BAĞDAT (İHA) - Irak'ta yaklaşık 2 hafta önce 10 işçisi kaçırılan VİNSAN A.Ş., Irak'ta "mobilizasyon çalışmaları dışında" tüm faaliyetlerini dondurma kararı aldı.
VİNSAN A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Veziroğlu, Bağdat'ın güneyindeki Yusufiye Bölgesi'ndeki şantiyeden yaklaşık 2 hafta önce 10 işçisinin kaçırılması olayı üzerine bu ülkedeki faaliyetlerini dondurma kararı aldı.
Başkent Bağdat'ta açıklamalarda bulunan Veziroğlu, Türk hükümetine seslenerek, Irak'taki Türk şirketleri ve işçiler için gerekli önlemlerin bir an önce alınmasını istedi.
Yaptıkları araştırmalarda Türk işçileri kaçırdıklarını açıklayan Ebubekir Sıddık Selefi Tugayı adlı bir örgütün Irak'ta bulunmadığını ve bunun da soru işaretlerini beraberinde getirdiğini belirten Ali Haydar Veziroğlu, "Biz yaklaşık 1 yıl gibi uzun süredir buradayız. Değişik ihalelere katıldık. Fakat bizim şu ana kadar aldığımız bir otoyol ihalesi vardır. Bunun hazırlığı içerisindeydik. Şantiye tuttuğumuz Bağdat'ın Yusufiye Bölgesi'nde bir gece gelip 10 çalışanımızı, 6 danperli kamyonu ve bazı malzemeleri alarak gittiler" dedi.
"Başlangıç budur. Bu kişiler televizyonlarda çıkan demeçlerinde kendilerine bir örgüt ismini taktı" diyen Veziroğlu, "Veya öyle bir örgüt izlenimi verdiler. Böyle bir örgüt var mıdır yok mudur araştırmalarını yaptık. Aldığımız bilgilere göre böyle bir örgüt yoktur. Bize verdiklere mesaj şu idi. 72 saat içerisinde Irak'ı terk etmemiz öneriliyordu. Aksi takdirde bunun, kaçırdıkları işçi arkadaşlarımıza zararı olacağını söylediler. Ben Arap televizyonlarına mesaj verdim. El Cezire televizyonunda yayınlandı bu mesaj. Bugün bize tanınmış olan sürenin son günüdür. Şu ana kadar somut olarak vardığımız bir nokta yoktur" diye konuştu.
Veziroğlu, "Gerek Dışişleri Bakanlığımız, gerek elçiliğimiz, gerekse basın mensupları; elinizden geldiği kadar konuya gereken ilgiyi gösteriyorsunuz. Biz de yoğun şekilde çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Fakat hangi sonuca varacağımızı şu anda kestiremiyoruz" şeklinde konuştu.
Örgütün tüm Türk firmalarının Irak'ı terk etmesini talep etmesinin sonunun gelmeyeceğini kaydeden Veziroğlu, "Mesajlarının birinde, bütün Türk firmalarından Irak'ı terk etmelerini ve bunu beklediklerini söylüyorlar. Bunun sonu gelmez. Yani bu sistematik bir olaydır. Münferit değildir. Bireysel olarak durumumuza gelirsek; biz, mobilizasyon dışındaki bütün çalışmalarımızı Irak'ta donduruyoruz. Yapacağımız budur. Aldığımız tedbirler budur" dedi.
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNE ÇAĞRI
Türkiye'deki tüm sivil toplum örgütleri ve kurum yöneticilerinden Irak'a gelen Türk vatandaşlarına sahip çıkmalarını isteyen Veziroğlu, "Ülkemizde etkin olan sivil toplum örgütlerine mesaj vermek istiyorum. Devletimizin değişik kurumlarını yöneten kişilere mesaj vermek istiyorum. Buraya gelmiş olan insanlar kim olursa olsun, bunlar tatile gelmiş kişiler değildir. Bunlar ülkemize ekmek parası götürmek için gelmiş insanlardır. Bunları kaderleri ile başbaşa bırakmamalıyız. Onlara sahip çıkmalı ve korumalıyız" diye konuştu.
Kaçırılma olayından sonra görüştüğü Iraklı din adamlarının da bundan üzüntü duyduğunu belirten Veziroğlu, "Etkili olan herkesle görüşmeye çalışıyoruz. Gerek din adamaları olsun, gerek İslam uleması olsun, gerek etkin aşiret şeyhleri olsun. Bunlarla görüşmeye çalışıyoruz. Din adamları olaydan dolayı çok üzgün. Her şeyden önce kendileri de biliyor. Yani Müslüman komşu bir ülkenin insanlarının burada ıstırap çekmesine üzülüyorlar. Gönüllü olarak, inanarak, acısını da bir anlamda duyarak, gereken desteği sağlayacaklarına inanıyorum" şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin Irak'taki vatandaşlarını korumasının asli görevi olduğunu söyleyen Veziroğlu, "Bu konularla ilgili tüm bilgileri ilgili kademelere ilettik. 10 kişinin rehin alınması önemli bir olaydır. Bunların dışında Irak'ta olaylar devam etmektedir. 12 kişinin pusuya düşürüldüğü söylenmektedir. Devletimiz bunun üzerinde çalışma yapmalıdır. Bu münferit bir olay değildir, sistematik olarak devam eden bir olaydır. Bu çok yönlü bir olaydır" dedi.
