Bakanlar Kurulu toplantısının ardından beklenen açıklamalar da yapıldı. Açıklamalar çerçevesinde birçok platformun da Başbakanlığa bağlı çalışacağı doğrulandı ve buna göre, TMSF, Varlık Fonu gibi platformlar artık Başbakanlık tarafından yönetilecek.
Kabinede yapılan değişikliğin ardından, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile Sağlık Bakanı Ahmet Demircan ilk kez Bakanlar Kurulu toplantısına katıldı.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in görev alanına ekonominin koordinasyonu ve bankalar alındı. Bununla birlikte Türkiye Varlık Fonu ve TMSF ile MGK, MİT, TOKİ Başbakan Binali Yıldırım'a bağlandı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in görev alanına ekonominin koordinasyonu ve bankalar alındı. Bununla birlikte Türkiye Varlık Fonu ve TMSF ile MGK, MİT, TOKİ, Başbakan Binali Yıldırım'a bağlandı.
Varlık Fonu ile ilgili resmi basın bülteni şu şekilde;
Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu fonların kurulması ve yönetimi olan Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ, sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurt içinde kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmek üzere geçen yıl 26 Ağustos'ta kuruldu.
Kimler yönetecek?
Artık TC Başbakanlık makamına bağlandı.
Özelleştirme İdaresi Başkanı Mehmet Bostan, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ Genel Müdürlüğüne ve Yönetim Kurulu Başkanlığına atanırken, yönetim kurulu üyeliklerine Yiğit Bulut, Kerem Alkin, Himmet Karadağ ve Oral Erdoğan getirildi.
Fonun işleyişi nasıl olacak?
Şirket, stratejik yatırım planında belirtilen hedeflerle likidite, yatırım, risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak yerli ve yabancı şirketlerin paylarının, Türkiye ve yurt dışında kurulan ihraççılara ait payların ve borçlanma araçlarının, kıymetli madenler ve emtiaya dayalı olarak ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının fon katılma paylarının türev araçlarının, kira sertifikalarının, gayrimenkul sertifikalarının, özel tasarlanmış yabancı yatırım araçlarının ve diğer araçların alım satımını Türkiye Varlık Fonu adına gerçekleştirecek.
Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ faaliyet alanı kapsamında her türlü ticari ve finansal faaliyetleri yapabilecek, yerli ve yabancı ortaklıklar kurabilecek, ulusal ve uluslararası kuruluşlarla çeşitli iş birlikleri gerçekleştirebilecek. Şirket, piyasalarda güveni artıcı adımlar atma hedefiyle yerli ve yabancı şirketlerin paylarının, Türkiye'de ve yurt dışında kurulan ihraççılara ait payların ve borçlanma araçlarının kıymetli madenler ve emtiaya dayalı ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının, fon katılma paylarının, türev araçlarının, kira sertifikalarının, gayrimenkul sertifikalarının, özel tasarlanmış yabancı yatırım araçlarının ve diğer araçların alım satımını yapabilecek.
Para piyasası işlemlerini, gayrimenkul ve buna dayalı haklarla gayri maddi hakların değerlendirilmesini gerçekleştirebilecek olan şirket, proje geliştirme, dış proje kredisi sağlama ve diğer yöntemlerle kaynak temini işlemleriyle her türlü ticari ve finansal faaliyetleri gerçekleştirebilecek.
Şirket, ulusal yatırımlarla uluslararası alanlarda diğer devletler veya yabancı şirketlerce yapılacak yatırımlara iştirak edebilecek. Bu faaliyetler şirket veya iştirakleri tarafından Türkiye Varlık Fonu (TVF) veya TVF'ye bağlı alt fonlar aracılığıyla da olabilecek.
Ana merkezi İstanbul olan şirket, yönetim kurulu kararı ile yurt içi ve yurt dışında şube, temsilcilik, irtibat büroları kurabilecek, acentelikler tesis edebilecek.
Şirketin gelirleri
Şirketin ana gelir kaynakları, şirket sermayesinin değerlendirilmesinden kaynaklı gelirler, fon ve portföylerden tahsil edilen ücretler, şirketin diğer faaliyetleri çerçevesinde elde edilen gelirler ve diğer gelirlerden oluşacak.
Şirket ve bağlı şirketleri ile TVF ve bu fon bünyesinde kurulacak alt fonları kapsayan 3 yıllık stratejik yatırım planı, yönetim kurulu tarafından hazırlanacak ve Bakanlar Kuruluna sunulacak. TVF'nin kaynakları, Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından özelleştirme kapsam ve programında bulunan ve TVF'ye devrine karar verilen varlıklarla Özelleştirme Fonundan TVF'ye aktarılmasına karar verilen nakit fazlasından oluşan kaynaklar arasında kamu kurumlarının tasarrufundaki ihtiyaç fazlası gelir, kaynak ve varlıklardan oluşacak. Ayrıca yurt içi ve yurt dışı sermaye ve para piyasalarından sağlanan finansman ve kaynaklarla bunların dışında diğer yöntemlerle sağlanan finansmanlar da kaynaklar arasında yer alacak.
