Yeni Zellanda'dan Dünya'ya yayılan akıma göre vejetaryenler sadece vejetaryen olanlar ile ilişkiye girebiliyor.
Vejeseksüeller, "insan, yediği neyse odur" düşüncesinden yola çıkarak hiçbir hayvansal ürünü tüketmedikleri gibi vejetaryen olmayanlarla da cinsel ilişkiye girmemektedirler.
Akşam gazetesinin yaptığı röportaj'da vejeseksüel hayatlarından bahseden çiftler alışılmış dışı hayatlarını anlattılar...
İşte vejeseksüel yaşamın detayları ve tüm emrak edilenleri..
Yeni Zelanda'da doğan ve ABD'de çok yaygın olan vejeseksüellerin sayısı ülkemizde de artıyor. Et yemeyen ve hayvansal gıda tüketmeyen veganların kendi gibi olmayanlarla 'ilişki' yaşayamaması olarak tarif edebileceğimiz bu akımın takipçisi Gülce Özen Gürkan, Berk Efe Altınal ve Güler Özgenç ile konuştuk; vegan erkek bulmanın zorluğunu, 'erkek adam et yer' kanısının tüm dünyada yaygın olduğunu öğrendik. İşte bir çift ve bir bekâr veganın aşk hayatı!
Vejetaryen, hayvan eti yememek; veganlık ise hayatına hiçbir hayvansal gıda, ürün sokmamak anlamına geliyor. Et, süt, yumurta, bal tüketmeyen; yaşamın her alanında hayvan sömürüsünü dışlayan veganlar hayvan derisinden yapılmış ayakkabı, çanta, kürk gibi eşyaları kullanmıyor. Ayrıca hayvan deneyleriyle elde edilen ürünleri de reddediyorlar. Veganlar ayrıca her türlü ayrımcılığa karşı, hem hayvan sömürüsü üzerine kurulu sözlerden, deyimlerden, küfürlerden de dili arındırmaya çalışıyor.
Biz de geçtiğimiz günlerde bu konularda muhabbet ederken, Genel Yayın Yönetmenimiz Nilay Örnek, eski bir yazısından bahsetti. 'Vejeseksüellik' kavramını ABD'deki eski ev arkadaşının deneyimleriyle Türkiye'ye tanıtan yazıdan... O yazıdan alıntıyla şöyle anlatabiliriz "Vejeseksüellik, Yeni Zelanda'dan dünyaya yayılan bir felsefe. 'İnsan, yediği neyse odur' düşüncesinden yola çıkan vejeseksüeller, hiçbir hayvansal ürünü tüketmedikleri gibi vejetaryen olmayanlarla cinsel ilişkiye de girmiyorlar. Kimi -çoğunlukla kadınlar- etoburlardan 'tiksiniyor'. Durum 'vahim görünse de' ABD'de vejetaryen çok, her geçen gün de artıyor."
Bu konuşmanın ardından Türkiye'de de 'vejeseksüel' kişiler olup olmadığını merak ettik ve öğrendik ki varmış... İşte onların tecrübeleri ışığında vejeseksüellik.
ET YİYEN BİRİNİ ÖPERSEM
- Nasıl vegan oldunuz?
Berk Efe Altınal: Önce vejetaryendim, et yemiyordum. Bir yandan da hayvanların öldürülmesi dayanamayacağım bir durum olunca et yemek benim için ahlaki bir ikilem taşımaya başladı. Bir süre sonra süt, yumurta, bal da yememeye başladım. Çünkü hayvancılıkla ilgili bütün endüstriler ciddi bir sömürü ve şiddete dayalıydı. İlk bakışta hayvan sömürüsünün hayatımıza ne derece girdiğini fark etmeyebiliyorsunuz. Ama bir süre sonra sirkenin içinde jelatin olması gibi ayrıntıları fark ediyorsunuz. Devletin bir miktar sütü şirketlerden satın aldığını ve bunu imha ettiğini öğrendim. Benim vergilerimle devlet süt sektörünü kurtarıyordu. Veganlık şirketlere ve devletin bazı politikalarına karşı mücadele etme halini de getiriyor. Bir gıdayı tüketmemekten başlayıp ciddi bir politik mücadele haline dönüşüyor.
Gülce Özen Gürkan: Birkaç yıl öncesine kadar habersizdim. Bir gün hayvancılık endüstrisiyle ilgili bir belgeseli ağlayarak izledim. Ertesi sabah vegandım. Eti, sütü, yumurtayı, balı hayatımdan çıkarıp deri, kürk gibi giysilerle bağımı kopardım.
- İlişki kuracağınız kişinin vegan olması önemli mi? Birini beğendiniz diyelim, ilk işiniz vegan olup olmadığını öğrenmek mi oluyor?
