Bir video kamera yardımı ile göğüs içinin görüntülenmesi anlamına gelen videotorakoskopi göğüs cerrahisi işlemlerinde, plevral biyopsi, akciğer rezeksiyonları gibi değişik endikasyonlar için yaygın olarak başvurulan bir yöntemdir. Peki bu yöntem nasıl uygulanır?
Cerrahi müdahale öncesinde birçok kişinin en sık merak ettiği detay “Videotorakoskopi nedir?” sorusu oluyor. Teknolojinin hızla ilerlediği günümüzde robotik cerrahi yöntemleri ciddi hastalıkların teşhisi için ve radyolojik görüntülerin yetersiz olduğu durumlar için sıklıkla kullanılmaktadır. Bunlardan birisi de videotorakoskop cerrahi robotik yöntemidir. Vats yöntemi sayesinde plevral biyopsi örneği ve akciğer lezyonlarının görüntülenmesi çok daha kolay hale gelmektedir. Bu yöntemin birçok avantajı bulunmasının yanı sıra dezavantajlı yanı ise çok az uzmanın videotorakoskopik cerrahi yöntemleri hakkında teknik bilgiye sahip olmasıdır. Türkiye’de bazı hastanelerde bulunan bu robotik yöntem gün geçtikte yaygınlaşan bir görüntüleme yöntemi olarak geliştirilmeye devam etmektedir.
Vats kısa adıyla tıp dünyasında tanınan videotorakoskopi operasyonu ile göğüs hastalıklarında erken teşhis imkanı sağlanabilir. Akciğerde beliren ve sebebi tahlil veya test sonuçları ile saptanamayan durumlarda kesin sonuç sunan vats yöntemi sayesinde akciğerde bulunan kitle belirlenebilir ve gerekli durumlarda tamamen alınabilir. Ciddi bir operasyon altında gerçekleşen bu cerrahi müdahale yönteminde hastalar normal hayatına kısa süre içerisinde dönebilir.
Akciğerde bulunan farklı endikasyonların teşhisini kesin ve doğru bir şekilde yapabilmek için kullanılan bu yöntem ile erken teşhis fırsatı sağlanır ve hastaların tedavisi daha uygun koşullar altında gerçekleştirilebilir. Dünyada ve ülkemizde bazı hastanelerin onkoloji bölümünde bulunan bu robotik cihaz sayesinde hastaların yaşam kalitesi artırılabilir. Erken teşhis sayesinde daha doğru bir tedavi programına tabi olan hastaların akciğerlerinde bulunan kitle temizlenebilir ve ileride farklı komplikasyonlara sebebiyet vermesi engellenmiş olur.
Uzman doktor hastanın şikayetlerini dinledikten sonra bu yöntemin uygulanıp uygulanmayacağına karar verir. Bunun yanında diğer radyolojik görüntülemeler ve tahliller de robotik cihazın kullanılarak biyopsi örneği almasında etkin rol oynar. Hastanın yaşı, diğer kronik hastalıkları, düzenli kullandığı ilaçlar veya hamilelik gibi durumlar videotorakoskopi yöntemi için belirleyici unsurlar arasında sayılabilir. Şüphe duyulan kanser türlerinde erken tanı için bu yöntem kullanılabilir.
Bazı ciddi yaralanmalar veya kazalarda kullanılabilen bu cerrahi yöntem sıklıkla kanser kitlelerinin tipini teşhis etmede tercih edilmektedir. Yöntemin kesin sonuçlar vermesi hastalık ve bireyin yaşam kriterlerinin önemi büyüktür. Yaşlı hastalarda risk faktörü fazla olacağı için uzman doktor farklı yöntemlere başvurabilir.
Daima en net ve kesin sonuçlar biyopsi örnekleri alınarak sağlanabildiği için videotorakoskopik müdahale %100 doğru teşhisler ortaya koyar. Şüpheli kitleler çok kısa süre içerisinde iyi veya kötü bir nitelik kazanır ve bu hasta için hayati değer taşır. Hastalık ne kadar erken teşhis edilirse özellikle de kanser türlerinde kişilerin yaşama şansı bu oranda artar.
Akciğerin özel kamera yöntemleri ile görüntülenebilmesine fırsat sunan videotorakoskopik cerrahi müdahale öncesinde hastalara detaylı bilgi uzman doktoru tarafından verilir. Genel anestezi altında gerçekleşen bu işlem öncesinde detaylı bir kan ve diğer tahlil örnekleri cerrah tarafından istenir. Müdahale öncesinde yaş, cinsiyet veya diğer tüm fiziki durumlar göz önüne alınarak hastaya genel anestezi verilir. Hastanın ağız yolundan gerçekleşen bu yöntemde kamera sistemi akciğerleri kolaylıkla görüntüleyebilir. İşlem sırasında farklı komplikasyonlar gelişmemesi adına farklı dallardan birkaç hekim bulunur ve işlemin her aşaması ortak takibe alınır.
Yapılan müdahale yönteminin süresi birkaç saat içerisinde gerçekleşebileceği gibi daha kısa süreler içerisinde de tamamlanabilir. Yine bu durum hastanın vücut dengesine ve gücüne bağlı olarak değişmektedir. Hasta işlem sonunda genel anestezini etkisiyle sersemlik yaşayabilir veya bünyesine bağlı olarak zor uyanabilir. Tehlikeli durumlarda doktor acil müdahale yaparak hastanın tüm değerlerini en baştan inceler ve uyanması için gereken uygulamayı yerine getirir.
Hasta işlem sonrasında boğazında yanma hissi veya lokal ağrılar hissedebilir. Her türlü komplikasyona karşın hastanın 1 veya 2 gün yoğun bakım ünitesinde müşahede altına alınması gerekir. Yoğun bakım sürecinde hasta gerekli görüldüğü takdirde uyutulabilir. Akciğer grafisi istenebilir ve akciğerlerin durumu hakkında bilgi sahibi olunabilir. Hastalar uyutulduğu takdirde yeme ve içme damar yoluyla sağlanır. Hasta işlemden birkaç gün sonraya kadar katı besinler alamaz. Enfeksiyon durumu sebebiyle yanına refakatçi alınması zordur. Hastanın bilinci yerindedir; fakat hastalık süreci ve operasyon sürecini gözlemlemek için yoğun bakım ünitesinde yatması zorunludur.
Hasta yaklaşık 3 veya 4 gün sonra yavaş yavaş günlük hayata dönmeye başlar. Yeme içmesi yine püre kıvamında olan sıvı gıdalarla sağlanır. Katı beslenmeye geçmek için doktorun izni gerekir. Sıvı tüketimini damar yolundan verilen serumla sağlandığı için hasta susuzluk çekmez.
Akciğerden alınan biyopsi örneği en az 15 gün en fazla 20 gün içerisinde sonuçlandırılır. Hastalık teşhisini yapan uzman doktor biyopsi neticesinde tedavi yöntemlerini belirler ve hastalığın kesin tanısını yaparak birey ve ailesine tüm detayları anlatır. Hasta ve hasta yakını teşhisi konmuş bir hastalık sonucunda yaşam tarzını değiştirmeli ve doktorun tüm talimatlarına harfiyen uymalıdır.