Venezuela Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza, düzenlenen basın konferansında ABD’nin darbe teşebbüsünün arka planını anlattı. Arreaza, "Monroe doktrinine göre ABD Kuzey ve Güney olmak üzere tüm Amerika kıtasının sahibi olma arzusunda” dedi.
Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkanı Muhammet Savaş Kafkasyalı, Latin Amerika Edebiyatı’nın gerçekliğinden yola çıkarak yaptığı benzetmeyle edebiyatın bu şekilde olduğu yerde gerçek hayatın da aynı şekilde olacağını söyleyerek, “Yaşanacak şeylerin neler olacağı hemen hemen bilinmekteydi. Bütün dünya bilinen bu sürece rağmen hep beraber yaşanılanları seyrediyor. Bu yaşanan süreçte onlarla birlikte olduğumuzu, zulme karşı olduğumuzu, direnenlerle birlikte olacağımızı bu vesileyle beyan etmiş olmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Latin Amerika tarihine bakıldığında, günümüze kadar Latin Amerika ülkeleriyle Amerika birleşik devletleri arasında süregelen ilişkinin aslında ABD lehinde sürekli olarak bu toprakları kendi topraklarının bir parçası yapma hırsına dayandığını vurgulayan Venezuela Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza, "Monroe doktrinine göre ABD, Kuzey ve Güney olmak üzere tüm Amerika kıtasının sahibi olma arzusunda. Şu anda bizim ülkemizde vermekte olduğumuz savaş, Küba’nın 60 yıldır vermekte olduğu savaşla benzerdir. 1776’da ABD bağımsızlığını kazandığı zaman güneyde de bağımsızlık savaşı veren halkları desteklemesini beklersiniz çünkü kendileri de belli bir bağımsızlık savaşından sonra Britanya imparatorluğunu yıkıyorlar ama böyle olmadı” diye konuştu.
19. yüzyıldan örnekler veren Arreaza, bugünün sorununun temellerine bakıldığında temellerin 19 yüzyılda yattığını gördüğünü belirterek, "Bu sene anayasamızın ön gördüğü şekilde cumhurbaşkanımız görevini üstlendi ve ABD tanımama kararı aldı. ABD, Venezuela’nın Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro olamaz deyip onun yerine ne dünyanın ne de kimsenin tanımadığı kişi Juan Guaido’yu tanıdı. Meclis başkanı seçileli daha bir iki gün olmuştu. Muhalefet alıştığımız üzere sokaklardaydı. Bu beyefendi birden sokakta elini kaldırıp yemin ederek kendi kendini cumhurbaşkanı ilan etti. O an onun yaptığını görenlerin düşündüğü şey aslında bu bir tımarhaneye kapatmak şeklinde olmalıydı. Yaptığı şey siyasi olarak soytarılıktı. Ama kendini başkan ilan ettikten 10 dakika sonra ABD Başkan Yardımcısı kendisini Venezuela’nın cumhurbaşkanı olarak tanıdı. Bu partiye konulan kişiler zaten Trump tarafından kurulan şirketlere başkanlık eden kişiler. ABD’de yetkili kişiler silahlı kuvvetlere yönelerek yakında büyük bir ayaklanma çıkacak, lütfen Guaido isimli beyefendiyi destekleyin dediler. Venezuelalı askerlere para sunmaya başladılar. Herhangi şekilde bir darbe olmadı olamaz da” şeklinde konuştu.
Trump’un özel elçisiyle bir araya geldiğinde söyleyen Arreaza, "Elçi bana ‘darbe girişimi başarısız oldu şimdi ekonominin belini kıracağız’ dedi. Şu anda yaptıkları şey de bu. Her geçen gün daha fazla yaptırım uyguluyorlar Venezuela’nın parasına, kurumlarına, memurlarına. Yaklaşık 3 yıldır var olan bir insani krizden söz ediyorlar. Öyle bir şey yok. Ama bu ekonomik ambargoyla asıl onlar bu insani krizi oluşturmak istiyorlar. Milli paraya da her yoldan saldırıp hiber enflasyonu oluşturdular. ABD’nin kendilerine yaptırım uygulayacaklarını korktukları için hiçbir banka Venezuela’yla çalışmak istemiyor. Elektrik sistemimize bir saldırı oldu” ifadelerini kullandı.