“Biz namusu için yaşayan insanlarız. Gidin sokakta bir insana o küfürleri edin bakalım ne olacak? Sonuç nereye varacak? Hareketim belki de milat olacak. Biri öncülük yapmalıydı, bu da ben oldum. Umarım o acıları başka futbolcu arkadaşlarım tatmaz.”
Kazakistan'ı 3-1 yendik ama Türkiye’nin tartıştığı tek konu, yediği küfürler nedeniyle sahayı terkedip milli maçta oynamayan Volkan Demirel... Fenerbahçeli file bekçisinin pazar akşamından beri yaşadıkları gündemdeki yerini koruyor... Türkiye, Volkan Demirel konusunda adeta ikiye bölünmüş durumda. Milli eldivene hak veren de var, onu haksız gören de...
Volkan Demirel, o geceden sonra yaşadıkları ilgili konuşmadı. Düşüncelerini kimseye aktarmadı. Ve, Volkan sessizliğini ilk kez bozdu. Yakın çevresine dert yanarak sahayı neden terkettiğini ve aklından geçenleri şöyle anlattı...
“MİLLİ FORMA HER ŞEYDEN KUTSALDIR”
Küfür yedim, moralim bozuldu. “Milli Takım’ı bıraktım” gibi basit bir durum değil benim yaşadıklarım. Bu olayı bu kadar basite indirgemesin insanlar. Kendini bilmezler yüzünden sadece ben değil arkadaşlarım ay yıldızlı formayı giymeye korkar durumda.
Birilerinin bu küfürlere karşın bir kıvılcım çakması gerekiyordu. Bugüne kadar herkes o küfürleri yedi, sustu. Ben ise susmadım. Ben o kıvılcımı çaktım. Bunu yapmasaydım hiç kimse bir şey yapmayacaktı. Bu böyle sürüp gidecekti. Küfür yediğimizle kalacaktık.
Milli forma benim için her şeyden daha kutsal. Bambaşka duygularla o kaleye geçiyorum, o ay yıldızlı kazağı giyiyorum. Belki bundan sonra o kaleyi koruma ve o kazağı giyme şansım da elimden alınacak. Ama bu olay bir dönüm noktası olacak. Ben öyle umuyorum. En azından o gece yaşadığım acıları, belki başka birileri yaşamaz.
“SAHADAN ÇIKARKEN ELLERİM TİTRİYORDU”
Milli formanın kutsal ve vatani bir görev olduğunu düşünüyorum. Ay yıldızlı takımda bir oyuncunun hangi kulübün sporcusu olursa olsun, hangi takımda oynarsa oynasın, kendi ülkesinin insanından, Türk taraftarlardan küfür yemesi kabul edilebilir bir durum değil. Biz namusu için yaşayan insanlarız.
Gidin sokakta bir insana o küfürleri edin. Bakalım o küfürü yiyen kişi size ne yapacak. Türk Ceza Kanunu yasalarına göre bile bir suç işlendiğinde, yenen küfür hafifletici sebep oluyor. Sokakta kimse kimseye küfür edemez. Ederse olayın nereye gideceği bilinmez.
Sahadan çıkarken çok karışık duygular yaşadım. Uzun süre ellerim titredi. Hareketimin sonucunu o anda biliyordum. Telefonumu kapattım ve bir süre hiç kimse ile konuşmak istemedim. Biri öncü olmalıydı, bu ben oldum. Bir milat olacak belki de hareketim.
‘Yade büyüyünce seninle gururlanacak’
Volkan Demirel stattan ayrılıp eve gittiğinde kendisini eşi Zeynep Demirel karşıladı. Zeynep Hanım, son derece üzgün bir halde eve gelen ve elleri hala titreyen eşini teskin eden isimdi. Volkan’a sarılan Zeynep Demirel, “En doğrusunu yaptın. Sakın üzülme. Seninle gurur duyuyorum. Kızımız da büyüyünce seninle gurur duyacak” diyerek kocasını sakinleştirdi. Ardından Emre Belözoğlu ve Hasan Çetinkaya ile buluşan Volkan, Arena’ya geri döndü. Volkan, evine geldiğinde de evden çıktığında da çok üzgündü. Belki bugüne kadar defalarca küfür yemişti ama ilk kez başına bu tarz bir olay gelmişti. Eşinin desteği, doğru bir hareket yaptığına olan inancını güçlendirdi.
Sakın üzülme sen doğru olanı yaptın
Volkan Demirel’e yaşadıklarının ardından bir büyük destek de takım arkadaşı Diego’dan geldi. Sambacı, milli kaleciye “Yaşadıkların seni üzmesin. Sen doğru olanı yaptın. İnandığın doğruyu yaptıysan kimse bu kararını sorgulayamaz” diye
konuştu.
Umarım bir gün onların Kızlarına küfür etmezler
Volkan, kendisini haksız bulanlara çıkıştı ve eleştirileri kabul etmediğini söyledi...
“10 aylık kızıma küfür ettiler. Reyting ve tiraj için bana karşı ön yargılı yayın yapanları Allah’a havale ediyorum. Günün birinde onların evlatlarına aynı küfürler edilirse, tepkilerinin benden de ağır olacağı kesin.”
Volkan Demirel’i, Kazakistan maçı öncesi en çok yaralayan olay, 10 aylık olan kızı Yade’ye edilen küfürlerdi. Aslında sahadan çıkıp gitmesinin nedeni kendisine de çok ağır ifadeler kullanılmasıydı.
Ancak onu daha da üzen bazı spor programlarında bu küfürlerin normal olarak değerlendirilmesiydi. Buna içerlemişti. Bir türlü kabullenemiyordu. En büyük tepkiyi de buna gösterdi ve şunları söyledi...
“BENİ ÇOK İNCİTTİLER”
Sadece rayting ya da tiraj olsun diye bana karşı ön yargı ile yayın yapanları Allah’a havale ediyorum. Belki onların da kız çocukları vardır. Bir gün birileri de onların kızına, bana yapılanları yaparlarsa benden çok daha ağır tepkiler vereceklerine inanıyorum.
Umarım, onların kızları için hiç kimse o küfürleri sarfetmez. Kimse bana o küfürlerin normal olduğunu anlatamaz. Kimse kızıma küfür edilmesini, doğal karşılayamaz.
Sahalarımızda küfür var. Doğru. Koro halinde insanlar küfür ediyorlar. Esas incitici olan, milli formayı giydiğimizde rakip takım taraftarlarının bize küfür etmeleri. Onlar uğruna mücadele ettiğim insanlar bana küfredemez.