Kalıtımsal olarak şişmanlık ve hamilelik dönemindeki hormonal değişimlere bağlı olarak hızla artan varis probleminin, skleroterapi ve lazer yöntemleriyle başarıyla tedavi edilebildiğini belirten uzmanlar, uzun süre ayakta kalmaya bağlı olarak da görülme sıklığı artan varis probleminin ilerlememesi için de varis çorabı giyilmesini önerdi. Vücudun herhangi bir yerinde bulunan toplar damarların genişlemesi olarak tarif edilen varislerin 2 ayrı tipi bulunduğunu kaydeden uzmanlar, varis ile ilgili olarak şu bilgileri verdi:
"Varisler, ana toplayıcı yüzeysel sistem varisleri, yan dal varisleri ve daha ince toplar damar varisleri olarak gruplara ayrılabilmektedir. Bu durum, sıklıkla vücudun en alt yerleri olan bacaklarda gelişir. İnsan organizmasının en zayıf yapıları olan toplar damarlar iki ayaklı konuma geçmekle birlikte büyük basınç altında kalmışlardır. Toplar damarlar içindeki kanı, atar damarlarda olduğu gibi iten kalp sistemi yoktur. Ancak içindeki kapakçıklar, adale kasılması ve gövdede olan basınç değişiklikleri yardımıyla kanı yukarı kalbe doğru sevk ederler. Kalıtım, hamilelik, kilo alma, hormon değişikliklerine bağlı bu zayıf sistemde öncellikle kapakçıklar hasar görür ve aşağıdan yukarı doğru olan kan akışını sağlayan bu şeffaf yapılar, aşağıya kan kaçırmaya başlar. Böylece kaçıran kapakçığın altındaki toplar damarlar basınç altında kalarak genişler ve varisleri oluştururlar."
Uzmanlar, bacağında damar genişlemesiyle gelen bir hastada mutlaka iç yanda ve arkada bulunan ana toplayıcı sistemlerin fizik muayenesi ve ses dalgalarıyla kontrolü yapılması gerektiğini ifade ederek, damarlarda kapakçıklar bozulmuş ise damarların cerrahi olarak iptalinin gerektiğini söyledi. Sorunun yan dal varisi olması halinde ise, hastaya cerrahi müdahale edildiğini veya skleroterapi ile tedavi edilebileceğini belirten uzmanlar, "Küçük varisler skleroterapi denilen damar duvarını bozup damarın kapanmasını sağlayan ilaçların enjeksiyonu ile tedavi edilebilir. Skleroterapinin bazen hafif leke kalması dışında bir yan etkisi yoktur. Damarların yaygınlığına göre ortalama 4-5 seansta tedavi sağlanır. Çok ince, örümcek şeklindeki damarlar dışında bu yöntemle başarı oranı çok yüksektir. Lazer teknolojisi ise genellikle kılcal varislerin tedavisinde kullanılmaktadır. Lazer enerjisi ile bu çok ince damarlar içlerindeki kan pıhtılaştırılarak yok edilirler. Hiçbir zaman tek başına lazer tedavisi yeterli değildir. Mutlaka bunları besleyen daha büyük çaplı damarlar skleroterapi ile yok edilmelidir. Bu nedenle varis tedavinin planlanması mutlaka bir vasküler cerrahın denetiminde olmalıdır" dediler.
Varisten korunmada özel olarak üretilen çorapların önemli bir işlevi yerine getirdiğini kaydeden uzmanlar, varis hastalarına şu tavsiyelerde bulundular:
"Varis çorapları varislerin ilerlemesini ve oluşmasını engelliyor. Varisi olan veya ailede varis hikayesi bulunan hamilelerin de varis çorabı giymeleri gerekiyor. Varisten korunmada düzenli yürümeye, uzun süre oturmamaya, dinlenirken ayakları yüksekte tutmaya ve çok sıcak suyla banyodan kaçınmaya dikkat etmeliyiz."