Verem Hala Büyük Tehdit

Mersin İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kemal Başaralı, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Küresel Tüberküloz 2013 Raporu’na göre, dünya genelinde verem görülme sıklığı ve hastalığa bağlı ölüm hızları düşmesine rağmen, 2012 yılında 8,6 milyon yeni vaka ve 1,3 milyon veremden ölüm olduğunu bildirdi.İl Sağlık Müdürü Başarılı, yaptığı yazılı açıklamada, veremle ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa karşı bütün kesimlerin dikkatinin çekilmesi amacıyla her yıl Ocak ayının ilk haftasının “Verem Savaşı Eğitim ve Propaganda Haftası” olarak belirlendiğini kaydetti. Bu yıl da 3-9 Ocak 2014 tarihleri arasında “66. Verem Savaşı Eğitim ve Propaganda Haftası” çerçevesinde çeşitli etkinlikler düzenleneceğini belirten Başaralı, veremin (tüberküloz) “Mycobacterium tuberculosis” basili tarafından oluşturulan ve solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu ifade etti. Veremin, insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen hala tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini koruduğunu dile getiren Başaralı, DSÖ Küresel Tüberküloz 2013 Raporu’na göre, dünya genelinde verem görülme sıklığı ve hastalığa bağlı ölüm hızlarının düştüğünü, buna rağmen küresel verem hastalığı yükünün halen yüksek olduğunu vurguladı. 2012 yılında 8,6 milyon yeni vaka ve 1,3 milyon veremden ölüm olduğunun hesaplandığını bildiren Başaralı, “Verem, dünyada bir tek etkene bağlı olup tedavisi olmasına rağmen en çok ölüme yol açan hastalıklardan biridir. DSÖ Küresel Tüberküloz Kontrolü 2013 Raporu verilerine göre, Türkiye’nin 2012 yılı Tüberküloz prevalans hızı yüz binde 23, insidans hızı yüz binde 22, mortalite hızı ise yüz binde 0,52 ve vaka bulma hızı yüzde 87’dir. Ülkemizde yeni tespit edilen verem hasta sayısı her yıl ortalama yüzde 6-7 oranında azalmaktadır. 2012 yılında verem savaş dispanserlerine kayıtlı toplam verem vaka sayısı 14 bin 691’dir. 2012 yılı veremli hastaların yüzde 92’si yeni vaka, yüzde 8 ‘i önceden tedavi görmüş hastalardır” dedi.“VEREM MİKROBU, VEREMİ OLAN HASTADAN BULAŞIR”Veremin bulaşma yollarıyla ilgili bilgi veren Başaralı, verem mikrobunun kaynağının, tedavi görmemiş veremi olan hasta olduğuna dikkat çekti. Mikrobun hava yolu ile bulaştığının altını çizen Başaralı, “Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması ile hastalık olur. Tedavi edilmeyen her hasta, yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır. Bulaşmada, mikropla karşılaşma süresi, ortamın genişliği ve mekanın havalandırma durumu çok önem arz eder. Verem hastalığı en çok akciğerleri tutar. Hastalığın tuttuğu diğer organlar; akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler, beyin zarlarıdır. Vücudun bütün organlarında verem mikrobu hastalık yapabilir” ifadelerini kullandı.Verem hastalığının genel belirtileri arasında halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi, çocuklarda kilo alamama bulunduğuna işaret eden Başaralı, şöyle devam etti: “Akciğer vereminde öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığı şikayetleri görülebilmektedir. İki-üç haftadan uzun süren öksürüğün olması durumunda veremden şüphelenmek gerekir. Bu yakınmaların başka birçok hastalıkta da rastlanılabilmesi nedeniyle bu tür şikayetleri olanların aile hekimlerine ya da en yakın verem savaşı dispanserine müracaat etmesi gerekmektedir.”Toplum Sağlığı Merkezi Verem Birimlerinde (Verem Savaş Dispanserleri) veremin teşhis ve tedavisinin ücretsiz olduğunu da belirten Başaralı, verem hastalığının tedavisinde, ortalama 6 ila 8 aylık bir tedavi süresi ile yüzde 95-99 iyileşme sağlandığını, ilaç tedavisine başlandıktan 15-20 gün sonra bulaştırıcılığın ortadan kalktığını kaydetti.Başaralı, veremden korunma yollarını da şöyle aktardı: “BCG aşısı, özellikle çocuklarda kanla yayılan ve öldüren verem hastalığını önlemede çok etkilidir. Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere aile sağlığı merkezleri ve verem savaş dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Aşı zamanı geçirilirse 6 yaşa kadar yapılabilir. Ancak bu durumda önce tüberkülin deri testi yapılması gerekir.”