Vücuttaki Sessiz Tehlike: Kemik Erimesi

Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uzman Dr. Selkin Yılmaz Muluk, osteoporozun genelde menopozdan sonraki dönemlerde kadınlarda ve 65 yaş sonrası kadın ve erkeklerde görüldüğünü belirtti.Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uzman Dr. Selkin Yılmaz Muluk, nadiren menopoz veya yaşlanma gibi bir sebep olmaksızın nedeni belli olmayan osteoporoz vakalarına da rastlandığını kaydederek, "Ayrıca başka hastalıklara bağlı veya bazı ilaçların yan etkisi olarak da osteoporoz görülmektedir. Osteoporozunuzun olup olmadığını, varsa hangi nedene bağlı olduğunu öğrenmek için mutlaka bir hekime başvurmanız gerekmektedir" şeklinde konuştu.Kemikte kırık olmadan osteoporozu saptamak için gerekli muayene ve tetkiklerin gerektiğini söyleyen Dr. Muluk, "Tanı konarak tedaviye ve egzersizlere erken başlanırsa ve siz de kırığı önleyici uyarılara kulak asarsanız şanslısınız demektir. Ancak kırık olduktan sonra osteoporozu saptananlar daha zorlu yollardan geçerler. Yine tedavisi mümkündür ancak bu durum tabi ki daha tehlikelidir" ifadelerini kullandı.Kemik erimesini önlemek için diyetle yeterli miktarda kalsiyum alınması gerektiğini vurgulayan Dr. Muluk, "Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde süt ve sütlü gıdalardan zengin beslenenlerde osteoporoz riski azdır. Büyüme sırasında yeterli kalsiyum alınmazsa kemik yapımı doruk noktasına ulaşamaz. Özellikle 20 yaşına kadar olan dönem çok önemlidir, kemik kütlesinin en yüksek seviyeye ulaşması 20 yaş civarlarında olur, o döneme kadar kalsiyum alımı çok değerlidir" dedi."BU HASTALIK AİLE MİRASI DA OLABİLİR"D vitamini alımının da önemli olduğunu belirten Dr. Muluk, "Güneşe maruz kalmalısınız. Çünkü vücuda gerekli olan D vitamininin bir bölümü gıdalarla alınırken, bir bölümü de sizin kendi cildinizde üretilmektedir ancak bunun için cildinizin güneş görmesi gerekmektedir. Ayrıca aşırı kahve ve tuz tüketmemelisiniz. Osteoporoz için diyet, güneş alma, egzersizler çok önemlidir ancak insanın ailesinden getirdiği miras da bu hastalık oluşumunda önemli rol oynar. Bu kişiler tarama testleri mutlaka yaptırmalı" diye konuştu."SİGARA VE ALKOL KULLANMAYIN"Sigara ve alkol kullanımının da kemik erimesinde etkili olduğunu ifade eden Dr. Muluk, sözlerini şöyle sürdürdü:"Sigara, kemik için de zehirlidir. Alkol tüketmemelisiniz. Çünkü alkol kalsiyumun emilimini azaltır ve atılımını artırır. Ayrıca alkol düşme riskini de artıracağından kırık riski daha yüksek olur. Vitamin K, çinko, bakır gibi bazı vitamin ve elementlerin varlığı da kemik yapımı için gerekmektedir. Düzenli egzersizler yapmalısınız, tempolu yürüyüşler, ağırlıkla yapılan egzersizler bunlara birer örnektir."OSTEOPOROZ TANISI ALDIKTAN SONRA YAPILMASI GEREKENLEROsteoporoz tanısı konulduktan sonra yapılması gerekenlerle ilgili bilgiler de veren Dr. Muluk, "Kalsiyumdan zengin gıdalar tüketilmeli, aşırı kahve, tuz, alkol ve sigara kullanımından kaçınılmalıdır. Güneş ışınlarından faydalanılmalıdır. Düşmemeye, ağır yük taşımamaya dikkat edilmeli, evde ayaklara takılabilecek kablo, halı gibi cisimler yerden kaldırılmalı, banyo zemini ıslak olmamalı, sık düşmeler ve denge sorunu varsa mutlaka uygun görülen bastonlar kullanılmalıdır" dedi.EN BÜYÜK TEHLİKE KIRIKLAROsteoporoz hastalığının en büyük tehlikesinin çok hafif çarpma ve düşmeler sonrası kalça, el bileği, kol ve beldeki omur kemiklerinde kırıklar olduğuna dikkat çeken Dr. Selkin Yılmaz Muluk, "Bu kırıklar ve sonrasındaki tedavi ve ameliyatlar, hastanın yaşam kalitesini düşürür. Ağrı, hareket kısıtlılığı, bazen kalıcı sakatlıklar yapar. Bunun dışında omurgada ezilmeler, sırtta kamburlaşma, boy kısalması da osteoporoz hastalıklarında sık rastladığımız bozukluklardandır" ifadelerini kullandı.