Büyümeye katkı sağlayacak
Dünyada varlık fonlarının faaliyetleriyle ilgili "kalkınma fonları, ulusal piyasalardaki özellikle finansal piyasalarındaki istikrarsızlıkları dengelemek ve varlık fonlarının kuşaklar arasında kaynak aktarımında bir aracı olarak kullanılması" olmak üzere 3 temel yaklaşım bulunuyor. Dünya genelinde ise 40'tan fazla ülkede 80'e yakın varlık fonu bulunuyor. Bu fonların toplam büyüklüğü 7,4 trilyon dolar seviyesine ulaşmış durumda. Bu rakamın, 2020 yılına kadar kurulması beklenen 21 yeni varlık yönetimi fonuyla 15 trilyon dolara yükseleceği tahmin ediliyor.
Bugünün gelirinin gelecek nesillere transferi konusunda da projeler geliştirerek bir tasarruf aracı işlevi de gören varlık fonları, Türkiye ekonomisinin geleceği açısından da büyük önem taşıyor.
Hayata geçirilecek mega projelerin finansmanının kamu kesimi üzerindeki ağırlığını alması beklenen Türkiye Varlık Fonu ile özellikle savunma sanayi ve yüksek teknoloji üretimi gibi sermaye yoğun ve stratejik sektörlerin finansmanı da sağlanabilecek. Bu yolla hem yeni istihdam alanları açılarak Türkiye'nin ekonomik büyümesine katkı sağlanacak hem de stratejik alanların gelişiminin teşvik edilmesiyle dışa bağımlılık azaltılarak yerli ve milli sektörlerin önü açılmış olacak.
Ekonomik dalgalanmalarda piyasaların stabilize edilmesinde oluşturulacak güçlü bir varlık fonunun mevcudiyetinin, piyasalara gerekli güvenin verilmesinde öncü rol oynaması bekleniyor.
Kamunun elindeki atıl fonlar ve gayrimenkullerle TVF'nin kısa sürede 200 milyar lira büyüklüğe ulaşabileceği öngörülüyor.
Fon'a devredilen şirketler
Türkiye Varlık Fonu'na özelleştirme kapsamında bulunan bazı şirketler ile Hazine uhdesinde yer alan birçok önemli kamu sermayeli şirketlerin hisseleri devredildi.
Buna göre, ilk olarak Resmi Gazete'de 7 Ocak'ta yayımlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkındaki 680 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile at yarışları ve şans oyunlarına ilişkin lisans haklarının 49 yıllığına Türkiye Varlık Fonuna devredilmesine karar verildi.
Bakanlar Kurulunun dünkü kararıyla da Ziraat Bankası AŞ, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), Türkiye Petrolleri AO (TPAO), Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ (PTT), Borsa İstanbul AŞ, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ'nin (TÜRKSAT) sermayelerinde bulunan Hazineye ait hisselerin tamamı,Türk Telekomünikasyon AŞ'nin yüzde 6,68 oranındaki Hazineye ait hissesi ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Çaykur) fona aktarıldı.
Ayrıca mülkiyeti Hazineye ait Antalya, Aydın, İstanbul, Isparta, İzmir, Kayseri ve Muğla'da bulunan bazı taşınmazların tahsisleri kaldırılarak Fona devredildi.
Savunma Sanayii Destekleme Fonuna ait veya bu fonun tasarrufunda bulunan 3 milyar lira tutarındaki kaynağın en geç aktarım tarihini izleyen 3 ay içinde geri ödenmek kaydıyla Varlık Fonuna aktarılması kararlaştırıldı.
Özelleştirme Yüksek Kurulunca Türk Hava Yolları'nın (THY) yüzde 49,12 ve Halkbank'ın yüzde 51,11 oranındaki hisselerinin özelleştirme kapsam ve programından çıkarılarak Türkiye Varlık Fonu'na devrine karar verildi.
Fona devredilen söz konusu şirketlerin mevcut yönetimleri ve işletme politikaları ile iş planları, yatırım ve büyüme stratejilerine uygun olarak devam edecek ve uluslararası finans kuruluşları da dahil olmak üzere ilgili paydaşlarla sağlanan iş birliği sürdürülecek.
Türkiye Varlık Fonu'nun söz konusu şirketleri, Bakanlar Kurulunca onaylanacak Stratejik Yatırım Planı çerçevesinde yönetecek.