Verem Hastalığında Şifreyi Balgam Çözüyor

Verem hastalığında bireylerden alınacak balgam numunesinin erken teşhiste önemli olduğu belirtildi.

Trabzon Verem Savaş Dispanseri'nde 66. Verem Savaşı Eğitim ve Propaganda Haftası nedeniyle bir etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Trabzon Vali Yardımcısı Abdurahman Koçoğlu, Trabzon Sağlık İl Müdürü Dr. Kemal Süleyman katılırken burada bir konuşma yapan Verem İl Koordinatörü Dr. İsmail Yetim, veremin artık kesin olarak tedavisinin mümkün olduğunu söyledi.

Tedavi edilmeyen her hastanın yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırdığını belirten Dr. Yetim, "Türkiye'de yılda yaklaşık olarak 16 bin yeni verem hastası ortaya çıkmaktadır. 2011 yılında verem savaş dispanserine kayıtlı toplam TB vaka sayısı 15 bin 679'dur. Hastaların yüzde 92'si (14.417 kişi) yeni olgusu yüzde 8'i (bin 262 kişi) önceden tedavi görmüş olgulardır. Toplam 15 bin 679 hastanın 9 bin 182'si (yüzde 58.6) erkek, 6 bin 497'si (yüzde 41.4) kadındır. Hastaların yüzde 1.3'ü (202 kişi) yabancı ülke doğumlu hastadır. Hastaların 9 bin 909'unda (yüzde 63.2) akciğer tüberkülozu varken, 5 bin 770'inde (yüzde 36.8) akciğer dışındaki organlar (lenf bezleri, plevra, kemik, böbrek, beyin v.s) tutulmuştur" dedi.

Veremin çeşitli yollarla insanlara bulaştığını belirten Dr. Yetim, "Verem, basit hava yoluyla bulaşır. Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır. Tedavi edilemeyen her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır. Balgam tetkikinde ARB pozitif bulanan ve kavitesi olan hastalar daha fazla basil saçarlar. En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur. Tedavi ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Ortalama 2-3 haftada bulaştırıcı büyük oranda azalır. Verem hastalığı, klinik bulguların ortaya çıktığı bir durumdur. Verem hastalığı, en çok akciğerleri tutar. Hastalık; akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler, beyin zarları ve diğer organlarda görülür. Hastalığın belirtileri, genel yakınmalar halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo almama, gece terlemesi. Akçiğer yakınmaları; öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığı. Gırtlak veremi ses kısıklığı yapabilir. Diğer organları tutan verem hastalığında ilgili organa ait bulgular olabilir. İki üç haftadan uzun süren öksürükte veremden şüphelenmek gerekir" diye konuştu.

Verem hastalığının bildirilmesinin zorunluluğuna dikkat çeken Dr. Yetim, "Tüberküloz, bildirimi zorunlu bir hastalıktır. Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında tanı konulan hastaların 24 saat içinde Halk Sağlığı Müdürlüğü'ne bildirilmesi gereklidir. Tanı konulan verem hastaları gizlilik kuralları içinde dispanserde kayıtlıdır" şeklinde konuştu.

Tedavide kullanılan ilçaların ücretsiz oldunu kaydeden Dr. Yetim, "Toplum Sağlığı Merkezi Verem Birimlerinde (verem savaş dispanseri) veremin teşhis ve tedavisi ücretsizdir. Veremin tedavisi standarttır. bu standart tedavi, hastanede ya da dispanserde aynı şekilde düzenlenir. Yeni verem hastalarının tedavisinde standart tedavide genellikle iki ay dört ilaçla ve 4 ay 2 ilaçla olmak üzere 6 aylık tedavi uygulanmaktadır. Tedavide kullanılan bütün ilaçlar verem savaş dispanserinde ücretsiz verilir. Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. Çünkü hastaların bir kısmı tedaviyi terk etmekte ve toplumda basil saçmayı sürdürmektedirler. Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde içirtmek en uygun yoldur. buna doğrudan gözetimli (DGT) denilir" ifadelerini kullandı.