"Burada bir kare vardır. İdealizm uğruna bu olayların içinde olan insanlar vardır" diyen Veziroğlu, "Kendi çıkarları için bu kirli oyunların içerisine giren ama gerçek anlamda işadamı olmayan bazı Iraklılar var. Organize suç işleyen, bu durumları meydana getiren, gündeme getiren örgütler var. 3-5 kişinin bir araya gelerek insan kaçırdığı bir çapulcu anlayış var. Devlet bunu çok yönlü değerlendirmelidir. Çok yönlü olarak bu konunun üzerine gidilmelidir. Yani bir anlamda devlet bunu söylemelidir. Tüm Türk firmalarına, Türk işçilerine ya gelin demelidir ya kalın demelidir. Gelin diyorsa ona göre tedbirimizi almalıyız. Kalın diyorsa o zaman bizleri korumalıdır. Bunu bekliyoruz. Bu, devletin asli görevidir" diye konuştu.
VEZİROĞLU, DÜNYA MEDYASI İÇİN BİLDİRİ YAYINLADI
Öte yandan, VİNSAN Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Veziroğlu, dünya medyasına yönelik; şirketin Irak'ta faaliyetlerini dondurduğuna dair Türkçe, Arapça ve İngilizce bildiri yayınladı. Tüm medya kuruluşlarına gönderilen Ali Haydar Veziroğlu imzalı bildiride, şu görüşlere yer veriliyor:
"Son savaştan önce şirketimiz Vinsan, Irak'ta 20 ayrı projenin ihalesine girmiş; bazılarını kazanmış, savaş nedeniyle bu projelerden hiçbirini gerçekleştirememiştir. Savaş sonrası şirketimiz, yaklaşık 150 parça iş makinesiyle Bağdat'a gelmiş, değişik kurumlarca yapılan ihalelerin bazılarına katılmıştır. Katıldığı projelerin tamamı alt yapı işleri olup, hepsi sivil halk hizmetiyle ilgili projelerdir.
Yaklaşık 1 yıldır, ben ve şirketimiz Bağdat'tayız. Bu uzun süreçte şirketimizin aldığı proje, Irak Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın Türkiye'deki tüm sivillere ihaleye çıkardığı ve şirketimizin evvela uluslararası 21 firmayla daha sonra 7 firmayla en son 3 firmayla yarışarak almış olduğu Divaniye-Nasıriye-Samava'da yapılacak bir Nolu Express otoyol projesidir. Bu otoyol projesi dışında, Amerika veya Irak kurumlarından almış olduğumuz hiçbir proje yoktur. Yine bu yol projesi dışında, Iraklı veya Amerikalı bir firmadan taşeron olarak aldığımız hiçbir proje yoktur. Aldığımız bu otoyol projesinde, Amerikalı veya Iraklı hiçbir ortağımız yoktur. Genelde de Amerikalı veya Iraklı hiçbir ortağımız yoktur. Bu projenin yapımıyla ilgili oluşturulan Joy-Venture'in ortaklarından biri, yüzde 80 hisseyle lider firma olan şirketimiz Vinsan'dır. Diğer ortak ise yüzde 20 hisseyle Türk şirketi STFA'dır.
GERÇEKLER SAPTIRILIYOR
Bu gerçekler dışında söylenenlerin hepsi yalandır. Doğru olmayan bilgilerdir. Doğru olmayan bu bahane bilgiler de bizim için bağlayıcı değildir ve bizi ilgilendirmez. Değerli Irak halkı, Türkiye Cumhuriyeti ve halkının komşu Irak halkına beslediği derin sevgiyi vicdanı hür hiçbir Iraklı inkar edemez.
Biz şirket olarak, James bond çantayla Irak'a gelip; çalalım, kapalım, kaçalım anlayışını taşıyan bir şirket değiliz. Biz milyonlarca dolar değerinde yaklaşık 150 parça iş makinesiyle Irak halkına hizmet vermek amacıyla Irak'a gelmiş, tüm risklere rağmen emeğinin karşılığını almaya çalışan yatırımcı şirketiz.
Irak halkına sesleniyorum; dünyanın her tarafında yatırımcı firmalara destek, teşvik ve yardım sağlanırken; şirketimiz dahil Türk firmalarının, pay amaçlı nedenlerle acımasız ve çirkin yöntemlerle Irak'tan gitmeye zorlanması, her türlü haksızlığa uğratılması üzücüdür, düşündürücüdür.
Değerli Irak halkı, biz bunları hak etmiyoruz. Irak halkı olarak sizi, bu haksızlıklara karşı duyarlı olmaya çağırıyorum.
Muhterem Irak'lı din adamları, size sesleniyorum. Yukarıda arz ettiğim gerekçeleri değerlendirerek, bu acımasız anlayışa ve haksızlıklara müdahale etmenizi bekliyorum.
Bölgelerin ve ülkenin ileri gelen, sorumluluk taşıyan aşiret şeyhlerine sesleniyorum. Nedeni ve tarafı olmadığımız ülkenin içinde bulunduğu bu olumsuz gelişmelerin bedelini ödemek istemiyoruz. Konuya hassasiyet göstermenizi bekliyorum.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin değişik kurumlarını yönetenlere sesleniyorum; yurttaşlarımızı kaderleriyle baş başa bırakmayın, sahiplenin ve onları koruyun.
Ailesinin geçimini sağlamak amacıyla Türkiye'den gelerek Irak halkına emeğiyle hizmet vermeye çalışan, hiçbir günahı olmadığı halde kaçırılan 10 Türk işçi kardeşimize ve şirketimize yapılan bu haksızlıklar giderilinceye kadar mobilizasyon çalışmalarımız dışında Irak'taki faaliyetlerimizi donduruyoruz"