameliyat olan hastaların %50-80 inde görülür. Gebelik üzerindeki etkisi de yüzde 20-69 civarında artmaktadır. Azoospermi olgularında da varikosel ameliyatı yapılması önerilirse de, başarısının daha düşük olacağı önceden belirtilmelidir.

Tüp bebek uygulaması yapılacak erkeklerde de varikosel ameliyatı yapıldıktan sonra tüp bebeğe geçilmesi başarıyı artırabilir. Ameliyat edilen hastaların bir kısmında sperm değerleri biraz daha yükselerek mikroenjeksiyon (ICSI) yerine aşılama (IUI) uygulamasına geçilebilir, hatta doğal yolla gebe kalma şansı da elde edilebilir. Spontan gebelik sağlanamayan hastalarda sperm sayısı, motilite veya sperm morfolojisindeki iyileşme ile yardımcı üreme tekniklerinin başarısı artmaktadır.

Sperm sayımı :
İlişki sırasında boşalma ile vajinaya 100-300 milyon arasında sperm bırakılır. Vajinaya boşalan spermlerden ancak 25-30 tanesi yumurtanın yakınına ulaşır. Bunlardan bir tanesi yumurtanın zarını delerek geçer ve yumurtayı döller. Sperm hücresi vajinada 2-4 saat yaşar fakat ilişkiden 16 saat sonra bile vajinadan alınan örneklerde canlı sperm görülebilir. Kadında enfeksiyon olduğunda veya cinsel ilişki sırasında kayganlaştırıcı maddeler kullanıldığında spermler daha kısa süre canlı kalır.

Uzun süre boşalma olmadığında spermler yumurtayı dölleyebilme yeteneklerini kaybederek dejenere olur. Cinsel perhiz süresi uzadıkça sperm sayısı artsa bile kalitesi iyileşmez, normal yapıdaki spermlerin oranı azalır. İdeal cinsel perhiz süresi ortalama 4 gündür. Basit bir soğuk algınlığı bile sperm sayısını ve kalitesini bozar. Sperm analizi geçirilen hastalıklar göz önünde bulundurularak yapılmalı ve analiz sonucunun bozuk olduğu durumlarda üç ay sonra sperm analizi tekrarlanmalıdır. Sağlıklı bir sperm sayımının mutlak genetik laboratuarlarında ve bunları barındıran tüp bebek merkezlerinde yapılması gerekir. Normal meni miktarı 1,5 ile 6 ml arasında değişir. Sperm sayısının ml' de 20 milyon ve üzeri, hareketliliğin % 40 ve üzeri, normal yapıdaki sperm oranının ise % 14’ün üzerinde olduğu meni örnekleri normaldir.

**Spermiogram

**

Meni incelemesidir. İnceleme için meni verilirken dikkat edilmesi gerekenler:
-2-7 günlük cinsel perhiz olması
-Örneğin mastürbasyon ile temiz bir kaba alınması
-Örnek alınırken kayganlaştırma amacı ile tükürük, sabun veya şampuan gibi maddelerin kullanılmaması
-Örneğin inceleneceği laboratuara en geç 60 dakika içinde ulaştırılması

Meni incelemesinde, miktar, renk, koku, viskosite (akışkanlık), sıvılaşma süresi değerlendirilir. Sperm sayımı yapılır, spermin hareketliliği ve yapısı değerlendirilir. Menide lökositlerin ve mikroorganizmaların varlığı incelenir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün kriterlerine göre normal meni değerleri aşağıda gösterilmiştir.
Hacim:2-6.0 ml
Konsantrasyon:>20 x 106/ml
Total sperm sayısı:>40 x 106/ml
Hareket:>%50
Morfoloji:>%30
Vitalite (canlılık):>%75
Lökosit:<1.0 x 106/ml

Meni incelemesinin sonuçları, cinsel perhiz süresine, mevsime, geçirilmiş hastalılara, strese, alkol ve sigara kullanımına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Kesin sonuca varılmadan önce birer ay ara ile üç kez meni incelemesi yapılmalıdır.

**Prof. Dr. Halim Hattat

**

Hattat Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı
Cerrahpaşa Tıp Fak. Androloji Bilim Dalı Başkanı

hhattat@hattathospital.com

En Çok Aranan Haberler