Birçok insanın şehrin eski ismi olan Stalingrad’a aşina olması hakkında, Volgograd sakinlerinin ne düşündüğünü merak ediyoruz. Şehir bu ismi, tarihin en amansız ve kanlı savaşlarından biri olan İkinci Dünya Savaşı’nı da kapsayan 1925 ve 1961 yılları arasında taşımış. Bu savaş sırasında 2 milyon kişinin hayatını kaybettiği düşünüldüğünde, şehrin güncel nüfusunun 1 milyon olduğunu görmek epey şaşırtıcı.
Ülkenin güneybatısında yer alan İdil Nehri’nin kenarındaki Volgograd, Rusya’nın en büyük on ikinci şehri. Şehir günümüzde gemi inşaatı, petrol rafinesi ve ticari mallar yönünden çok önemli bir endüstriyel merkez. Ama bu bahsettiklerimiz bizim gibi turistler için cezbedici şeyler değil. Savaştan sonra şehrin yeniden inşaa edilmesi gerekti, ki bu da Sovyet mühendislerine şehir planlaması ile ilgili yeteneklerini göstermeleri için imkan sağladı. Etrafa Volgograd Demiryolu İstasyonu, birkaç geniş bulvar ve devasa Sovyet Anıtları gibi başyapıtlar bıraktılar.
Ziyaret edilebilecek büyüleyici mekanlardan biri de muhafızlar tarafından korunan bir ateşle beraber 87 metre uzunluğundaki Ana vatan Çağrısı Heykeli’ni bulabileceğiniz Memorial Complex. Bu heykelin yakından ne kadar devasa olduğunu açıklamak oldukça zor, ama nefes kesici olduğuna emin olabilirsiniz. Bir tepenin üstünde yer alıyor ve siz yavaş yavaş tepeyi çıkarken sayısız başka heykel, savaş tasviri ile size sunuluyor. Gerçekten acıklı. Devlet Panoramik Müzesi ve Pavlov'un Evi gibi aynı duygularla yüklü olan Askeri Zafer Salonu ile içindeki Ebedi Alev kesinlikle görülmesi gereken yerler. Savaşı anımsatmayan yerler de yok değil, ama burası daha çok tarihi için gidilecek bir şehir.
Not: Volgograd'ın uluslararası hava bağlantısı iyi olduğundan, Rusya seyahatlerinize giriş için iyi bir nokta.