Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, şu anda Türkiye'de 2 strateji olduğunu kaydetti. Perinçek, "Birincisi Tayyip Erdoğan'ı düşman ilan eden ve Tayyip Erdoğan'a karşı Amerika ile PKK ile de birleşen bir strateji var. CHP'nin stratejisi, diyebiliriz buna. 'Tayyip Erdoğan'a karşı Amerika'yla da birleşilir PKK'yla da birleşilir' diyen bir strateji var. Vatan Partisi de diyor ki 'Bugün Türkiye'ye tehdit Amerika'dan geliyor, İsrail'den geliyor. Ona karşı en geniş cepheyi kurmak lazım'. Tayyip Erdoğan da bunun içindedir. Amerika ve İsrail tehdidine karşı Tayyip Erdoğan'la da birleşilebilir" dedi.
Bugün Türkiye'nin 'vatan savaşı' verdiğini kaydeden Perinçek, "Bugün Türkiye PKK'ya karşı savaşıyor. TSK'nın harekatıyla başladı arkasından Fırat Kalkanı Harekatı gerçekleştirildi. Ondan sonra da Zeytin Dalı Harekatı oldu. Bu arada 15- 16 Temmuz gecesi Amerika ile Türkiye arasında Ankara ve İstanbul'da tanklarla uçaklarla bir savaş oldu. 24 saate yakın süren Türkiye'de büyük kentlerde bir Amerika- Türkiye savaşı oldu. Bütün bunlar PKK'ya karşı mücadelenin devam etmesi seçmenin yönelişlerini belirliyor. Seçmen önce 'vatan' diyor. Şu anda ekonominin tercihlerde öne çıkmadığı gözüktü. Bu çok önemli ve doğal; çünkü yaşadığımız süreç bu. CHP bunu anlayamadı" dedi.
CHP'nin seçimlerde izlediği politikaya yönelik eleştirilerde bulunan Perinçek, şöyle konuştu:
"CHP, HDP ile iş birliği yaparak, bu başarısızlığının temelini kendi eliyle atmış oldu. Biz Sayın Kılıçdaroğlu ile burada da görüştük. Çeşitli telefon görüşmelerimizde de hep şunu söyledik. 'Aman HDP ile iş birliği yapmayın. Bizimle görüştükten sonra HDP ile görüşmeyin. Hatta MHP ile görüşelim, onu bizim tarafa çekelim'. Çünkü Türkiye'de şu anda teröre karşı mücadele var. Teröre karşı mücadelenin istekleri, ihtiyaçları bu seçimlerde ağır basacak. Hatta biz en son şunu da önerdik. Vatan Partisi, CHP ve İYİ Parti, bu üç parti ittifak yapalım ve iktidar olalım; ama kesinlikle yanımıza HDP'yi almayalım. Çünkü HDP, Amerika'nın Türkiye'nin üzerine sürdüğü PKK'nın örgütüdür. HDP, PKK'nın bir koludur."
Türkiye'de AK Parti'ye muhalif kesimin 2 stratejisi olduğunu kaydeden Perinçek, şunları söyledi:
"Türkiye, PKK ile savaşırken PKK'yı yanımıza alarak, hatta 'Cumhurbaşkanı yardımcısı yapacağız' deyip, hükümete sokarak, seçim kazanmak mümkün değildir. Olaya da sırf seçim kazanmak, diye bakmayalım. Türkiye'de son zamanda AK Parti'ye muhalif kesimde şöyle iki strateji gözüküyor. Birine 'cumhuriyet stratejisi' diğerine 'vatan stratejisi' diyelim. 'Cumhuriyet stratejisi'nde baş düşman Recep Tayyip Erdoğan. 'Erdoğan'ı devirmek için herkesle birleşilebilir. HDP ve Amerika ile de birleşilebilir'. Bu şekilde Amerika'nın 'iktidar projesi' oluşturuldu. CHP de Amerika’nın bu 'iktidar projesi'nin merkezine geçti. Bir koluna FETÖ'yü taktı, bir koluna PKK'yı, HDP'yi taktı ve bu strateji 'Mağdurları yanımıza alarak, seçimi kazanacağız' diye izah edildi. Yani mağdur kim? Bugün Türkiye'nin mağdurları, sözüm ona PKK'nın mağdurları ve FETÖ'nün mağdurları. Yani PKK ve FETÖ ile birleşen bir cumhuriyet. Aslında bu ne cumhuriyeti? Amerikan Cumhuriyeti. Türkiye Cumhuriyeti, PKK ile FETÖ ile Amerika ile birleşerek 'cumhuriyet' adı altında veya cumhuriyet amaçlı bir strateji kurulabilir mi? Bugün asıl Türkiye'de bütün mücadelenin ekseninde, toplumdaki saflaşmaların, cepheleşmelerin belirleyicisi vatan savaşı, terörle mücadele. 24 Temmuz 2015'ten bu yana Türkiye bir vatan savaşı veriyor. Şu anda ne var? Türkiye hala savaşıyor. Türkiye hala Amerika'nın üzerimize sürdüğü kuvvetlere karşı savaşıyor."
Türkiye'nin birinci meselesinin terör olduğunu vurgulayan Perinçek, "Türkiye'nin birinci meselesi ne? Terör meselesi mi yoksa demokrasi, özgürlük, laiklik meselesi mi? CHP'nin 'Demokrasi ve özgürlük meselesi, Türkiye'nin birinci meselesidir' diye seçimlere girdiğini görüyoruz. Vatan Partisi, 'Terörle mücadele meselesi birinci meseledir' dedi. AK Parti ve MHP bunu gördü, teröre karşı mücadelenin, en başta gelen ve belirleyici olan mesele olduğunu gördü ve seçim stratejisini de bunun üzerine kurdu. AK Parti ve MHP bu yüzden başarılı oldu. MHP baş aşağı gidiyordu. İYİ Parti ayrıldı ve İYİ Parti ile birlikte MHP'den büyük ayrılışlar oldu. Barajın altına düşeceği hatta yüzde 2'lere, 3'lere bile düşmüştü. Ama İYİ Parti, CHP ile birlikte HDP ve PKK ile iş birliğine gittiği için herkes cezalandırdı onu. Bütün bu tablodan ne çıkıyor? Seçmen vatan savaşına bakıyor. Türkiye'nin vatan bütünlüğü, terörün bitirilmesi konusunu birinci mesele olarak görüyor ve seçme eğilimlerini de bu belirliyor" diye konuştu.