BURSA (İHA) - Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanı Osman Arıoğlu, defterdarlık ve vergi dairelerinin birbirlerinden ayrıldığını, vergi işinin artık eskiden olduğu gibi defterdarlıklar vasıtasıyla değil, merkez-taşra bütünlüğüyle çalışan vergi daireleri başkanlıklarınca yürütüleceğini söyledi.
Bursa'da, Uludağ'da Maliye Bakanlığı'na ait Kirazlıyayla Eğitim ve Dinlenme Tesisleri'nde düzenlenen eğitim seminerine 29 vergi dairesi başkanı katıldı. Toplantının açılışında konuşan Osman Arıoğlu, Türkiye'nin teknolojik anlamda önemli mesafeler aldığını, kendisinden önce bu işe başlayan birçok dünya ülkesini geride bırakan bir noktaya geldiğini, e-beyanname uygulamasının 2004 Ekim ayında başladığını ve bugün ayda 2 milyonun üzerinde beyannamenin internetten alındığını belirtti.
Vergi dairelerinin, artık vergi tahsil işini de büyük oranda bir kenara bıraktığını ve işin bankalar aracılığıyla gerçekleştirildiğini, vatandaşların beyanname vermek ya da vergisini ödemek için vergi dairesine gitme zorunluluğunun böylece ortadan kaldırılacağını belirten Arıoğlu, "Geçtiğimiz yıllarda, özellikle beyanname verme ve vergi ödemenin son günlerinde, vergi ödeme kuyruğunda bayıldı gibi basınımıza da intikal eden haberleri görebiliyorduk ama artık bunlar nostaljide kalacak. Belki de yaşı daha genç meslektaşlarımız, geçmişte yaşananları hayretler içinde dinleyecekler. Artık o noktaya geliyoruz. Dolayısıyla bu yeni idarenin, dünyadaki yeni yaklaşıma paralel olarak, birinci misyonu ve vizyonu mükellef odaklılık" dedi.
Türkiye'nin çok önemli bir değişime girdiğini, reformlarda öncülüğü gelir idaresinin aldığını ifade eden Arıoğlu, "Artık vergi işinin taşradaki patronajı eskiden olduğu gibi defterdarlık bünyesinde değil, doğrudan merkez taşra bütünlüğü içinde çalışan ve daha süratle etkinlik kazanmış olan vergi dairesi başkanlarınca yürütülecek. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana dahil, artık vergi dairesi başkanlarımız ayrı, defterdarlar ayrı olacak ve işleri de tamamen ayrı" diye konuştu.
Arıoğlu, Türkiye'nin vergilerinin yüzde 95'inin toplandığı 29 ilde yeni bir örgütlenmeye gidildiğini, gelişmiş ülke uygulamalarının örnek alındığını, ancak gayelerinin yeni bir bürokratik yapı oluşturmak olmadığını kaydetti. Arıoğlu, vergi işinin artık daha merkezi, daha yarı özerk bir yapıda ve herkese eşit mesafede devam edeceğini söyledi. Arıoğlu, bunu yapmak için sadece vergi dairesi başkanlıklarının kurulmasının yetmediğini, kayıt dışını önlemek üzere idari altyapıyı teknolojik anlamda da güçlendirmek gerektiğini ifade etti. Arıoğlu, hükümetin acil eylem planında belirtilen hedeflerin gerçekleştirilmesi anlamında vergiyle ilgili büyük bir realizasyon sağlandığını dile getirdi.
Arıoğlu, "Vergi oranlarında önemli indirimler yapıldı, bunların devamının da geleceği ama bunun koşulunun artık kayıt dışına bir yerde dur demek olduğunu, tüm mükelleflerimizin eski alışkanlıklarından bu anlamda vazgeçmeleri gerektiğini de hatırlatıyoruz. Kayıt dışılığın, kendi arasında kayıtlı çalışana bir haksız rekabet yarattığını, şayet devletin belli bir vergi gelirini toplayamaması halinde ekonomide oluşacak istikrarsızlığın, kaçırılan vergiden daha fazla maliyet olarak vergi kaçırana da yansıdığını bilmesi gerekiyor. Yani Türkiye'de 3 yıldır uygulanan programın sonucunda enflasyonda tek haneli rakamlara gelinmiş, reel faizlerde yine tek haneli rakamlara düşülmüşse bunun altında mali disiplin, bütçe hedeflerine sıkı sıkıya bağlılık yatmaktadır" dedi.
Vatandaşları fiş almaya davet eden Arıoğlu, "Bunu da sağlayan işin gelir tarafını gerçekleştiren buradaki arkadaşlarımız. Ama vergi oranlarında daha iyi noktalara gelmek için artık, mükelleflerimizin eski alışkanlıklarından vazgeçmesi, vatandaşlarımızın da aslında yaptıkları alışverişte fiyatın içinde olan KDV'yi belge almamak suretiyle devlete gitmesi yerine işletmede bırakmayı tercih ettiklerini bilmeleri gerekiyor. Çünkü hiçbir vatandaşımız tanımadığı bilmediği bir işletmeyi finanse etmeyi arzulamaz normal şartlarda. Fiş almamanın net olarak bu anlama geldiğini vatandaşlarımıza hatırlatmak istiyorum" şeklinde konuştu.