Gülce: Bu konular zaten açılıyor. "Ne yakışıklı çocuk, hemen beraber olayım" diye ilişkiye girmezsiniz; önce bir sohbet edilir. Genelde de sohbetin ana konularından biri veganlık oluyor. Böylece karşımızdakinin et yiyip yemediğini ve hayvan sömürüsüne nasıl baktığını öğreniyoruz. Karşımdakinin vegan olmadığı bir durumda birçok özelliğini beğeniyorum diyelim ama aklıma onun et yerken ki görüntüsü geliyor. Böyle olunca da araya bir duvar koyuyorsunuz.
Efe: Örneğin üretim bandında bir ketçap üretiliyor ve mayonez de aynı banttan geçtiğinde eser miktarda yumurta bulaşıyor. Dolayısıyla herhangi bir hayvansal ürün bir damla bile bulaşmış olsa bunu tüketmemek gerektiğini düşünüyoruz. Hayvansal ürünle beslenen birini öptüğünüzde de bir miktar hayvansal ürünü vücudunuza sokmuş oluyorsunuz. Bu da üzerine kurmuş olduğunuz hayatla çelişiyor. Sıkıntılı bir durum. Neden böyle bir şey yapmak isteyeyim ki.
VEGAN OLMAZSA HOŞLANAMAM Kİ
- Veganlar gibi beslenmeyen biriyle olmamanızın altında tenlerinin kokması gibi bir durum da var mı?
Gülce: Vücutlarından ziyade düşünceleri kokuyor diyebilirim. Kadınların hâlâ ikinci sınıf vatandaş gibi görüldüğü bir dünyadayız. Hayvana uygulanan o şiddeti hayatına sokuyorsa bu şiddet sözlü bile olsa bana da gelir mi diye düşünüyorsunuz. Efe'yle kurduğumuz ilişkide Vegan olmamızın ne kadar keyifli bir şey olduğunu görüyoruz. Birileri görev edinip "Madem veganım, et yiyen birini hayatıma alarak o kişiyi dönüştürebilirim" diye de düşünebilir.
- Karşınızdaki kişi vegan değil ama çok hoşlandınız diyelim, aşk duygusu veganlığın üzerine çıkmıyor mu?
Efe: İşte Vegan olmayan birinden hoşlanamıyorum ki. Çünkü et yemek artık beslenme biçiminden ziyade o kişinin hayata bakışını da gösteriyor. Temel mesele ezme-ezilme içerdiği için de öyle birinden hoşlanamam.
- Veganlık çok yaygın olmadığı için çok fazla seçeneğiniz de yok. Dar çevreden sevgili edinmek zor olmuyor mu?
Gülce: Vegan olmadan önce hareketli bir ilişki hayatım vardı. İki yıl önce bu durdu. Hayatıma veganlığın da girmesiyle kimsenin boşluğunu hissetmedim. Çünkü insan kendiyle barışıyor ve yalnızlık hissetmiyor. İnsana bir iç huzuru geliyor, hayatına anlam ve amaç katıyorsun. Biriyle olmak, paylaşabilmek önemli ama karşınızdaki kişi vegan olmayınca bu paylaşma hali o kadar kolay da olmuyor. O yüzden ben de bekledim bekledim sonra Efe girdi hayatıma.
KADINLAR İÇİN DAHA ZOR!
Efe: Erkeklerin vegan olması ya da hayvansal ürünleri hayatından çıkarması kadınlara göre nadir. Çünkü et yemenin, hayvanlara karşı olan sömürünün erkeklikle kurulan bağı çok daha sağlam. Dolayısıyla çok daha az erkek vegan var. Kadınlar açısından daha zordur sevgili bulması.
'DAHA İYİ SEVİŞİR' REKLÂMI
- Vegan olmanın cinsel performansa etkisi var mı?
Efe: PETA'nın "Veganlar daha iyi sevişir" gibi reklâmları var ama bu Amerikan propaganda yöntemi. Böyle bir etkisi var mı bilmiyorum ama veganlığın bu şekilde anlatılmasından çok rahatsızım. İnsanların cinsel performansları iyi olsun diye vegan olmalarını istemiyoruz. Cinsel yönden güçlü olmaları için bitkisel beslenmeleri yeterli olabilir.
Gülce: Hayvansal protein vücut için ağır bir yük yaratıyor. Vegan olunca metabolizmanız daha iyi çalışmaya başlıyor. Dolayısıyla bedensel olarak çok daha hafiflemiş hissediyoruz. Cinsel performansa ezkaza etkisi varsa bundan olabilir. Bedenler daha hafif ve enerjik oluyor.
Efe: Damarlar açıldığı için de cinselliğe bir etkisi olabilir.
ÖZEL PREZERVATİF VAR
- Ayakkabıdan giysiye birçok hayvansal ürün kullanılan malzemeyi kullanmıyorsunuz. Peki, prezervatif söz konusu olduğunda ne yapıyorsunuz?
Efe: Bir marka hayvansal ürün içermeyen kauçuktan prezervatif üretiyor dolayısıyla alırken buna dikkat ediyoruz.
VEGAN ERKEK AZ
- Seçenek çok olmadığı için aldatma oranı da az mı veganlar arasında?
Efe: Ben daha şanslıyım bu konuda çünkü vegan erkek daha az.
- İlişkiye girdiğiniz kişi sizin vegan olduğunuzu bildiği için kendi de vegan olduğunu söyledi. Siz de âşık oldunuz ama bir ay sonra gerçeği açıkladı; ne yaparsınız?
Gülce: O kişi bir kere yalan söylemiş oluyor. Çok ciddi bir güven yıkımı olur. Kimi de madem bir ay boyunca vegan gibi yaşadı bunun uygulanabilir olduğunu da gördüyse devam da edebilir ilişkiye.
- Aileniz ne diyor veganlığı seçmenize?
Efe: En başta vejetaryenken vegan olmamamın çok iyi olacağını düşünüyorlardı. Vegan olduktan bir süre sonra alıştılar. Tutarlı bir şekilde devam edince ve ciddi bir felsefi temeli olduğunu gördükten sonra kabul ettiler. Örneğin bir gün salata yapmış annem ve kendileri de et yemeği yemişler. Bana ayrı bir kaba salata ayırmışlardı. Salataya et bulaşabileceğini düşünmüşler. Normalde düşünmelerini beklemezdim. Bunu görünce çok mutlu oldum.
Gülce: Başta bir tepki oluyor ama tutarlı olduğunuzu görünce ve "Ölmüyormuş" dediklerinde bir şey olmuyor.
ARKADAŞ HATTA KARDEŞ OLABİLİRSİN AMA RUH İKİZİ ASLA!
Güler Özgenç de deli dana hastalığı çıktığı dönem et endüstrisine karşı güvensizlik hissetmeye başlamış. Vejetaryenlik hakkında daha çok bilgi sahibi olunca da kararını vermiş. Üstelik bu sayede kendi deyimiyle 'son derece tombul biriyken' kısa sürede fit, sonra da atletik bir vücuda sahip olmuş. Vejeseksüellik hakkındaki sorularımızı yanıtlayan Özgenç de şunları anlattı:
ÖPMEK İMKÂNSIZ
"Birlikte olacağım kişinin vejetaryen olmasının pek çok boyutu var. Bir kere mutfağınıza ceset parçaları girdiğinde hijyen konusunda obsesif hale geliyorsunuz. Ayrıca birlikte aynı şeyleri yemenin keyfini paylaşamamak ilişkiyi zedeler. Yollar yavaş yavaş ayrılır ve başka yerlere savrulursunuz. Açlıkta n ölme sınırında olmadığı halde başka bir hayvanın yavrusunun ya da annesinin eceli gelmeden acılar içinde öldürülmesine sebep olacak bir davranıştır et yemek. Böyle biriyle akraba, kardeş olursunuz, arkadaş olursunuz ama ruh ikizi olamazsınız."
"Vejetaryen olmayan birini öpmek imkânsız haliyle. Çünkü hayvan parçaları dudaklarına sürülmüş biri hiç çekici değil. Sigara içmeyen biri için sigara içen neyse o denli rahatsız edici. Aşk cinsel dürtülerle çok ilgili. Dolayısıyla öpmeye iğrendiğiniz birine aşk yeşertemezsiniz."
FARK ETTİRMEDEN YOK OLUYORUM
"Vejetaryen olmayan biriyle birlikte olmayı istersem ilk etapta önemli olan o kişinin seçimimi nasıl karşıladığı oluyor. Neden vejetaryen olduğumu açıkladığımda o kişinin vejetaryenlik potansiyeli olup olmadığını anlayabiliyorum. Değilse fark ettirmeden ortadan yok olabiliyorum ve asla nedenini çözemiyorlar."
YALAN SÖYLERSE
"Et yiyicilik HIV pozitif olmak gibi değil sonuçta. Ama âşık olduğum kişi bir gün gelir de vejetaryen olmadığını söylerse yola devam edersiniz ama yalnız. Hayatınıza çizmeleriyle dalmış, düzeysiz insanlar koleksiyonunuza yepyeni biri eklenmiş olur."
"İlgilendiğim kişinin önce beslenme konusundaki bilinçliliğini tartarım. O noktada belli bir algı düzeyi geliştirmişse zaten yeni fikirlere de açık demektir. Ama sadece bu da değil. Başka faktörler de şüphesiz önemli. Ötekileştirdiği şeyler var mı; din, dil, cinsiyet, ırk ayrımı yapar mı bunlar son derece önemli. Örneğin İsrailli bir vegan Arapları ikinci sınıf vatandaşlar olarak görüyorsa, onun veganlığı bitmiştir. Çünkü veganlık, hiçbir canlı türünü ötekileştirmemek üzerinde yükselir."
VEJETARYEN BİRİNİ BULAMADIM
"Kısıtlı bir çevre olduğu için ilişki kuracağınız kişiyi bulmanız imkânsız gibi. Ama etrafındaki herkesin "Heil Hitler" çektiği bir ortamda ben kollarımı kavuşturmuş o Alman'ım. Yapacak bir şey yok. Vejetaryen birini bulamadığım için sevgilim yok ama belki bu söyleşiden sonra bir ilişkim olur."
AKŞAM