İZMİR - EFSUN YILMAZ - Lösemi hastaları ve aileleri için sembol haline gelen Melis'in annesi Sevil Akbaş, çaresiz bir anne olmayı kadınlar için hayatın en zor tarafı olarak gördüğünü belirterek, "Kadın erkekten daha güçlü oluyor. Melis yeniden hastalandığında 'asla vazgeçmiyorum' dedim. Etrafımdaki birçok kişi mücadeleden vazgeçti. Ben hala yapılacak bir şeyler olduğuna inanıyordum ve ulaşabileceğim herkesin desteğini istedim" dedi. Sosyal paylaşım sitelerinde lösemi hastası kızı Melis için kemik iliği bulunması çağrısında bulunan ve mücadelesinde başarıya ulaşan Sevil Akbaş (37), bir hastane odasında aylar süren bekleyişini AA muhabirine anlattı. Yıllardır devlet memuru olarak iş hayatında yer aldığını söyleyen Sevil Akbaş, kadının hayatın her alanında savaştığını, hem işte hem evde hem de sosyal yaşamda var olma çabası verdiğini dile getirdi. Melis'in hastalığının tekrar etmesiyle 2013 yılının son aylarında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi'nde hayatının en zor dönemine girdiğini ve aylarca bir odada kızıyla yalnız kaldığını söyleyen Akbaş, şöyle konuştu: "Kadınlar için hayatın en zor tarafı çaresiz bir anne olmak. İşte, evde, sokakta hayatın yükünün kadının üstünde olduğunu düşünüyorum. Eğer birinde aksama oluyorsa zincir bozuluyor. Bizde çok ciddi bir sağlık sorunu vardı. Kadın olarak çaresizliğin son kısmındaydık. Ben bu sıkıntıyı eşimle birlikte yüklendim ama kadın olmak, anne olmak tabi çok farklı. Çünkü çok uzun bir süre boyunca Melis'i hiç bırakmadım. Çok zor koşullar altında yaşamımızı sürdürdük." - "Feryadımı duyurduğuma inanıyorum" Sosyal paylaşım sitelerindeki paylaşımlarının ardından Melis için kampanyaların başlatıldığını ve hastalık süresince en büyük desteği yine kadınlardan aldığını anlatan Sevil Akbaş, "Çaresizliğimi bir kadın, bir anne olarak duyurduğuma inanıyorum. Manevi destek bizi çok olumlu etkiledi. Çünkü toplumdan izole bir durumdaydık, biz kimseyi göremiyorduk, kimse de bizi göremiyordu. Sosyal medyadaki takipçilerimiz bizi umutlandırdı, cesaret verdi" dedi. Melis'e kemik iliği bulunması için Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık dahil birçok resmi kurumdan destek istediğini de ifade eden Sevil Akbaş, şöyle devam etti: "Kadın erkekten daha güçlü oluyor. Melis yeniden hastalandığında 'asla vazgeçmiyorum' dedim. Etrafımdaki birçok kişi mücadeleden vazgeçti. Ben hala yapılacak bir şeyler olduğuna inanıyordum ve ulaşabileceğim herkesin desteğini istedim. Yazılarımda Melis'e inandığımı, destek verilirse bu hastalıktan sağ salim çıkabileceğine güvendiğimi anlattım. Bizim için bir kapı aralanmıştı, mücadele etmemiz gerekiyordu. Çoğu insan 'artık vazgeç, diğer çocuğunu da düşün' dedi. Melis ilik naklinden sonra sağlığına kavuştu yine de kendimi bir kahraman olarak görmüyorum. Sadece çocuklarım evde huzur ve sağlıkla uyuduğunda şükrediyorum." - İşine ve mücadeleye devam edecek Evdeki refakatçi izninin ardından iş yaşamına geri döneceğini söyleyen Sevil Akbaş, asıl amacının kendine güvenli bireyler yetiştirmek olduğunu, Melis'e de bu güveni aşılayacağını söyledi. Melis'in sağlık durumunun iyiye gittiğini aktaran Sevil Akbaş, tüm kadınlara "Asla pes etmeyin, doğru bildiğiniz şey için mücadele edin" önerisinde bulundu. Akbaş'ın çağrısı üzerine sosyal medyada "Melis'e can ver" başlığıyla kemik iliği kampanyaları başlatılmış, binlerce kişi donör olmak üzere kan örneği bağışlamıştı. Haftalar süren arayışın ardından yurt dışındaki bir donörden alınan kemik iliği kök hücresi Melis Akbaş'a Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi'nde nakledilmişti. Melis, kemik iliğinin uyum sağlamasından sonra 17 Ocak'ta taburcu edilmişti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz