Hadi, birlikte işlerimizi daha hızlı halledip, zamanımızı daha iyi kullanmamızı sağlayacak 10 altın kurala göz atalım!
Ajanda, takvim, yapılacaklar listesi... Ne varsa hepsini kullan. Yeter ki sabah ne yapacağını bil. Günü planla, ama asla plan yaparken "Ah, bunu da nasıl yapacağım?" diye paniğe kapılma. Bir nefes al, her şey sırayla.
Evet, yanlış duymadınız! Pomodoro Tekniği adını bir domatesten almış. Kim derdi ki bir domates zaman yönetiminde bu kadar etkili olabilir? 25 dakika çalış, 5 dakika mola ver. Bu kadar basit. Kendi domatesini kendin yetiştirebilir misin?
Sabah kahveni al, beynin açılsın. Ama unutma, beşinci fincandan sonra titremeye başlaman verimliliğini artırmaz. İdeal dozunu bul, onu geçme.
Verimli çalışırken müzik dinlemek önemli bir motivasyon kaynağı olabilir. Ama dikkat! Çalınan şarkılar sizi birden dans etmeye, şarkı söylemeye götürebilir! Bu yüzden sakin, arka planda çalan müzikler tercih etmek en iyisi. Özellikle klasik parçalar, zihninizi sakinleştirir ve çalışmanıza odaklanmanızı kolaylaştırır.
Dört duvar arasında sürekli çalışmak, bir zaman sonra sizi tükenmiş bir pil gibi hissettirebilir. Bu yüzden arada bir mola vermek çok önemlidir. 25 dakika boyunca çalıştıktan sonra kalkın, biraz temiz hava alın. Pencereyi açmak, belki küçük bir yürüyüş yapmak size iyi gelebilir. Molaları kutsamak, verimli çalışmanın sırlarından biridir. Kesinlikle ihmal etmeyin!
Dağınık masa, dağınık zihin! Masanı düzenle, ihtiyacın olan her şey elinin altında olsun. Bir de masanın üzerine bitki koyabilirsin. Bitki koyun dememizin sebebi sadece modaya uymak değil! Bitkiler, stresi azaltır, havayı temizler ve çalışma alanınızı daha canlı bir hale getirir.
Evet, telefonun önemli bir araç ama bazen gerçek dünyadan bizi uzaklaştırabilir. İşte o yüzden çalışırken telefonunu yanından uzaklaştır. Kim ne yapmış, anında öğrenmesen de olur. Telefonunu başka bir odaya koy, acil durumlar için titreşimde bırak. Bu şekilde dikkatin dağılmaz ve işine daha iyi odaklanabilirsin.
Gelen kutun dolup taşsa bile, her e-posta geldiğinde anında cevaplamak zorunda değilsin. Belli aralıklarla e-postalarını kontrol etmek daha verimli olabilir. Aksi takdirde, günün büyük bir kısmını e-posta kutunu kontrol ederek harcarsın. Unutma, her e-posta hemen cevaplanmak zorunda değil!
Günlük hedefler belirlemek, motivasyonunu artırır ve seni daha verimli yapar. Bugün şu raporu bitireceğim gibi net hedefler belirle. Hedeflerini gerçekleştirdiğinde kendine küçük ödüller ver. Mesela bir dilim pasta? Neden olmasın!
Başarılı bir günün ardından kendini ödüllendirmeyi unutma. Sevdiğin bir dizi, küçük bir tatlı ya da kısa bir oyun molası... Hak ettin! Kendini ödüllendirerek, başarılı çalışma günlerini kutlamak önemli.